liam:zayn elimi yıkıyıcam dedin yarım saattir yoksunzayn:şey oldu
zayn:ev büyük olunca tuvaleti karıştırdım
zayn:geliyorum
liam:kaç kez geldin bu eve
liam:yalan söyleme
zayn:geliyorummm
son mesajı yazıp telefonu cebime koydum.Eve girer girmez kendimi tuvalete atmıştım ve klozetle seviyeli bir ilişkimiz oluşmuştu.Ayağa kalktım, gitmeliydim artık.Şimdi gitmezsem hiç kalamam ki burada.Derin bir nefes alıp yavaş adımlarla merdivenlerden indim. Yemek masasının en köşesine geçmiş yemek bıçağıyla oynuyordu.Boğazımı temizliyor gibi yaptığımda yayıldığı koltuktan doğruldu ve sırtını sandalyeye dayadı.
"Pompa alıp düştüğün yerden çıkartmaya geliyordum seni"
"Ben-bir an alışamadım"
Karşısına oturdum ve bir daha açmamak üzere ağızımı kapatmaya çalıştım.
"Biliyor musun Zayn?Yaptıklarından bu denli utanman bile bana yetti"
Yerdeki bakışlarımı Liam'a çevirdim.
"Yüzüme bile tam olarak bakamıyorsun"
Evet öyleydi,Liamın tam arkasındaki tabloya bakıyordum.
"Bana yaptıkların yüzünden mi böylesin?"
Hiçbir şey diyemiyordum.Sanırım az önce sifonu çekerken dilimi de beraberinde götürmüştü.
"Neyse ne.Olan oldu."
Olan oldu diye geçiştirecek biri değildi. Hiç olmamıştı.İçine atacağını ve sonrasında kendine zarar vereceğini biliyordum.
"Konuşmak mı istiyorsun Liam. Konuşalım.Ben o gün ne oldu hiçbir şey hatırlamıyorum.Hemde hiçbir şey-"
"Yine aynı şeyleri söyleyeceksen sus.Boş cümleler."
"Belki yapmamışımdır-yani o benim üstüme çıkmıştır nerden biliyorsun?"
"İçkinin sana iyi gelmediğini bile bile bir partiye gidiyorsun,belki sana bir daha ağızına sürersen ayrılırım dediğim uyuşturucuyu alıyorsun ve sonuçlarına katlanacak olan yine ben oluyorum"
Bir şey diyemiyordum haklıydı ve bu biraz onur kırıcıydı.
"Konuşmayalım o yüzden"
Yemeğini yemeye başladığında aklındakileri daha çok merak etmeye başlamıştım.Çatalı alıp önümdeki ete baktım bir süre.Liam her şey de iyiydi, buna yemek yapmak da dahil.Şu ailelerin altın çocuğuydu.Onu hak etmiyordum,hiçbir zaman da hak etmeyecektim.O herkesin istediği kişi iken,ben köşede duran ama asla çalışmayan abajur gibiydim.Derslerim iyi değil,kötü alışkanlıklarım var,ailem ile aram kötü,ne iyi bir evlat ne de iyi bir sevgili olabiliyordum.Liam ise her şey de olduğu gibi ilişkimizde de mükemmeldi.Başımı kaldırıp Liam'a baktım.
"Özür dilerim"
Yemekte olan kafasını bana çevirdi
"Seni hiç sevmemeliydim-böylelikle acı da çekmezdin.Ama yemin ederim Liam,kendi içimde bunun savaşını çok verdim.Nefes alamıyordum artık, kalbim artık göğüs kafesime sığmıyordu."
Çatalı tabağa bırakıp ayağa kalktım.
"Yalvarmamı,af dilememi hatta ayağana kapanmamı istersen-onu da yaparım.Çünkü hak ettiğin aşk,sevgi bu değil Liam.Ama ben sik kafalı bir şerefsiz olduğum için bunu sana yaşattım.Söyle bana-söyle beni affetmen için ne yapayım?Senden af dileniyorum Liam."
"Bir şey yapma.Gerçekten bir şey yapma.Çünkü ne zaman bir şey yapmaya çalışsan sıçıp batırıyorsun."
Ayağa kalktığı gibi giden Liamın arkasından baka kalmıştım.Haklıydı neye elimi atsam sıçıp batrıyordum. Ama Liam bunu hak etmiyordu.Liama tekrar bunu yapamazdım.Onun için kendimden vazgeçicem.Onun için aşkımdan vazgeçicem.