1- ağlak bir sokaktayım, solundan ilerliyorum...

1.3K 76 145
                                    

-Agâh Sayın-

"Ağlak bir sokaktayım, solundan ilerliyorum." Adımlarım gözyaşlarımın hızını geçmediği halde vücuduma yayılan yorgunluğa alışmıştım artık. İsyan eden uzuvlarımı aldırmadım bu yüzden.

"Yardan henüz geçmişim ve önümü göremiyorum." Kulaklıktan yükselen ses duygularımı daha karışık hale getiriyordu sanki. Canım yanarken, yandığını unutup tekrar yanıyordu. Kalbimin buna tepkisi, sessizlikti.

Yağmur damlaları gözyaşlarıma eşlik ettiğinde, derin bir nefes alıp burnumu çekme ihtiyacı duymuştum ki, görüş açıma giren kişi alacağım nefesi unutturdu. Birkaç saniye karanlığın esiri sokakta öksürüklerim duyuldu.

O da duydu sesimi ve sanki hiç duymak istemediği sesi duymuş gibi bir hâl oluştu.

"Müjgan?" Titrek çıkmıştı sesim. Toparlayamadım. Gözyaşlarımı silmeden kendimi onun dibinde buldum. Yeni yıkanmış saçlarının kokusu yayıldı, üzerine geçirdiği pijamanın üstündeki yağmurluktan yağmur damlaları süzülürken bakkala çıktığı belliydi.

"Agâh, git." Onun da sesi zor çıkmıştı. Ufacık kıvılcımı yangına çeviren şarkıdan sonra, yangını körükledi ses tonu.

Gözlerime bakmadığı halde gözlerinin içine bakma çabama asla engel olamadım. Titreyen vücudunu örtmek istese de kollarım, vereceği tepki korkutuyordu.

Kulaklığın tekini onun kulağına yerleştirdim, sesini çıkarmadı ama bir an önce son bulsun istiyor gibiydi. Kıstığım müziğin sesini açtım.

Yağmur damlaları asılı kalan yüzünde akan gözyaşlarını fark etmem uzun sürmedi.

"Yapma, lütfen." Yüzüme bakmaya korkuyordu. Yüzümdeki o ifadeyi görmekten.

"Neyi yapmayım Müjgan? Canın yanarken bunu sessizce izleyim mi? Canım yanarken bunu sessizce gizleyim mi?" Kafasını çevirdi. "Yeter artık, dayanamıyorum." Kulaklıkta şarkı çalmaya devam ediyordu ve bu acımızı körüklüyordu.

"Biz tekrar olamayız, sadece bunu kabullen ve vazgeç."

"Hayır, bunu kabul edersem diğer olan her şeyi kabullenmiş olurum. Bunu sana yapamam." Gözlerini yumdu, bıkmıştı çünkü.

"İlk önce onları kabullen, farkına var onların. Yaşadıklarımız gerçekti, gözünü seveyim uyan şu uykudan."

"Bu uykudan uyansam bile, düşüncelerim değişmeyecek. Yaptığın hiçbir şeyi kabul etmeyeceğim."

"Pekala, nasıl istersen. Ama lütfen artık bana ulaşmaya çalışma, her yerde karşıma çıkma. Ben senden beterim, yapma." Dudaklarına düşen damlaları konuşurken ezdi ve her kelimesi canımı acıttı. Yapamayacağım şeyler istiyordu. Yapmayacağım.

"Seni çok özledim, müjganından öptüğüm. Aramıza sıkıştırdığın o engeli yerle bir edip kollarıma alacağım seni. Sana sözüm olsun, yapacağım bunu." Gözleri isyan edercesine havaya dikildi.

Birkaç saniye sadece sustu ve bekledi.

Sonra, arkasını döndü ve ıslak zeminde adımlarını silen yağmur damlaları altında kayboldu.

"Yardan henüz geçmişim ve önümü göremiyorum."

*
*

Müjgan; kirpik

Nasıl oldu hiçbir fikrim yok. Düşüncelerinizi belirtin lütfen.

Düştüğüm Gibi Kalkarım gibi olan kitap bu ama onun gibi text yazamadım. Kurguya uymuyordu :')

Basit bir konusu yok, şarkı sözleri yettiği kadar yazdım :')

Şarkıyı dinledikten sonra okumaya başlarsanız sizin açınızdan iyi olur :') ❤️

Başladığınız tarihi buraya bırakın.

Okumasını istediğiniz arkadaşlarınızı etiketleyebilirsiniz.

Teşekkür ederim.

Suç Mahalli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin