"Aslı neden buraya geldik?" Omuz silkti. Şuan sahil kenarında elimizde çaylarla oturmuş boş boş denizi izliyoruz. Üstelik dün gece Furkan bana aşkını itiraf etmişken. Bir de son yazdığı şey... 'Bu sefer Gece Yarısı diye kulağının dibinde diyeceğim.' Pekala kalbim bir tık hızlı atıyor olabilir.
"Aslı gitmek istiyorum. Kıçıma kadar donuyorum." Tekrar omuz silkti. "Bende Adele konserine gitmek istiyorum." Te allahım yarabbim ya! "Ben gidiyorum." Diyip ayağa kalktım. Kolumdan tutup geri oturttu. "Hiçbir yere gitmiyorsun. Ben kağıt helva alıp geliyorum."
"Yav he he." Ufflayarak kalkıp gitti. Haspam!
Elimdeki çaydan büyük bir yufum aldım ama çay sıcak olduğu için dilimin büyük bir bölümünü hissedemiyordum. Gözlerim hafif dolmuştu. Hem canım acıdığından hem de Furkan'dan dolayı. Kesin dün gece yalan söylemişti. Gelmeyecekti işte. Bir yudum daha aldım çayımdan. Lan hala sıcak bu!
Aniden elimden çekilmemle kaşlarımı çattım. "Aslı napıyon?" Diyip arkamı döndüm. Karşımda gördüğüm mavi gözler, sarı saçlar kesinlikle Aslı'ya ait değildi. Gözümden o anda bir yaş düşüverdi. Gelmişti işte. Buradaydı. Sözünü tutmuştu.
"Geldin." Diye fısıldadım. Ağlamamak için zor duruyordum. "Geldim." Kollarımı açıp ona sarıldım. Sıkı sıkı hemde. Hiç bırakmayacak gibi sarıldım. "Teşekkür ederim, sevgilim." Saçıma bir tane öpücük kondurdu.
"00:00, sevgilim." Kollarından çıkıp gözlerine baktım. "Salağın tekisin." Beni başıyla onayladı. "Salağın tekiyim."
"Ama seviyorum seni." Onun da gözleri dolmuştu. Ellerimi yanağına çıkardım ve hafifçe baş parmağımı yanağında gezdirdim. Ayak uçlarında yükselip yanağına öpücük kondurdum.
"Seni seviyorum sarışın."
"Seni seviyorum Gece Yarısı." Her zaman, sonsuza dek.
--
Son kısmı TDV veya TO izleyenler anlayabilir ;)
Bu arada çok feels geçirilecek gibi değil miiii?
