DIŞLANMIŞ GEZEGEN

3. BÖLÜM

Gözlerimi açtığımda gördüm ilk şey bir çift bana bakan mavi göz oldu. İlk başta sırıtarak karşılık versemde, kendime gelince, "Senin burada ne işin var be!" diye cırladım.
"Yakaladım seni."
"Ne?"
"Niye kendini bu kadar sıkıyorsun, ilk başta sırıtırken şimdi bağırıyorsun!"
"Bak seni anlıyorum sabah sabah beynine oksijen gitmiyor ama lütfen shut up!"
"İngilizcen var mı?"
"Sence?"
"Tamam kabul saçma bir soruydu, sen gibi bi kız tabikide bilmiyordur!" dedi bilmişlikle.
Elime gelen ilk yastığı fırlatıp "Ya öküzce bilen biriyle konuş, ben seni anlamıyorum!"
"Hahaha çok komik, Su Akay vurdu gol oldu!"
"Ne dedin sen?"
"Off duydun işte!" dedi bıkkınlıkla.
"S-su Akay değil Güneş Akay dikkat edersen sevinirim!" deyip yatağın diğer tarafına döndüm. Sesim daha çok emir verir gibi çıkmıştı. Umarım beni ciddiye alıp o lanet olası ismi bir daha kullanmaz.

*****

3 saat sonra...
Ahh kahretsin uyuya kalmışım, saat; neeee 11 mi. Ah yandım ben öldüm bittim beni gömün beni! Geç kaldım, ilk günden geç kaldım. Off offf hemen siyah dar pantolon ve üstüne kırmızı tişört geçirdim, ki telefonuma bildirim sesi geldi asansöre binerken telefonumu açtım.
'Otobüsteki Yakışıklı kişisinden yeni mesajınız var.'
Barış: Aaa ayıp ama güzelim ilk günden geç kalmak ne ya, hoca seni soruyor.
Barış: Hocalar birazdan senin kafanı kıracak ama olsun bana yaptığın kötülüklere say ha bu arada bak seni buldummmm👉🐷🐷
Güneş: Dikkat et kırılan kafa seninki olmasın! Hem domuz sensin, telefonuna ayna falan mı yapıştırdın, kendini görüp bana gösterecek kadar? Ayrıca niye beni uyandırmadın!
Barış: Gönül isterdi ki kıyamadım demeyi, ama vicdanım el vermiyor yalan söylemeye. Yapmak istedi bu yakışıklı bir gıcıklık. Sizde affedi verin artık...😘
Güneş: Kafiye mı şimdi bu 🤢! Senin vicdanını var ya... Bu savaşı sen başlatın, kendine ölümlerden ölüm, mezarlardan mezar seç bakalım!
Güneş: Biliyordun aynı yere gideceğimizi ve alarmlarımı nasıl kapattın demiyorum, müsait olduğum anda ilk işim şifremi değiştirmek, ha az kalsın unutuyordum bide polis akrabamı arayıp cinayetten kaç yıl yatarım diye sormak olacak!
'Otobüsteki yakışıklı kişisini "Otobüsteki Yakışıklı💩" ismi ile kaydettiniz.'

*****

30 dakika sonra...
Güneş Akay ilk günden geç kalmak ne demek ha, ne diyeyim sana sorumsuz? Daha ilk gününden böyle bir sorumsuzluk cezası ilk günün ve senin iyi notlarının hatrına TEMİZLİK yapmak!
Ben temizlik yaparken arkadan kuyruğuna basılmış kedi, aç kalmış ayı, ağaçtan düşmüş kuala gibi hunharca gülen bir çeşit parazit belirdi. Tabi bu sesli kahkahası sonucunda çalışanların bakışlarına mağrus kaldım.

*****

4 saat sonra...
"Çorabını yeni giymişken ıslak yere basarsın inşallah, gökten para yağarken senin kafana taş düşer inşallah, şu iki yıl içinde yanlış şampuan kullanımından kel kalırsın inşallah, gözlerini çıkartıp köpek maması yapılır inşallah, amin amin çok amin!" dedim son kalan odanın tozunu alırken. İtiraf ediyorum hayatımda ilk defa bedduamım tutmasını istemiyorum. Beni idam ederler artık böyle güzel gözelere nasıl kıydın diye.
"Hop dedik, yavaş gel kızım ya bu beduallar benim için mi? Ha bu arada asıl o taş senin kafana düştü ama sen daha etrafta para ara!"
"Ne diyon be yine?"
Taş diyorum tam karşında..." Sadece gözlerimi devirmekle yetindim. Taş gibi olduğunu bilmiyordum, yakışıklıydı mal. Kahretsin ben neler sayıklıyorum böyle!
"İşim bitti arkadaşlarımla yemeğe çıkacağım, e sende yorulmuş gibisin istersen gel, ama bi duş al çünkü terlemişsin, o parfümünün güzel kokusundan eser yok!" dedi alayla.
"Bak sen de dedin terledim o yüzden gelmeyeceğim."
"Lütfen gel, noluyy" Dedi kolumu tutarak.
"Sapık! Bırak kolumu ya!"
"Bak ne diyecem, şu sapık mevzusu çok uzadı. Niye bana sapık diyosun? dedi bıkkınlıkla, ama sahte değildi bu sefer, gerçekten anlamamış gibiydi.
"İlk ve son defa açıklıyorum." dedim ve telefonumu açıp Instagram'a girdim. oradan önceden ss aldığım arkadaşlık isteklerine tıklayıp gözüne soktum. Malum istekler geldiği gibi silmeye çalışıyordum.
"Bir arkadaşlık isteği için mi?" dedi şaşkınca bakarak.
Bu sefer de farkı bir ss'e tıklayıp mesajları gösterdim.
Barış: Selam acıdı mı?
Barış: Cennetten düştün ya...
Barış: Sarı saçlı yeşil gözlü baby, yazsana.
Barış: 😉
"Sence bunları yazacak birine beziyor muyum?"
"Evet, hatta benzemiyorsun, çünkü ta kendisisin!" dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım. Kolumdan tutup beni durdurdu "Bak ister inan ister inanma ben yazmadım eğer yazanı merak ediyorsan benimle gelirsin. Yemek yiyeceğim kişi o çünkü. Hatta dur istemesende gelmek zorundasın, çünkü benim acilen bu sapık etiketinden kurtulmam lazım!" deyip göz kırparak gitti ve bende öylece bakakaldım, normalde arkasından gelmiycem diyerek cırlardım ama cidden o mu yoksa başka biri mi yazmış merak ediyordum.
Kahrolası Güneş Akay merakı...