twenty

199 26 17
                                    












Sabah uyandığımda Liam evde değildi. Çünkü okula gitmişti ve ben her zaman ki gibi geç kalmıştım.Hızlıca giyinip okula gittiğimde çoktan öğle arasına girdiklerini fark etmem zor olmamıştı. Herkes yemekhaneye gidiyordu.Bende aynısını yapacaktım ki müdürümüz Bay Wilson beni durdurdu

"Zayn,odama gel."

"Önemli bir şey yoksa sonra gelsem olur mu?"

"Eğitim hayatından daha önemli bir işin varsa git tabi."

Bir şey diyememiştim tam yürümeye başlamıştı ki birden durup arkasını döndü

"Payne'i bul o da gelsin"

"H-hangi Payne?"

"Kaç tane Payne tanıyorsun Zayn?"

Haklıydı,zaten okulda konuştuğum kaç kişi vardı ki?Başımla onaylayıp kantine girdim.Gereksiz kalabalığın içinde gözlerim tabi ki Liamı arıyordu.Tek koluma astığım çantamın kulbunu iyice sıktım ve yürümeye başladım.Sanki herkes beni izliyormuş gibi geliyordu. Yüzde yüz kendime güvenmediğim adımlarımı atarken karşıma birden Louis fırladı.

"Zaynie!"

Evet bu kadar bağırması işime hiç yaramıyordu.Kolundan tutup hızlı adımlarla köşeye çektim.

"Aptal mısın?Ama bu nasıl soru tabi ki de aptalsın.Ne bağırıyorsun?"

"Kaybolmuş bir ceylan gibiydin Zaynie bende seni bulmalarını sağladım"

"Ben seni şimdi bi kaybedicem göreceksin.Liamı gördün mü?"

"En son Harry ile yemek yiyorlardı"

"Onları kesiyordun değil mi?Yani Harry'i"

"Ne?Hayır saçmalama Zayn.O kokoşla ne işim olur benim."

"İşte tam da bu yüzden işin olur"

Louisi orada bırakıp tekrar etrafıma bakmaya başladım.Kantinin tam ortasına oturmak zorundalar mıydı? Derin bir nefes alıp yanlarına ilerledim. Liam beni daha görmemişti bu içimi ne kadar rahatlatabilirdi ki tanrım tam bir utanç kaynağıyım.Yanlarına vardığımda gülümsemeye çalıştım

"Selam"

"Selam Zayncik"

Liamda olan bakışlarımı anlık Harry'e yöneltmiştim.Her şeyi geçtim Zayncik neydi?

"Ne oldu Zayn?"

"Şey için geldim-Bay Wilson bizi odasına çağırıyor."

"Ne?Neden?"

Bilmiyorum dercesine elimi iki yana açtım.

"Derste görüşürüz Harry"

Harry'nin omzuna dokunup ayağa kalkmıştı.Ben ise Liam'a rezil olmamak için dua ediyordum.Birden neden çağırmıştı ki?Hadi kendimi anladım Liam'ı neden çağırmıştı?

"Dün için özür dilerim"

Çantamın kulbunu o kadar çok sıkıyordum ki elim acımaya başlamıştı.
Liam vücudumu bi süre süzdükten sonra konuştu

"Önemli değil,artık konuşmayalım olur mu?Ben de özür dilerim.Canımı sıkmak istemiyorum"

Son sözünüde söyleyip önden önden gitmişti.




















merhabaaaa yüz yıl sonra bölüm atan yazarınız geldi.nasılsınız?hala buradaysanız bu kitabı bitirmeyi düşünüyorum.sizi seviyorum.

sky||ziamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin