BÖLÜM:1|Geldim

2.3K 54 20
                                    

Bölüm:1|Geldim
*Keşke gelmeseydim sevgilim!*

"Açılın! Açılın ambulans geldi!"

Ambulansın siren sesi ile oraya döndüm ve Selin'in saçına küçük bir buse kondurdum.

"İyileşeceksin sevgilim. "

Ambulans görevlileri sedye ile yavaşça yanımıza geldiğinde ayağa kalktım.

Boynuna boyunluk taktılar. Yavaşça sedyeye yerleştirdiler. Ve sonra ambulansa koydular. Bense bunların hepsini gözlerim dolu dolu izliyordum. Kapıyı kapatmadan önce görevli yakını var mı? diye sorunca adeta yerime mıhlanmıştım. Onun burada olmasının sebebiydim sonuçta. Ne yapmalıydım?

Bora denilen sarışın çocuk yanıma ve kolumdan tutarak beni ambulansa bindirdi. Ona baktığımda başıyla bana Selin'i işaret etti. Bende ona başımla teşekkür anlamında işaret yaptım.

Kapı kapandı ve ambulans hareket etti. Görevliler konuşuyordu ama duymuyordum. Sesler uğultu gibi geliyordu.

Elimi uzattım ve elini tuttum. Eline küçük bir öpücük kondurdum. Gözümden akan yaşlara engel olamıyordum. Boşta kalan elimle saçını okşadım. 

Onu özlemiştim. Allah beni kahretsin! Onu hiç bırakmamalıydım. Londra'ya gitmemeliydim. Allah beni kahretsin!

"Nabzı düşüyor!"

Duyduğum ses ile korkarak görevliye baktım. Sonra alete. Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Olamazdı. Beni bırakamazdı! Tekrar görevliye döndüm ve yalvarmaya başladım.

"Bir şey yapın ona bir şey olmasın! Lütfen!" sona doğru sesim kısılmış ve titremişti.

Ambulansın durması ile kapı açıldı ve  hızlıca Selin'i çıkardılar. Bende hemen arkasından çıktım. Doktor geldiğinde görevli bilgi veriyordu.

"Araba çarpmış. Kafasını yere sert biçimde vurmuş. Tomografi çekmeniz lazım. Nabzı da çok düşük. Ambulansta ara sıra nabzı yükseldi ama sonradan düştü ve hiç yükselmedi. "

"Tamam, sağolun bundan sonrası bizde"

Görevli onu başıyla onayladı ve geri döndü. Bir odanın içine girdiklerinde hemşire bana baktı ve "Beyefendi lütfen dışarıda bekleyin" diyip hızla odaya girip kapıyı kapattı.

Arkamı döndüm ve koltuklardan birine oturup başımı ellerimin arasına aldım.

🌿

Üç saat geçmişti. Kocaman ÜÇ SAAT!

Verda harap olmuş bir şekilde Efe'nin kolları arasında ağlıyordu. Bora denen sarışın ise koltukta elleri önünde, başı eğik oturuyor.Selin onu ne ilgilendiriyorsa?!

Selin buradan sapa sağlam çıksın haşlayacağım o sarışını. Memenetsiz!

Efe ,Verda'yı yanımdaki boş koltuğa oturttu ve başına öpücük kondurdu. Sonra bana baktı. Bora'yı yok sayarak konuştu.

"Kardeşim kafeteryaya iniyorum bir şey istiyor musun? "

Göz ucuyla Bora'ya baktım. Odanın kapısına bakıyordu. Dişlerimi sıktım ve çenemi sıvazladım. Efe'ye bakmadan cevap verdim.

"Hayır." Başını sallayıp asansöre doğru yürüdü. Asansör gelince bindi.

Bora'ya döndüğümde ayaklandığını gördüm. Ensesini kaşıdı ve arkasını döndü. Nereye gittiğine baktığımda danışmada durdu. Danışmadaki kadına bir şeyler söyledikten sonra kadınla beraber buraya gelmeye başladı.

ELMALI TURTA 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin