9.Bölüm

1.4K 49 18
                                    

Azra ve Cenk eve geldiklerinde hiç beklemedikleri bir manzarayla karşılaşırlar. Karşılarında Yelkenci ailesi vardır.

A: Ne işiniz var sizin burada?

Su: Aaa! Ama ne kadar ayıp insan misafirini böyle mi karşılar?

C: Sumru şu sesini bir kes! Zaten şirkette yeterince çekiyorum bir de evde çekemeyeceğim.

Ca: Ama böyle konuşmak sana hiç yakışmıyor Cenkciğim.

A: Cansu sen benim kocamla bu şekilde konuşma hakkını nerden buluyorsun acaba?

C: Hayatım sakin ol. Sinirlenmemen lazım biliyorsun.

A: Biliyorum ama bunlar varken sinirlenmemek elde değil ki aşkım.

C: Haklısın aşkım ama sen yinede sakin olmaya çalış.

A: Tamam hayatım deneyeceğim.

Se: Cenk oğlum ne biçim konuşuyorsunuz siz misafirlerimizle?

C: Anne ne diyorsun ya?

Se: Misafirlerimizle düzgün konuşun diyorum Cenk.

C: Onları sen çağırdın değil mi?

Se: Evet ben çağırdım.

C: Neden anne ya neden?

Se: Çünkü Sumru benim arkadaşım ve sizin aranızda yaşananlar beni ilgilendirmiyor.

C: Bravo sana anne bravo. Azra yürü gidiyoruz.

A: Nereye?

C: Dağ evine.

Ar: Bizde geliyoruz.

M: Evet bizde geliyoruz.

C: Tamam hadi o zaman.

A: Cenk bir dur. Birkaç parça eşyamızı alalım bari.

C: Tamam çabuk olun o zaman.

Azralar yukarı çıkıp kendilerine küçük bir çanta hazırlarlar ve aşağı inerler.

Se: Cenk oğlum durun bi nereye gidiyorsunuz?

C: Biz dağ evine gidiyoruz anne. Sen de burda değerli misafirlerinle baş başa akşam yemeğini yersin artık.

F: Cenk oğlum yapma böyle. Bak onlar bize misafir olarak gelmişler biz onları bu şekilde mi ağırlayacağız? Bize yakışır mı?

C: Haklısın babaanne. Ama buraya geliş sebepleri bizim canımızı sıkmak. Şimdi saçma sapan konuşacaklar canımızın sıkacaklar. Hayır benim için sorun değil ama Azra var. Kız hamile olduğu için çok hassas zaten. Onun üzerine gidecekler. Onun üzülmemesi lazım babaanne biliyorsun.

F: Sende haklısın oğlum. Götür Azra'yı buradan.

Cenkler dağ evine doğru yola çıkarlar. Yolda kimseden çıt çıkmıyordur. Serabın bu son yaptığı şey artık bardağı taşırmıştı. Serap hırsları yüzünden çocuklarını kaybetmişti. Azra ona hiç bir şey yapmamıştı. Aksine ona saygıda kusur etmemişti. Ne yaparsa yapın ona hep saygılı davranmış onunla arasını düzeltmek için her şeyi yapmıştı. Ama Serap onu bir türlü sevemedi çünkü oğlunun kendi seçtiği kızla yani Cansu ile evlenmesini istiyordu. Feride'nin seçtiği kızla değil. İşte bu bitmek bilmeyen öfkesi ve hırsları çocuklarını kaybetmesine sebep oldu.
Cenkler sonunda dağ evine vardılar.

C: Azra ben diyorum ki biz ayrı bir eve çıkalım.

A: Nerden çıktı şimdi bu?

C: Ben artık annemin bu yaptıklarına katlanamıyorum gerçekten yoruldum. Sana karşı olan nefreti asla bitmiyor. Kafasında ne düşünüyorsa sana olan nefreti her geçen gün artıyor.

A: Evet beni sevmiyor olabilir ama o senin annen. Benim yüzümden  onunla küsmeni istemiyorum.

C: Senin suçun değil. Hepsi onun suçu. Hem bak bizim yakında bir bebeğimiz olacak. Onun böyle bir ortamda büyümesini istemiyorum.

A: Doğru söylüyorsun. Bebeğimiz için en iyisi bu galiba.

Ar: Biz ne olacağız peki?

M: Evet biz ne olacağız? Annem artık dayanılacak gibi değil çünkü.

A: Sizde bizimle gelirsiniz.

Ar: Valla süper olur.

C: Geleceksiniz tabii. Sizsiz olmaz.

A: Hem bebek doğdunda Melis bana yardım eder.

M: Ederim tabii. Hem de zevkle.

C: Süper o zaman yarın başlarız ev bakmaya.

A: Tamam olur.

Biraz daha oturup yattılar. Sabah kalktılar ve önce kahvaltı yaptılar. Daha sonra da ev işini hallettiler. Ve bun herkese söylemek için konağa gittiler.

C: Herkese merhaba.

F: Merhaba oğlum.

Se: Oğlum hoşgeldiniz.

C: Bizim size söylemek istediğimiz bir şey var.

F: Sizi dinliyoruz.

C: Biz ayrı eve çıkmaya karar verdik.

Se: Sen ne diyorsun oğlum? Ne demek ayrı ev?

Ar: Bas baya ayrı ev demek anne.

M: Biz artık senin bu yaptıklarından çok sıkıldık anne. 

C: Eğer sen benim karımı istemiyorsan o zaman beni de istemiyorsun demektir anne.

Se: Oğlum o nasıl söz ben seni nasıl istemem? Sen benim oğlumsun.

C: Azra'da benim karım. Onun istenmediği yerde bende durmam.

Se: Sen yaptın değil mi? Sen doldurdun oğlumu bana karşı. Ayrı eve çıkmayı da sen istemişsindir. Çocuklarımı bana sen düşman ettin.

A: Serap Hanım ben gerçekten hiç birşey yapmadım. Ayrı eve çıkmayı da ben istemedim. Yemin ederim ben hiç bir şey yapmadım.

Se: Yalan söyleme. Sen yaptın.

C: Anne yeter! Ayrı eve çıkmayı ben istedim. Çünkü bebeğimin böyle bir ortamda büyümesini istemiyorum. Ve tabii bir de senin Azra'yı daha fazla üzmeni istemiyorum.

F: Çocuklar bu ayrı ev konusunda kararlımısınız?

C-A-Ar-M: Kararlıyız babaanne.

F: Peki o zaman siz bilirsiniz.

A: Şeker teyzem biz seninle sık sık görüşeceğiz zaten merak etme.

Cenk, Azra, Melis ve Arda Feride Hanımla vedalaşıp yeni evlerine gittiler. Eve yerleşmeleri birkaç gün sürdü ama sonunda evleri mükemmel oldu. Azra ve Cenk odalardan birini bebekleri için ayırdılar. Bebeğin cinsiyetini öğrenince odayı dekore etmeye karar verdiler. Bu yeni ev onlara çok iyi geldi. Onları çok mutlu etti.

Yeni bölüm geldi. Nasıl buldunuz?
Bebeğin cinsiyeti ne olsun sizce? Lütfen fikrinizi belirtin. Çünkü fikriniz benim için önemli...

ZORAKİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin