Özel Bölüm

4.4K 282 70
                                    

Acar'in videoyu izlediği andan itibaren olanlar. Işık'ın babası geç gelseydi planı nasıl olurdu onu göreceğiz.

Kontrol etmeden atıyorum, umarım hata yoktur.

Acar'in bakışları ekrandan bana kayarken yavaşça önündeki bilgisayarı alarak berjerlerden birisine doğru attım. Bakışları hâlâ üzerimde dolanırken umursamaz bir şekilde arkasına geçerek ellerini ve ayaklarını çözdüm.

Bileklerini ovalayarak oturduğu yerden kalktı. Gözleri bir an olsun üzerimden ayrılmazken tek kaşımı kaldırdım. "Buradan sadece bir kişi çıkacak." dedim, net bir tonla.

Kolları iki yanına düşerken başını salladı. "Dediğimiz gibi." dedi, benim sesim kadar net bir tonla.

"Dediğimiz gibi."

"Bir faydası olmayacak." dedi sessizce. Kafamı kaldırıp ona baktım. "Ama özür dilerim."

Omuz silkeledi. "Dediğin gibi bir faydası olmayacak. O yüzden dileme."

Yavaş adımlarla çantama doğru ilerledim ve içine attığım silahı alarak ona doğru döndüm. Bütün melmileri çıkartıp tek tek yere attım ve bir tanesini yeniden takarak hızla çevirerek kapattım.

Tepkisiz bir şekilde bana bakan gözlere diktim bakışlarımı. "İkimiz de masum değiliz. Dönülmez hatalar yaptık ve başından beri olması gereken şey olacak." derken sustum ve öylece suratına baktım.

"Birimiz ölecek." dedi, cümlemi tamamlayarak.

Başımı salladım.

"İki ailenim bedeli bizim sevgimizi çürüttü." dedi tekrardan.

Dudaklarımı büzdüm. "Çürütmedi, nefrete dönüştürdü." dedim.

"Beni sevmediğini düşünmüştüm." dedi berjerlerden birisine otururken.

"Doğru düşünmüşsün." dememle hızla kafasını kaldırıp bana baktı. "Artık seni sevmiyorum, nefret ediyorum Acar. Çünkü dönülmez hatalar bizi buna itti.:

Derin bir nefes alarak ayaklandı. "Haklısın."

Cebimden bir bozuk çıkarttım. "Yazı mı, tura mı?"

"Yazı." dedi tek nefeste.

Parayı havaya attım ve geri çekilerek yere düşmesini izledik. Tura kısmı gözükürken, kaybedenin Acar olmasıyla beraber silahı ona doğrulttum. "Şanslı olan yaşar."

Silahı elimden alarak hiç düşünmeden kafasına dayadı. Derin bir nefes alırken, "Hep rus rületine hayran olduğunu söylerdin." dedi buruk bir gülümseme ile. "Bunun bizim sonumuz olacağını bilemezdim."

Bir şey demedim. Öylece suratına bakarken kendi kendine güldü ve hiç düşünmeden tetiği çekti. Silah boş bir ses çıkartıp sırada kovana geçerken Acar elini indirerek bana uzattı.

Gözümü dahi kırpmadan silahı elinden aldım ve kafama dayayarak tetiği çektim. Boş bir metalik sesle diğer kovana geçerken tek bir mimiğim dahi oynamadan silahı ona uzattım.

"Yaşamak istemiyorsun." dedi silahı alırken. "Ölümden korkmuyorsun."

Silahı kafasına dayamasını izledim. Gözlerim gözlerine kenetlenirken güldüm. "Yaşamaya değer bir hayata sahip değilim. Babamın beni sevmesini artık beklemiyorum ve bu...tüm umutlarımın bittiği an."

"Baban gibi birisinin sevgisi olmasa da olur." dedi ve hiç düşünmeden tetiği çekti. Yine boş kovana denk gelen silah birazcık daha döndü.

Bana uzattığı silahı elinden aldım. "Her şeye rağmen o benim babam." dedim dolu gözlerime rağmen gülümserken. "Ve kızların ilk aşkları babalarıdır."

Bir şey demedi. Ben de zaten demesine fırsat vermeden silahı kafama dayadım ve tetiği çektim. Yine boş bir ses odayı doldururken stresle ona baktım.

Son iki kovan kalmıştı. Ya onda, ya da ben de patlayacaktı ve bu oyun burada bitecekti.

Silahı ona uzattım. Yavaşça elimden alırken bu sefer hemen kafasına dayamadı. "Aşk ve nefretin arasında ince bir çizgi var derlerdi." dedi silahı daha sıkı tutarken. "Hiç inanmadım ama biz seninle o çizgide cambazlık oynadık, Işık. Sonunda da dengemizi kaybettik ve nefretin tarafına düştük."

Derin bir nefes aldım. "Babalarımız şaheserleriyle gurur duysun."

Alayla güldü. "Eminim duyuyorlardır." Silahı kaldırdı ve namluyu alnına dayadı. Ve gözümün içine bakarak tetiği çekti.

Büyük bir gürültü koptu. Yüzüme sıçrayan kan ile boğazıma bir yumru otururken önümdeki beden yere yığıldı. Silah bir köşeye, bedeni başka bir köşeye düşerken bacaklarımın dermanı kesildi. Dizlerimin üzerine devrilirken başka bir gürültü koptu.

Babam ve adamları eve dolarken, hepsi sırayla ona bana sonra yerde kanlar içinde yatan bedene baktı. Titreyen ellerimi bacaklarıma bastırırken dik dik bana bakan babama baktım.

"Sen," diye soludum. "Ne işin var burada?" Titrek sesime rağmen yüzü gram yumuşamadı.

"Ne boklar yediğini öğrendim, Işık." dedi.

"Ne?"

"Babanıza ihanet etmek zor gelmedi mi?" demesiyle kaşlarım çatıldı.

"Ne diyorsun sen?" Zorla ayağa kalkmamla alnıma dayadığı silahla donup kaldım. Gözlerim irice açılırken bir silaha bir ona baktım. "N-ne yapıyorsun?"

"Benim kitabımda ihanetin tek bir cezası var." dedi sessizce. "Ölüm."

Şaşkınlıkla ona baktım. "Ne ihaneti?" diye bağırdım.

Alayla güldü. "Cehennem de görüşürüz, kızım."

Dakikalar önce etrafı saran aynı gürültü bir kez daha evi kapladı. Bir cisim alınımı delip geçerken acıyı hissetmedim. Bedenim yere devrilirken, ahenkle tenime yayılan acıyı yeni yeni hissetmeye başlarken gözlerim yavaşça karanlığın esiri oldu.

Zaman ayırıp okuyan herkese tek tek teşekkür ederim. Bu son bölümümüz oldu. Umarım kurguyu beğenmişsinizdir.

Yeni kurgularda görüşmek üzere! Hoşça kalın.

Ig/Yan hesap: chaliceinsoul

Yeni texting kurgularımı duserkenkayboldum hesabında yazıyorum. Oraya da beklerim. Sevgiler.

İntikamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin