Benim adım Bahar 24 yaşında atanmayı bekleyen bir ilkokul öğretmeniyim. Evet babamın izinden gidip bende öğretmen oldum. Yıllar yılı yatılı okulların sonra yurtların soğuk odalarında tırnaklarımla kazıyarak hayatta kalmaya çalıştım. Özel dersler vererek geçimimi sağlıyorum. Ve iki hafta sonra hayatımın aşkı Arda ile evleniyorum.
Havanın aydınlanması mutfakta geçen kayıp üç saati düşünürken kendimi duşa attım. Bir an önce hazırlanıp geç kalmadan müstakbel kayınvalidem ile buluşma yerine gitmem gerek. Kendisine daha önce kınaydı, düğündü bu tarz şeyler istemediğimi, annem olmadığı için kendimi eksik hissedeceğimi söylemesem de hissettirmeme rağmen. 'Ben ele güne rezil olamam koskoca Gülendam bir oğlunu öyle kimsesiz gibi evlendirdi dedirtmem.' diyerek kestirip attığı için kabullenmekten başka şansım kalmadı. Akan denizin sularına kendimi bıraktım diyebilirim.
Duş alırken akan sıcak su ile son zamanlarda yaşadığım ve adını koyamadığım gariplikleri düşünmeye başladım. Kabuslar, o kabuslardan sonra beni uyandıran ses, bugün sabah kayıp olan üç saat. Kendimi tüm bunların yaklaşan düğün ve evlilik stresinden kaynaklandığına ikna etmeye çalışırken bir anda kapı sesi ile irkildim. Kapının zili çalınmıyor adeta kapı güm güm güm yıkılıyordu. Kapıda ki ya apartmandan biriydi ya da bir şekilde apartmanın içine girebilmiş biri. Hızlıca bornozumu giyindim. Kapının deliğinden baktığımda kapıda daha önce görmediğim yaşlı bir kadın olduğunu farkettim. Ve yavaşça kapının zincirini çıkarmadan kapıyı araladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AÇ GÖZÜNÜ
KorkuÖncelikle hikayede anlatılan tüm kişiler ve olaylar tamamen kurgudur. Gerçek ile herhangi bir alakası yoktur. İlk denemem olan bu hikaye de oluşabilecek tüm hatalar için şimdiden özür dilerim. keyifli okumalar dilerim.