Gulizar-1

38 32 0
                                    

"Attığı ok nerdeyse canımı alacaktı".

Dağların eteklerinde karşılaştık onunla ilkkez, orada görmüştüm onu...
Meğer Farketmemişim çalıların arasından koca bir "Geyiğin" hızla gectigini. Öylesine dalmışımki bir sesle kendime geldim. Arkamı dönüp baktığımda ise çoktan kaybolmuştu.

Geyiklerin varlığı çokta etkilemiyordu beni, sonra ayşe hekimin benden istemiş olduğu şifalı otları toplamaya devam ettim.

Sanki yine bi ses var gibiydi. Uzaktan yada yakınlardan gelen bir sesti. Doğrulup baktığımda ses duruyor otları toplamaya başlayınca ise ses iyice yükseliyordu. Ve bana doğru geliyordu.

Evet! evet... Bir ses vardı. Çalılardan gelen seslerin bana doğru yöneldiğinin farkındaydım. Tedirgindim . Çalıların arasında ne vardı bilmiyordum ama çıkmasını iki-üç saniye beklemiştim.

Elimde havada hançerimle çalıların arasından çıkan avı yakalayacaktım...

Oda neyin nesiydi öyle?...
Ben böyle umut etmiyordum. Çalıların arasından çıkan hayvan değil meğer "Genç, delikanlı bir adamdı".

Şaşkın bir suratla Uzunca baktı bana. Bn ne olduğuna anlam bile veremiyordum. Resmen karşımda duran adamın ağzından çıkacak olan kelimesini bekliyordum. Üstelik bakışlarının saniyelerini uzun tutuyordu. Ona bakmamak elde değildi ilk defa kim olduğunu bilmeden gözlerimi ona teslim etmiştim. Hafklı duygular içindeydim. Daha önce hiç böyle olmamıştım. İçimi yakan adamın gözlerimiydi yoksa tatlı gülüşlerimiydi?...

Ve sonra kendine gelince elindeki oku niçin bana doğru doğrulttuğunu anlattı geveleyerek... Meğer derdi az önce yanımdan hızlıca kaçan Alageyik'miş.

ZEHİRLİ OK (Osmanli-devri)Babaannemin Hikayesi...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin