𝘂̈𝗰̧𝘂̈𝗻𝗰𝘂̈ 𝗯𝗼̈𝗹𝘂̈𝗺;; 𝗰𝗲𝘇𝗮

2.7K 166 345
                                    


"Karanlık Sanatlar, kullanımı açısından diğer sanatlarla, büyülerle uyumsuzluk içerisindedir. Hatta bu büyüler şeytanlıkla kutsanmıştır." Profesör Campbell, sıralar arasında ağır adımlarla dolaşırken ilk dersimizi anlatıyordu, konulardan ilki Karanlık Sanatlar üzerinden gitmeye karar vermiş gibiydi. Fakat araya bazı sıkıştırdığı ifadeler sorgulamama son derece açıktı, bu Profesör açık bıraktığından değildi. Daha ziyade kendi düşüncelerimin arkasında durma isteğimdendi. 

"Pekâlâ, bir soru: Karanlık Sanatlar'ın merkezini ne oluşturur?" Slytherin'den 5-6 kişi el kaldırırken Gryffindor'dan da 4-5 kişi kaldırmıştı benim dışımda. Slytherin'den tanıdıklarım kadarıyla Jr Barty Crouch ve Regulus Black kaldırmıştı parmağını, Crouch biraz daha uyuşukça kaldırmıştı parmağını ve dirseği kırıktı oldukça, hatta parmağı değil eli havadaydı, Black'in ise daha düz olan kolu ve eli biraz daha ciddiyet içerisindeydi, onun ardı ve ufaktan da sağıyla bakışıyordum, ortada oturmuş bulunmanın faydalarından denilebilirdi bunun için. Fakat daha çok Sirius ile ilgili olan meselelerini düşünüyordum, biliyordum ki arası biraz bozuktu ailesi ile fakat ufak kardeşi ile ilişkilerin kötü olmadığını da biliyordum, James bana anlatırken kardeşini özlediğini söylemişti. Fakat inatla bunu reddediyorcasına tavırlar veriyorlardı ortaya. Diğer öğrencilerle de pek ilgilenmedim. 

"Sen söyle, Black." diye Black'e söz hakkı tanıyan Profesör Hala Aşık Olduğum Campbell ile dudaklarımı büzmüş bulundum, ne yazık ki Regulus'a üzüldüğümden daha çok üzülüyordum cevap veremiyor olunca. Neticede biliyordum, değil mi ama!?!?!?

Black yerinden ayaklanırken gözlerim onun üzerindeydi, abisininki kadar uzun olmayan saçları kulak hizasından az aşağıya kadar iniyordu. Yine tıpkı abisininki gibi olsa da daha koyu bir tona sahip olduğunu az çok anımsadığım Regulus'un omuzları kibirle duruyordu olabildiğince. Saçları da usuldan geriye doğru yatırılmıştı elleriyle, en azından öyle sanıyordum. 

"Karanlık Sanatların merkezini lanetler oluşturur, Profesör." diyerek tek düze bir sesle yanıt vermiş bulunduğu kalktığı sırasından, cevabı biter bitmez oturmak yerine belli bir süre tanımış, herkes cevabını kavrayana kadar bekledikten sonra binasını belli eden ağırlıkta yeşil olmak üzere birbirine paralel iki ince çizginin oradan oraya koşturduğu üzerine eli giderken usuldan oturmuştu. Profesör Tipini Yediğim Campbell cevapla şevke gelirken hevesi mimikleri yalnızca ona kilitlenmemi sağlıyordu resmen, neredeyse herkesi kör edecek beyazlıktaki dişlerinin bir inciye benzetilmesinin o parlaklığa ayıp olacağının farkındaydım. "Harika, Slytherin'e 5 puan! Lanetlere örnekler vermek isteyen?"Bu sefer ifadesi sorar bir hal alırken bundan zevk aldığını görebiliyordum, inanılmaz bir hevesi, neşesi vardı ve bu dersin üzerine konan o huysuz aura görüntüsünü süpürüp atıyordu. Sorduğu soru zihnimde henüz algılıyormuşcasına tekrar ederken bu sorunun henüz ilk dersinde olan ilk sınıflar için pek kolay olduğunu söyleyemezdim. Çalışanlar hariç. Elim hemen fırladı havaya bu şekilde, heyecana da gelmiştim hemen-  eğer yerime bir başkası kalkmaz ise de söneceğini sanmıyordum. Gözlerimi avımı kollarcasına etrafta gezdirirken Slytherin'den tanımadığım iki kişi beraberinde Crouch ve Black'in ellerini kaldırdığını görebilmiştim; Gryffindor'dan ise yanılmıyor isem ismi Sydney- Sydney Weasley olan ufak tefek, şaşmaz kızıllığıyla bir kız ve kumral, kendi elleriye dağıtmış olduğu belli saçlarıyla Javed Bishop el kaldırmıştı gördüğüm kadarıyla. Eğer arka taraflarda oturanlardan el kaldıran varsa göremiyordum ve gözlerimi şenliğimden kayırmayı şu an için pek istemiyordum- Profesör Campbell'den.

"Evet, ıı-" Profesör Campbell'in işaret parmağı dönüp dolaşırken Crouch üzerinde ufak bir sekteye uğramış ve kalbime indirmişti, onunla neredeyse yarışıyor hissine kapılmadan edemiyordum ve tabii binasına ikinci bir puan götürmesi beraberinde bizim henüz götürmemiş olmamız feci bir durumdu. Ve bunu kesinlikle istemiyordum. Sanki gözlerimden haykıran yardım çığlıklarını duymuş gibi parmağının ucu biraz daha sağa kayıp beni gösterirken ismimi söyleyememişti, ben de bildiğini pek sanıyor değildim zaten. Yüzümdeki mimikleri tek düze bir harekete maruz bırakmama isteğimle yerimden kalkarken pek de uzun olmayan eteğime dikkat etmiştim. "Potter. Wilhelmina Euphemia Potter." diye nihayetinde kendimi tanıtırken Campbell mükemmel gülümsemesini gözler önüne serdi. Yutkunurken dizlerimin bağı çözülecek olmasına karşın avuçlarımı masaya koyup parmaklarımı da masadan aşağı sarkıtırken biraz abarttığımın farkındaydım. Fakat kimin umurundaydı ki? "Demek Sevgili James'ın kardeşisin... her neyse, her neyse. Söyle bakalım, Bayan Potter." Sözlerine gülümsedim, abimin kardeşi olmak beni ister istemez buna itiyordu, ona hayrandım. "Dilkilit, Petrificus totalus, Furnunculus, Konjonktivit, Expulso, Da-öhöhöğh!" Sözlerim sonda kısılmış, öksürmüştüm üzerini örtmek için. " Aklıma ilk gelenler bunlar Profesör." Sonunda böyle toparlamaya karar verişim bakışlarımı öksürürken yanımdan bana alttan alttan sırıtan Crouch ile hızla olmuştu. Profesör Campbell dediklerim sırasında tek kaşını kaldırmıştı, bu tepkisine karşı sözlerimi geriye doğru iterken yerime de oturmadım. Sanırım- biraz aptallık etmiştim, bildiklerim ile belli başlı bir hava atmış bulunabilirdim ve sanıyorum ki bu biraz kötüydü. 

"Bunları nereden biliyorsunuz Bayan Potter?" Dudaklarımı birbirine bastırdım. Bu lanetleri annemle babamın kitaplarını, not defterlerini karıştırırken öğrendiğimi nasıl söyleyebilirdim fakat özellikle ilgim olmasına neden olacak herhangi bir konuşma beraberinde seçeceğim kelimeler yanlışa çıkabilirdi; aileme zarar verebilecek kadar ilerleyebilirdi bir de tabii. "Profesör, acaba bu sorunuzu ders çıkışında yanıtlasam?" Profesör Campbell kafasını belli belirsiz salladı. "Eğer ders süresince aklınızda bilmem kaç tilki dönmeyecekse, hay hay." Ellerini birbirine vurdu toparlamak istercesine, biraz buhrana boğulmuş olabilirdik. "Gryffindor'a 10 puan." Bununla beraber az evvelki salaklığımı unutup yerime çökerken sırıtıyordum, Crouch bana gözlerini devirirken dil çıkarmamak için kendimi zor tutmuştum.

"Devam edelim; bu lanetlerin ne olduğunu bilen?" Gözleri sınıfta hızla gezindi, havada eller görmek istiyordu. Ki az önce eli havada olan herkesin eli yine havadaydı, Crouch'un eline vurmak gibi bir isteğin bana nereden geldiğini bilmiyordum... amma gıcık çocuktu ha! Ondan gözlerimi ayırıp sınıfta gezdirdiğimde bu sefer Gryffindor'dan bir kişinin daha elini kaldırdığını gördüm, çenesinden az aşağıya inen dalgalı saçları vardı. "Sen- Bay Crouch, söyleyin." Profesör bu sefer Barty'e söz hakkı vermişti, durumu eşitleyeceğinin bilincinde olarak dudaklarımı büzdüm başımı da az eğerken. "Eğer sıraya uyup arkadaşlarımıza hak tanıyacak olur isem; Dilkilit, dil damağa yapıştırmak için kullanılır, efendim." Profesesör Campbell sıralar arasında dolaşmaya başlamıştı bu sırada. "Slytherin'e 5 puan." Barty memnuniyetle sırıtıp yerine oturdu, kravatına ellerini götürüp sıkılaştırırken yandan da bir bakış attı bana. Ona ters bir bakış atarken gözlerimi yeniden sınıfta gezdirdim. Hala aynı kadronun eli havadaydı. "Sen söyle-" Slytherin'deki kız Profesörün sözünü kesti ayaklanırken. "Julia Clearwater. Petrificus totalus, beden kilitleme lanetidir."  Profesör Campbell puan verdi yine sırma emsali saçları omuzlarından çok daha aşağıya dökülen kıza bakarak. "Slytherin'e 5 puan."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 08, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Çapulcu Kardeşi. [𝗪•𝗘•𝗣𝗼𝘁𝘁𝗲𝗿]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin