Onlar çıkmaya başlayalı 2 yıl 10 gün olmuştu. Her ikiside fazlaca mutluydu. Akşamdan sözleşmişlerdi. Sabah dışarda kahvaltı yapacaklardı. Chan erken gittiği için oturup Baekhyun'u beklemeye başladı. Birden metallerin birbirne çarpma sesi kulak tırmalayıcı bir şekilde yankılandı. Bir grup insan topluluğu yola doğru çullandı. Chan da ne olduğunu anlamak için kalkıp o tarafa baktı. Bakması ile gözünden yaşların süzülmesi aynı anda gerçekleşti. Baekhyun... arabalar... Chan başını ovuşturdu. Soğukkanlı kalmaya çalışarak ambulansı aradı. Tanrıya dualar ederek hastaneye gittiler .
Hasta ex. Doktorun soğuk sesi koridoru doldururken Chan ne yapacağını bilmiyordu. Biri ölünce ne yapılırdı? Ağlanır mıydı? Ama Chan'ın ağlamaya hali bile kalmamıştı ki...
Sevdiği adamı kendi elleri ile gömmüşttü. Toprağını kendi atmıştı. Toprak mezara değilde Chan'ın kalbine atılıyormuş gibi hissediyordu.
Birkaç yıl sonra
Chan her gün Baekhyun ve Taeyeon'un mezarına gidiyordu. Zaten yan yanalardı. Her ikisine de çiçek bırakıyordu. Zaman zaman gitarla geliyor bestelediklerini söylüyordu Baekhyun duyabilecekmişcesine ...
En yakın arkadaşı Kai ve Psikolog olan sevgilisi Kyungsoo'nun desteği ile de günden güne iyileşiyordu. Umutla güneş batarken gökyüzune bakıp Baekhyun'a kavuşmama 1 gün daha yaklaştım diyerek kendini motive ediyordu.Bir hikayenin daha sonuna geldik ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
No tears left to cry / Chanbaek
FanficBaekhyun nişanlısı Taeyeon'un ölümünden sonra depresyona girmişti. Bir gün yolda giderken Chan Taeyon'un en sevdiği şarkıyı elindeki gitarla çalıyordu. Baek dinledi...