2,7

340 18 0
                                    

Onunla ilk karşılaştığımız parka çağırmıştım onu. Üstümde geçen sene doğum günümde aldığı lacivert tavşan kulaklı hırka vardı.

Doğum günümü unutmuştu, ilk defa.

Kırılmıştım...
Kırgındım...

Her ne kadar anonim ben olsamda anonim yüzünden benim doğum günümü unutmuştu.

Belki o anonim ben olmaya bilirdim, başka bir kız olabilirdi.

Galiba, beni artık kardeşi olarak bile görmüyordu

"Bücür burda, bu saatte ne işin var"

Bana seslenene kadar geldiğini bile fark etmemiştim. Ben ilk günkü ağacın altındaki kaldırıma oturmuşken o üsten bana bakıyordu. Kafası karışmış gibi duruyordu. Bense kafamı kaldırmış ağlamaktan kuzarmış ve yaşlı gözlerle ona bakıyordum. Derin bir nefes alıp, titrekçe konuştum

"Bugün doğum günümdü"

Yüzünde birden fazla ifade oluşmaya başladı. Unuttuğu için utanç, üzüntü ve pişmanlık

Oda önüme tek dizini yere yaslayıp eğildi. Ellerini göz yaşlarımı silmek için uzattı ama kafamı geri çektim. Daha da çok afallamıştı.

Titreyen dudaklarıma tekrar bir emir verip usulca konuştum

"Anonimi gördüğüne çok da sevinmedin galiba "

Yüzünden ne hissettiğini anlayamıyordum artık çünkü hızla değişiyordu

"Galiba hissetmiştim"

Oda benim gibi fısıldayarak konuşuyordu. Bir anda bir elini belime bir elini de boynuma koyup beni kendine çekti ve sımsıkı sarıldı, bu benim için son noktaydı. Hıçkırarak ağlayama başladım. Ağladıkça bitecekmiş gibi ağladım

Bitmedi...

"Sana sözüm vardı sana sımsıkı sarılacaktım. Babanın sevemediği kadar çok sevicektim, karte "

Güler gibi bir ses çıkarıp daha sonrada konuştum

"Biliyormusun "

Derin bir nefes aldım ve

"Babam beni terk etmemiş"

🥀🥀

"Unutulamayan, sana ihtiyacım var"

Şuan da kimin yanınızda olmasını isterdiniz

Can Kırığı// yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin