AÇ GÖZÜNÜ

Bölüm 5

Gülendam Hanım anlamsız gözlerle beni süzerken, bende kafamdan onu kırmadan durumu nasıl izah edeceğimi düşünerek cümleye girdim. '' Unuttunuz sanırım, bugün kına alışverişimiz vardı ya, bu saatte burada buluşmak için sözleşmiştik. Sizi bekliyordum.'' Gülendam Hanım tiksinirce yüzüme baktı hiç bir şey söylemedi. Kardeşine ve yanında ki kıza kafasıyla gidin anlamına gelen bir işaret yaptı. ikisi bizden uzaklaşana kadar konuşmadı. Yeterli uzaklıkta olduklarına kanaat getirdiğinde ise o buz gibi gri gözlerini gözlerime dikti ve '' Yeter artık Bahar, burada olacağımı nereden öğrendiğini bilmiyorum ama senden ve saçmalıklarından çok sıkıldım artık. Senin için elimden gelen her şeyi yaptım. Beni rahat bırak.'' dedi. Tek bir sözcük söylememe izin vermeden hızlı adımlarla kardeşinin ve kızın yanına ilerledi. Kafasını sallaya sallaya onlara bir şeyler anlatarak uzaklaştılar. 

Kalakalmıştım. Buda neydi şimdi ? Hemen Arda'yı aramak için çantamdan telefonumu aramaya başladım ama bir türlü bulamıyordum. Hay aksi evde unutmuş olabilir miydim acaba? Ama hayır daha az önce Cansu ile mesajlaşmıştım ya. Kesin bu kafa ile telefonumu ya düşürdüm ya çaldırdım diye düşündüm. Dibek Kahvesine doğru yürümeye başladım. Cansu ile buluşacağımız zamana daha epey vardı ama şu an kafamı toplamak için acı, sert bir kahve kesinlikle iyi gelecekti.

Kahveden içeri girdiğimde her zamanki gibi kalabalıktı. Dışarda küçük bir masaya oturup siparişimi verdim. Kahvemin gelmesini beklerken bugün sabahtan beri yaşadıklarımı düşündüm anlam veremiyordum başıma gelen hiç bir şeye. Garsonun sesi ile irkildim. 'Abla kapatıyoruz.' ne saçmalıyor bu diye etrafıma bakındığımda hava kapkaranlıktı etrafta ki kalabalık yok olmuştu. Oysa ben kahveye oturduğumda saat öğlen bile değildi. Peki Cansu, onunla burada akşamüzeri buluşacaktık 

Bu kadarı fazlaydı acele ile hesabı ödeyip masadan kalktım. Hızlı adımlarla önüme çıkan ilk büfeye girdim. Ankesörlü telefon ile Cansu'nun numarasını çevirdim ve açmasını beklemeye başladım.