8

2.4K 179 236
                                    

Jennie'den

Hayır hayır şakaydı değil mi?

"NE DİYORSUN SEN? BU ZAMANA KADAR SINIRIMI KORUDUM AMA KİMSİN SEN?! SEN KRALSAN O DA KRALİÇE AYRICA PARDON NE ÇALMASI? SEN İNSANLARIN CANINI NEDENSİZCE ACIMASIZCA ALIRKEN KİM SENİN KELLENİ ALDI? SİKTİRTME-

Ve bu bana 2.tokatıydı değil mi?

Yüzüm yana kaydığında kafamı kaldırmadan hızla atıma gittim. Bindiğimde ise herkesin gözünde acıma vardı. Hayır, böyle olmamalı. Olmamalıydı!

Atımın hemen gitmesini sağlayarak saraya gitmeye başladım.

Arkamdan gelen at sesleri ile atımı sürmeye devam ederek arkama baktım. O gıcık çocuk arkasında ise Jisoo. Hayır Jisoo'nun daha fazla zarar görmemesi gerek. Bu saray ona kalacak sonuçta, hayatını karartamam. Hemen atımı durdurarak onların önüne geçtim. Gıcık çocuğa dönerek konuştum.

"Onu buradan götür."

"Hayır Jennie, seninle geleceğiz!"

"ONU BURADAN GÖTÜR!"

Jisoo hala karşı çıkarken çocuk gözlerime dikkatli bakarak atını geri çevirdi. Jisoo çocuğun sırtına vururken bağırıyordu.

"SANA BİR PRENSES OLARAK EMİR VERİYORUM! DURDUR ŞUNU!"

"Ben de bir prens olarak yanıtlıyorum. Durdurmuyorum."

"AİSH! Geleceğim Jennie!"

Hiç sanmıyorum. Atımla devam ettim ve hızlıca muhafızlara emrederek saraya girdim. Atımı sarayın arka tarafındaki yere koydum.

Annemin odasına çıktım ve onu aramaya başladım. Sarayın hiçbir yerinde yoktu. Nerede bu kadın?!

Ah tabi ya! Gizli odamız. Annemle eskiden babam tarafından çok ezildiğimiz için yalnız kaldığımız sadece bize ait olan ve kimsenin bilmediği bir yerimiz vardı. Hemen annemin eşyalarını toplayarak odaya indim. Doğruydu, oradaydı.

"Hadi anne gitmeliyiz."

"J-Jennie? Kızım nereye gideceğiz?"

"Senin baban kral değil mi? Bunlardan hiçbir haberi olmayan ve onların ağzına sıçacak olan kişinin yanına gidiyoruz."

"Ama babamı öldü-

"Hayır, öldürmeyecek."

"Kızım nasıl ama?"

"Orasını bana bırak."

Annemin kolundan tutarak ata bindirdim ve peşinden bindim. Atımı hızla eyerlerinden tutarak ilerlettim ve Lee-Lin Sarayına ilerlemeye başladım.

Saraya girdiğimizde peşimizdeki atlarla anlamıştım ki babam buradaydı.
Sanırım babamın artık durmasının vakti gelmişti değil mi?

Krala olayları anlatırken bu krallığın muhafızları babamı zapt ediyorlardı. Kral anneme sıkıca sarılarak konuştu.

"Sakin ol kızım. Kılına zarar gelmeyecek."

"HEMEN BURAYA GELİYORSUN CHAE-LİN!"

"Baba hatırlıyor musun bana ne demiştin? Dünyadaki en büyük sorun, insanların kendini ifade edemeyişidir. Şuan anlıyorum. Ben sana kendimi açıklayamadım. Ama şuan açıkçaaa anlayacaksın. Eğer annemi rahat bırakmazsan...

A-A ne dedi acaba🧐

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 28, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

runaway princessesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin