ELMALI TURTA 2

BÖLÜM:5|Umut Var

Bölüm:5|Umut Var
*Sence bu sefer affeder miyim? *

-Yazardan-

Selin...Selin...Selin... Sahi kimdi bu Selin? Hiç kimsenin ağzından düşmeyen bu kadın kimdi? Ben size söyleyeyim. İçinde umut kırıntıları vardı. Artık yok. İçinde sevgi vardı. Artık yok.Selin; kendi umutsuzluğu içinde kaybolmuş biri. Onu çok kırdılar çok üzdüler. Ama Selin kayboldu. Artık o bile kendini bulamıyor.

Ali, kan çanağına dönmüş gözlerini bir kez bile kapıdan ayırmadan içinde bir umutla kapıya bakıyordu. Bora bir odaya alınmış tedavi ediliyordu.

Kafasını kaldırıp açılan kapıya baktı. Ama bir adım bile atamadı. Çünkü içindeki bazı şeyler ona engel oluyordu.

Doktor lafı uzatmamasını anlayıp direk konuya girdi. "Selin Hanım geldiğinde kanaması vardı ama durdurduk. Bebek için de endişelenmeyin gayet iyi. Birazdan Selin Hanım normal odaya alınacak beş dakika görebilirsiniz. Tekrar geçmiş olsun"

Bebek...

Selin ve onun bir parçasıydı ama o bunu bilmiyordu. (Acaba niye? Kafede olay çıkarmasa öğrenecekti. Ama ben şeytanlık yapıp engel oldum. Hahahah😈)

Şu an kafasını duvara vurmak istiyordu. Bütün sevdikleri bir bir gidiyordu. Önce annesi, babası şimdi Selin ve bebeği...

Bebek...

Ah! Bu kavrama o kadar kendini uzak hissediyor ki! 

Neyse ki içindeki umuta güveniyor. Umut var. Umut hep var. 

🌿

Gözleri sedyede yatan kadından ayrılmıyordu. Onu bu umutsuzluğa o sürüklemişti. Ona hiç haketmediği şeyleri söylemişti. Selin onu affeder miydi? Affetmesi in elinden geleni ardına koymayacaktı Ali. Onu tekrar geri kazanmak için her şeyi yapacaktı. 

Selin hafif kımıldamaya başlayınca ona döndü. Hastaneden çıkarmış ve evi terkedince kaldığı eve getirmişti. 

"Su..." isteği ile hemen doğrulup komidindeki sürahideki suyu bardağa boşaltıp Selin'in dudaklarına yaklaştırmıştı. Ama Selin onun elini itip suyu kendi içmişti.

"İyi misin? "

Ali, ne kadar kısık çıkmaması için sesini zorlasada yine kısık çıkmıştı. Selin ise ona sadece başını sallamakla yetinmişti.

Ali, cevabını almış gibi başını eğip mutfağa yöneldi. Selin'in en sevdiği çorbadan yapmıştı. Domates çorbası... Dökmemeye çalışarak elinde tepsi ile salona getirdi ve sehpaları koyup sehpayı koltuğun önüne koydu.

Selin, donuk bakışlarla bir çorbaya bir Ali'ye baktı sonra istemiyormuş gibi yüzünü buruşturdu. Ali bunu umursamadan eline kaşığı aldı ve çorbaya daldırıp Selin'in dudaklarına yaklaştırdı. Selin dudaklarını birbirine bastırdı.