9. Bölüm

142 9 4
                                    

Multimedia; Marlon ve Nicholas.

Eveeeet buradan da öğrenmiş bulunuyorum kiii okul zamanı bölüm yazmak acayip zormuş ya ... 

Bölüm iki-üç güne gelir demiştim ama gelemedi, üzgünüm.

Bende diyorum ki, haftada bir bölüm gelsin. hatta bir gün belirleyelim. Pazar günleri bölüm günleri olsun?

İYİ OKUMALAR.

--------------------------

Sokağın ıssızlığına rağmen araba sesleri dolduruyordu koşu yolunu. İki çift adım sesi geziniyordu taşlı yolda. İnsansız o gecede.

 "Nereye gideceğiz?" diye sordu uykulu, çocuksu bir ses.

 "Bilmiyorum." Genç kızın yorgun sesi bile vücut hareketleriyle eşleşmiyordu.

 "Senin bir evin yok mu?" diye sordu çocuk şaşkınlıkla. "Ama insanların evi olur."

 "Benim evim... Artık yok." birkaç saniyeliğinede olsa duraksamıştı genç kız.

 "Nereye gidiyoruz peki?"

 "Ablanın yanına." Genç kızın kolunu çekiştirerek durdurdu onu çocuk.

 "Ablamı tanıyor musun?"

 "Evet, Laura. Sana gelmeden önce onların yanındaydım."

 "Bekle. Ben seni tanıyorum!" Tuhaf bir heyecanı vardı çocuğun.

 "Tanıyor musun? Beni mi?"

 "Evet! Sen Onessi'sin değil mi? Marlon'ın arkadaşı. Ben seni hatırlıyorum!"

 “Evet. Ben olduğumu nereden biliyorsun?”

 “Ablamı tanıyorsun, Marlon’ı ve Nicholas’ı da tanıyorsun. Ve de Marlon’ın anlattığı kıza çok benziyorsun.”

 “Marlon beni mi anlattı?”

 “Evet.” Şaşırmıştı genç kız, adamın kendisine bağlılığına. Ama neden tanımamıştı onu ilk gördüğünde?

 “Burası. Bu tesis. Buradalar.” Kızın sözleriyle beraber öne atıldı çocuk.

 “Abla! Laura! David!” Sesi yankılanıyordu çocuğun.

 “İçerideler mi?” Kendisi de yürüyordu, tesisin içine doğru. Nasıl davranması gerekiyordu? Hiçbir bilgi öğrenememişti. Sadece farklı iki ilaç türü olduğunu biliyordu. Kaçmıştı oradan.

 “Onessi? Sen, kaçtın mı? Kurtulmuşsun.” Nicholas, evi olarak benimsediği tesisi bir daha görmek için gelmişti. Genç kız ve çocukla karşılaşmayı beklemiyordu.

 “Nicholas! Ah, Tanrım.” Genç kız çevik hareketlerle kollarını adamın boynuna doladı. “Tanrım…” Nefesi sıcacık, kalbi olabildiğine hızlıydı. “Diğer herkes nerede?”

 “Yer değiştirdik. Jasmine senin kaçtığını söyledi ve-“

 “Jasmine kaçtığımı mı söyledi?” Hızla uzaklaştı, genç adamdan. “Ben kaçmadım! Jasmine beni bırakıp gitti.”

 “Alarmı sen çalıştırmadın mı?”

 “Tabi ki de hayır! Öyle biri değilim ben!” Çıldırmış gibi sallıyordu genç kız kollarını, gözlerinde soğuk bir mesafe ve öfke dolanıp duruyordu.

 “Biliyorum, özür dilerim, biliyorum.” Genç adamın ona doğru attığı bir adımla kendisi aynı istikamette geriye doğru bir adım attı.

FARKLI (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin