Kitap okuma bahanesiyle geldiğin kütüphanede oturuyordun ve onu izliyordun. O ise çok güzel bir şekilde kitap okuyordu. Birden kafasını kaldırıp sana bakınca yanaklarının kızardığını hissetin. Bir dakika o sana doğru mu geliyordu? Elin ayağına dolaştı. Okulun en yakışıklı çocuğu sana bakmıştı ve sana doğru geliyordu. Ve sende her kız gibi ondan hoşlanıyordun. Ve o sana doğru gelmeye devam ediyordu. Yanına geldiğinde kalbin sanki yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. "(Adın) elindeki kitap nasıl? Bende okumayı düşünüyorum da." Dedi.
"Güzel ya- sen beni tanıyor musun?" Bu sefer yüz kızarma sırası ondaydı. "Iııı... Kitap güzelse ben senden alırım bir ara." Diyerek kaçmıştı resmen.
:::
Eve gittiğinde hala aklından çıkmamıştı olanlar. O seni tanıyordu. Ve seninle daha önce yan yana bile durmayan biriydi o. Acaba o da seni mi izliyordu? Kendini umutlandırmak istemiyordun ama hep bunu düşünüyordun. 'Ya o da benden hoşlanıyorsa?' Sen bunları düşünürken gözlerin uykuya yenik düştü ve kapandı.
:::
Okulun son haftasıydı ve sınıflar artık gelmeyenler yüzünden çok az kişiydi. Nöbetçi öğrenci gelip " Hocam dersinizi böldüğüm için özür dilerim ama müdür sınıflar az kişi olduğu için sınıfların birleşmesini istiyor." Dediğinde senin kalbin uçuyordu. Onunla aynı sınıfa girecektin. Hemen üstünü düzeltip sınıftan çıktın. Karşı sınıfa gelince arkadaşın seni şişe çevirme oynamaya davet etti. Onunda oynadığını görünce kabul ettin. Şişe ona gelince "Doğruluk"dedi. Sorulan sorunun cevabını sende merak ediyordun. "Hoşlandığın kişi şu an burada mı?" Tüm kızlar sorunun cevabını merak ediyordu. Ve sen kızların ona böyle bakmasını kıskanıyordun. Cevap senin umutlarını besledi. " evet" Tüm kızlar 'o kim?' Diye birbirlerine soruyorlardı ve o kızın kendisi olabilmesi için dua ediyorlardı. Sen ona baktığında yine yüzünün kızardığını gördün. Bu haliyle bile çok tatlıydı. Şişe tekrar birkaç tur daha döndü ve bu sefer sana soruluyordu. Soruyu soran ise oydu!!! Soru geliyor:" Peki senin hoşlandığın kişi şu an burada mı?" Senin de yüzün kızardı. "Evet." Sen kızarmış yüzünü saklayabilmek için yüzünü eğiyordun. En son gördüğün ise onun sırıtmasaydı. Bu oyun bitmiyordu. Herkes birbirine soruyordu fakat size hiç gelmiyordu. Son zil sesi duyulduğunda sınıftan hızlıca çıktın. Arkana bakmadan yürüyordun. Takip edilme hissi içine doldu birden. Arkana dönüp baktığında onun sırıtan yüzüyle karşılaştın. Takip mi etmişti seni? " Konuşmamız gereken konu var. " diyerek konuyu açmıştı. Heyecandan kalp krizi geçirmek üzereydin. " Bak (Adın) bu konuşmayı yapmak için uzun zaman bekledim. Ama hiç cesaret edemedim. Sende bu gün hoşlandığım kişi burada deyince 'ben olabilirim' diye düşündüm. Şimdi sana açık açık söylüyorum. Ben senden hoşlanıyorum. Hem de çok." Şok olmuştun. Resmen hoşlandığın çocuk senden hoşlandığını söylemişti. Ama sen bir kelime bile edemeden öylece duruyordun. O yanlış anlamış olacak ki yüzü asıldı. Ama sen birden sarılınca sana sıkıca sarılıp saçlarına minik bir öpücük kondurdu. Seni seviyorum...
—————————————————
Selam!!! Yine ben. Umarım beğeniyorsunuzdur. İsteklerinizi yazabilirsiniz elimden geleni yaparım. 😊
