5.BÖLÜM

18 3 0
                                    

Sinirli bir şekilde evden çıktım. Arabaya binmek için cebini kurcaladığımda anahtarımı evde unuttuğumu fark ettim. Eve geri dönmektense yürümeyi tercih etmem sinirliyken en iyisiydi.

Evimizin yakınlarındaki parka gitmek istedim. Genelde sinirlendiğimde parka veya depoya gider sinirlerimi boşaltırdım. Sakinlik, sessizlik sanki bir müzik gibi gelir bana, beni sakin ve rahat bir hale getirir. Böyle düşünürken parka yaklaşmıştım ama düşüncelerimi uzaklaştıran asıl şey...

İçses :offf... Jenna! Hadi yine iyisin. Cennetten melek gibi çocuk düştü. Acaba düştüğünde götü acımış mıdır? Sorsana kızım!?

-İyi misin? Canın acıdı mı?

-Ha?.. Şey iyiyim

-Eeee... O zaman tamam yani iyiysen

Oradan uzaklaşmak ve yere düştüğümde kirlenen üzerimi temizlemek için ayağa kalktım. Ellerimi şortumun kirlenen yerlerine temizlemek amacıyla bir kaç kere vurdum. Aynı şeyi o da yapıyordu. Nedensizce kalbimde hafif kıpırtılar ve nefesimde düzensizlik vardı. Kalpsiz olan ben nasıl olur da saniyeler içinde yerinden çıkacak gibi atan bi kalbe sahip olurdum? Bana bakıp gülümsedi ve bana el salladı. Hiçbir şey yapmadan oradan uzaklaşmak için arkamı dönüp ilerledim. Parka hızlı ve adımlarla yürüdüm.

Park da kimse yoktu. Aslında hiç bir aile çocuklarını bu parka getirmez ve göndermez . Bunun nedeni olarak öne sürdükleri sebep ise bazı çocukların taciz ve tecavüze uğramış;sigara, alkol, uyuşturucu gibi zararlı alışkanlıklar edinmesi. Doğrusu bu parka yabancı biri gelsede pek tekin bi yer olmadığını anlardı. Ürkütücü bir görünüme sahip. Yanıp sönen turuncu lambalar;kırık kaydırak, salıncak vs. ;yerlere saçılmış kırık bira şişeleri...

Bu parkı sahiplenen insanlar var. E böyle bir parka geldiklerine göre tekin kişiler olmadıkları belli olur. Çoğu uyuşturucu satıcısı, sarhoşlar, yiyişen çiftler...

Evet... ben... ben bu işlere karşı değilim! Ben bu işlerden para kazanıyorum.

Neyse kendimden ve çevreden fazlaca bahsettim. Şöyle bir etrafı kontrol ettim. Bir kaç kişi vardı. Sanırım alış veriş yapıyorlardı. Biraz daha yaklaştım. Benim onlara doğru geldiğimi fark edince telaşa kapıldılar. Malları ve paraları gelişi güzel ceplerine tıktılar. Bana doğru hareket etmeye başladılar. Ben onların bana doğru geldiklerini fark edince durdum ve onların yaklaşmasını bekledim. Hala bana yaklaşıyorlar. Aralarından birinin işaret vermesiyle diğerlerinin etrafımı sarması çok az bi zaman aldı. Biri gülüyor,biri ellerini birbirine sürtüp pis bir şekilde sırıtıyor, biri de ağzını sürekli koluna siliyor, etrafımı sarmalarını işaret eden de bana doğru sert bakışlar atıyordu.

Sertce bakan çocuk konuşmaya başladı.

-Burada ne işin var!!?

-Sanane lan! Benden de uzak durun yoksa...

Sinirlenmiştim. Guya sakinleşmeye gelmiştim parka.

İçses :Heeeeh! Sakinleştin mi!?

Ama ilk defa kendimi savunmasız ve güçsüz hissetmiştim

Ağzını silip duran kişi lafa atladı

-Yoksa ne? Ne yaparsın?

-Söyle bebeğim. Bize güven bak senin gibi taş kızlar buralara uğramaz. Uslu davran güzel eğlen

-Dur sen! Önce bir ne yapacağını öğrenelim

Nasıl beni buralarda göremezler, ben hep buradayım ama bu saatlerde değilim. Galiba bu yüzden karşılaşmadık. İyice sinirlenmiştim. Ve kendimin bu huyunu bildiğim için sabredemedim ve adamlardan birine iyi ve sert bir yumruk attım. Adamın benden böyle bir hareket beklemediği geriye doğru sendelenmesinden ve ağzının şaşkınlıktan iyice açılmasından belli oluyordu. Şoktan çıkınca bana bağırmaya başladı, adamlarına işaret vermesiyle hepsi üzerime çullandı.

Charlie King 'in ağzından

O kızla çarpıştıkdan sonra yere bilekliğini düşürdüğünü gördüm. Bilekliği elime aldım ve onun gittiği yere doğru adımlarımı yönelttim. Bu yolun parka çıktığını görünce şaşırmadan edemedim. Parka girdim. Kızı aramaya başladım. A-adamlar onu sıkıştırmış. Beni görmediler. O.. O kızın orada ne işi vardı? Adamlar o güzelim kızın etrafında dolanıyordu. Gözlerinden ona zarar verecekleri bariz ortada. Kızından beklemediğim bit hareket geldi. Sanırım yumruk attığı adamda ondna bu hareketi beklemiyordu. Bu kız diğer kızlardan farklı... çok farklı!Aralarından biri elini yumruk yapmış atağa geçmeyi bekliyordu. Daha fazla dayanamadım. Yerde bulduğum kalın sopayı elime aldım ve adama doğru koşar adımlarla ilerledim

Efsane:Çözülmemiş SırlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin