4 Sene Sonra...

132 9 0
                                    

EVET ARKADAŞLAR.HİKAYENİN TANITIMI NE KADAR HİÇ BEĞENİ ALMASADA :Ddd BİZ İLK BÖLÜMÜ YAYINLIYORUZ.ÇOK UĞRAŞTIK YEMİNLE ksjdkasjf DERSLERİ DİNLEMEDİK O DERECE YANİ (NORMALDE DİNLERİZ ÇNK :Dasdf)

AYRICA BU ARALAR BEN PERAYA TAKTIM.SÜREKLİ ONU DİNLİYORUM.BU YÜZDEN İLK BÖLÜMÜN ŞARKISI PERA OLSUN İSTEDİM.NİSE KİB BY :Dddd

Odamda oturup birşey yapamayacağımı anlayınca dışarı çıkmaya karar verdim. Üstüme bi kot ve salaş bi tişört giyip dışarı çıktım. Çıktığım anda pişman olmuştum çünkü kara bulutlar gökyüzünü kaplamıştı ve benim yanımda giyinebilecegim hiçbir şey yoktu.Bir kereligine bile olsa kafamdaki soruları,düşünceleri silip yürümeye başladım.Daha sokaktan çıkmadan yağmur damlaları yerleri islatmaya başlamıştı.Umursamadim.Hatta hoşuma bile gitti.Bana göre yağmurun insanın geçmişteki izlerini bir anlikta olsa silen bir etkisi var.Bir damla bir iz...Kafamdaki düşünceler yüzünden sahile geldigimi bile sonradan farkettim.Boş bi bank bulup oturdum.Deniz,yağmur ve yalnızlığım...

Orda oylece otururken ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama sırılsıklam olmuştum.Yagmurun sesine telefonumun zil sesi karışınca irkildim.Cevapla tuşuna basmamla Serap ablanin endişeli sesini duymam bir oldu."Asya nerdesin kızım? Yağmur yagiyo.Ceketini de almamissin"dedi.

"Sahildeyim Serap abla gelirim birazdan" derdemez telefonu yüzüne kapadim.O buna alismisti.Genelde yer bildirimi yapıp sağlık durumumu belirttikten sonra telefonu kapardim.Az önce yaptığım gibi.

Cesaretimi toplayıp evden çıkmadan cebime sıkıştırdığım kağıdı çıkardım.Yırtmak için iki yana büktüm ama tereddüt ettim.Doğru olan yırtıp atmakti fakat bunca sene yirttigim mektuplar aklımın bir köşesinde kaliyodu.Kafamdaki soru işaretlerinin cevabı vardı belki de.Daha fazla dusunursem mektubu paramparça edeceğim için katlanmış kağıdı açtım.Kalbim ağzımda atiyodu sanki.Okumaya başladım.

Biliyorum kizginsin bana.Nefret ediyosun belkide benden.Sana binlerce mektup yazdım.Hepsini okumadan yirttin herhalde ya da okudun ama cevap yazamadin.Belki bu da o mektuplardan biri.Ama eğer okuyosan şunu bil senin benden nefret ettiğin her gün ben kendimden iki katı nefret ediyorum.Beni anlamanı bekleyemem senden.Sadece gel.Hayatta mısın değil misin bilmek istiyorum.İçim icimi yiyo.Nolur gel.Her zamanki gibi seni bekliyo olacagım.

Okuduktan sonra birkaç saniye oylece bakakaldim.Özlemiş miydim onu?Hayır.Nefret mi ediyodum?Belki.Yoksa nefret çok mu ağırdı onun için bilmiyodum.Anlamiyodum.Bunları düşünürken yanagimda hissettiğim sıcaklıkla ağladığımı farkettim.Gozyaslarima değmeyecek abim için agliyodum.Onun için.Yavaşlayan yağmur yeniden hızlanınca yarın oraya gidip gitmeyecegimi düşünmeyi daha sonraya bırakıp ellerimi gökyüzüne doğru kaldırdım.Yagmurun ellerime carpisini izledim dakikalarca.Yagmurdan kaçan insanlar bana deliymisim gibi bakiyolardi.Bir adam ise bakmakla kalmamis önümde dikiliyodu.Bakışlarımı ellerimden çekip dakikalardır bana bakan adama çevirdim.Üzerindeki deri ceket ve kafasina geçirdiği şapkasıyla karizmatik görünen adamın yüzü hem karanliktan hem de gözlerim ağladığım için bulaniklastigindan belli olmuyordu.Bir sorun mu var dercesine kafamı salladım.Bu hareketime karşılık yüzündeki kas oynadığında sirittigini tahmin ettim.Adamın bu hali beni korkutmaya başlarken oturduğum banktan kalkıp hızlı adımlarla eve doğru yürümeye başladım.Arkamda kalan adama son kez baktigimda orada durmuş hayla bana baktığını gördüm.İçim urperirken yürümeye devam ettim.

Kapinin önüne geldiğimde evdekilerin agladigimi anlamamalarini dileyip anahtarimi kullanarak içeri girdim.Mutfaktan gelen seslerle Serap ablanin akşam yemeğini hazırladığını anladım.Mutfağa doğru "Ben geldim,odama çıkıyorum" diyip onun bir şey söylemesine izin vermeden koşa koşa odama gittim.

Uykum üvey kardeşim Berfinin odama gelip beni yemeğe çağırmasıyla bölündü.Odamdan çıkıp yavaşça mutfağa geçtim.Tüm aile masaya oturmuş yemek için üvey kızlarını yani beni bekliyolardi.Bu manzara karşısında gözlerim yasarirken(!) masaya oturup yemeğimi yemeye başladım.Her an biri bir şey soracak endişesiyle hızlı olmaya calisiyodum.Faruk amca "Asyacim dersane nasıl gidiyo,memnun musun?" dediğinde şansıma kufredip "İyi memnunum" diye mirildandim.Yemeği bitirdiğimde izin isteyip yine odama geçtim.Zaten mektubu okudugumdan beri aklımdan çıkmayan şeyi düşünmeye başladım.Onu görmeye,onunla yüzleşmeye hazır değildim.Ama kafamda dönüp duran ve nefes almamı zorlaştıran sorularla daha fazla yaşayamazdim.Gitmeliydim.Sonsuza dek kacamazdim.Gidecektim...

Bizim içinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin