Yılların Ardından|#2

174 10 13
                                    


Belediye binasının hemen yan tarafında nikah dairesi vardı. Babam ve annem beni sürükleyerek, zorla getirmişti buraya. Gıkımı çıkartırtmadılar. Ben rüyamın tesiri altında kalmıştım. Kadir burnumda öyle çok tütüyordu ki, nikah dairesinin kapısı açılır açılmaz etrafa bakındı gözlerim. Ama yoktu. Kimsecikler yoktu. Masanın başına oturtturuldum. Üzerimde şık beyaz bir bluz altımda ise simsiyah bir etek vardı ve ayakkabı olarak ise krem rengi bir topuklu ayakkabı tercih etmiştim. Nikah memuru ben oturur oturmaz kapıdan girdi. Yanında ise kirli sakallı bir adam vardı. Hatırlamaya çalıştım rüyamı.. Hadi Gülperi.. Hatırla.. Yok.. olmuyor. Arkamdan koşan kirli sakallı adamlardan biri miydi acaba bu adam? Nikah memuruyla birlikte yanıma geldiler. Kirli sakallı adam bana bir kağıt uzattı. Rüyamda okuyamadığım bu kağıdı şimdi dikkatlice okuyordum.

Evet..! İstediğim kısmı bulmuştum. Kadir. Kadir'le evlenecektim! Bu imzayı atar atmaz artık onun karısı olacaktım.! Gülperi Aydın olacaktım.. İnanamadım gördüklerime. Gözlerimi defalarca kırpıştırdım. Rüyam! Rüyamda görmüştüm. Özlediğim, yanında bile öyle çok özlediğimdi ki Kadir benim.. Onsuz geçen yıllarımın ardından yeniden rastlaşacaktım. Evet.. Beni terketmişti ama rüyamda bunun da bir açıklamasının olduğunu söylemişti. İnanamıyordum hala. Ciğerlerimden gelen havanın boğazıma dolandığını hissettim. Çaresiz bir andaydım.

Babam ve annemle gözgöze geldik. Bana pişmanlıkla bakıyordu annem.. Babam ise aksine öfkeyle ve mutlulukla. Benden çok daha fazla değer verdiği paralarına kavuşacaktı bu imza ile. Rüyamda tüm bu kısımlar silinmişti. Hatırlamıyordum. Hatta Kadir'i gördüğüm an bile silik silikti hafızamda. Oysa gerçek gibiydi rüyam.. Hiç unutulmayacakmış gibiydi.. Nasıl silinmeye başlıyordu anlamıyordum.

Yanımdaki adam bana ısrarcı bakışlarla bakıyordu. Ben imzalamak istiyordum. Kadir'le evli olmak hayallerimin en güzeliydi ama bir diğer yanım da ‘böyle yapma Gülperi’ diyordu. ‘Aşkınızı hafife alma. Böyle olmamalı sevdanızın mühürlenmesi.. Böyle olmamalı!’

Babam “Yeter artık imzala şunu!” diyerek kükredi. Onu hırçınlaştırmak istemiyordum. Hırçınlaşınca hırçınlaştığı kişi dahil önüne gelen herkese zarar verirdi benim babam. Anneme baktı ve “Kızını uyar hanım! Yoksa ben uyarmak zorunda kalacağım.” deyip anneme sert bir çimdik attı. Sert olduğu annemin çırpınışlarından belliydi. Dayanamadım anneme zarar gelmesine. Annem benim hep kilit noktam olmuştu. Ona zarar geleceğine, kendimden vazgeçerdim. Ki zaten korkulacak bir şey de yoktu. Neticede aşık olduğum, yıllarca hasretini çektiğim adamla evlenecektim!

Bir çırpıda imzamı attım ve kalemi bıraktım. Ve o an karar verdim. Kaçmayacaktım kaderimden. Kaçmayacaktım beni bekleyenlerden. Yüzümü kirli sakallı adama döndüm ve “Kocamı görmek istiyorum!” dedim.

Adam “Size lavabonun girişinde kıyafetler bıraktık. Birini seçin ve hazır olduğunuzu bildirin. Biz sizi Kadir Bey'e götüreceğiz.” dedi. Ben de onayladım.

Ben kendimi öldürdüm bu imzayı atarken. Beni tekrar diriltecek olan sevdamla karşılaşmayı bekledim usulca.

Annem yanıma gelip elime bir mendil tutuşturdu. Sonra alnımdan öpüp babamla birlikte uzaklaştılar yanımdan. Babam ağzını açmamıştı. Parasını alıp annemle birlikte gittiler.

Kirli sakallı adam yüzüme baktı ve “Hadi sizi Kadir Bey'in yanına götüreceğim!” dedi. Ben de başımı salladım onaylayarak. Kalbim gümbür gümbürdü. Lavabo için izin isteyip üzerimi değiştirdim. Küçük bir kız çocuğu gibi hissettim kendimi. Kalbim hem kırıktı, hem de aşk ile atıyordu.

Kirli sakallı adam beni kocaman bir limuzine bindirdi. Bu limuzinin içinde 4 tane daha adam vardı. Ağızlarını bıçak açmadı hiçbirinin ama ben de konuşmadan yapamadım. Hemen birine seslendim. Bana en samimi gelenine.

“Hey, sen! Baksana bana.”

“Buyrun..”

“Evlendiğim adam.. Benimle neden evlendi? Adımı biliyor mu?”

“Gidince kendisine sorarsınız hanımefendi.”

Öküz kaçmıştı hepsinin içine! Bir soru sormuştum yahu. Cevaplasa ölmezdi ya..

‘Sahiden’ dedim kendi kendime.. ‘Sahiden, Kadir ben olmasaydım başkasıyla mı evlenecekti? Benden bu kadar mı vazgeçmişti?’ aklımda böyle sorular dolanırken birden araba frene bastı. Gelmiştik!

Adamlar beni koskocaman bir binanın önüne indirdiler. Ve “Kadir Bey sizi bekliyor. Şu kata ve şu numaraya çıkınız.” dedi içlerinden en esmer olanı. Beni burada bırakıyorlardı. Kadir'e gitmem için.. Yalnız kalmamız için.. Belki de yüzleşmek için iyi bir fırsat olacaktı. Aklıma o günü getirdim asansörün kapısına doğru ilerlerken.. Beni terkettiği günü.

*Yıllar Önce*

Koskocaman bir ağacın altında çimenlere oturmuş beni bekliyordu gözlerinin içine bakmalara doyamadığım adam.. Tutuklu kaldığım adam..

“Sevgilim! Sana en sevdiğin kekten yaptım! İçine de bol bol sevgimi, aşkımı kattım..”

“Gülperi. Seninle bir şey konuşmam lazım.”

“Ne oldu Kadir? Bir şey olmuş belli.”

“Bak ben seninle gerçekten ömrümün en güzel zamanlarını geçirdim Gülperi'm.. Sana öylesine bağlandım ki kopamadım.. Sen benim karanfil kokulu sevgilimsin. Menekşe çiçeğimsin.. Baharımsın, yazımsın, kışımsın, güzümsün.. Sen benim 4 mevsimimsin Gülperi'm..”

Ellerini avuçlarımın arasına aldım. Öptüm avuçiçlerinden minnetle, aşkla.. Ama onun gözlerini bulutlar kaplamıştı çoktan.. Kapkara ayrılık bulutları..

“Ama her güzel şeyin de bir sonu varmış..”

Kadir'in bu cümlesinden sonra dişlerimi sıkmaya başladım. Ağlamamak için kendimi sıktım. Ama o devam ediyordu acımasızca..

“Gülperi.. Ben ayrılmak istiyorum. Olmuyor, yapamıyorum. Neden diye de sorma. Hatta mümkünse bir daha hiç rastlaşmayalım!” deyip üzerime, tam omuz kısmıma düşen saç tutamımı avuçladı. Gözlerini kapatarak derin bir nefes alıp ayağa kalktı. Beni orada öylece bıraktı. Yapayalnız.. Kimsesizce.. Beni orada aşksız bıraktı, nefessiz bıraktı, soluksuz bıraktı.. En çok acıtan da mümkünse bir daha rastlaşmayalım cümlesi olmuştu..

*Günümüz*

Asansörle yukarıya çıktım. Kapının önüne yavaş adımlarla ilerledim.. Çalıp çalmamak arasında gitgeller yaşadım.. Özellikle de beni terkettiği günü hatırladıkça daha da kötü oluyordum. Tam vazgeçmiş elimi zilden indirecekken, Kadir kapıyı açtı..

İlk önce gözlerimiz gözgöze geldi.. Sonra vücutlarımız birbirimize kenetlendi. Sımsıkı sarıldık.. Özlem doluyduk. Hasret bitmiş miydi şimdi? Peki ya kırgınlık.. Geçecek miydi?

Kadir'in özlediğim o buram buram aşk kokan kokusunu içime çektim. Boynuna gömüldüm, yumuldum..

Ve şimdi soluğum oldun, soluk oldun sensiz yapamadığım ıssız gecelere.. Ve sensiz geçen gündüzlerdeki her bir değersiz vakte..

***

Umarım beğenmişsinizdir. ❤️🙏 Çok teşekkür ederim oy veren, okuyan, görüş bildiren herkese.😍 Yorumlarınız benim için çok değerli..❤️





Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 06, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tutuklu [GülKad]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin