SELEMEE :Ddd İNŞ HİKAYEYİ BEĞENMİŞSİNİZDİR.KAÇ KİŞİ OKUDU BİLMİYORUM AMA KİMSE OKUMAMIŞSA BOZULURUM :Dksdj NİSE VE İŞTE YENİ BİR BÖLÜM DAHA KISA OLUP OLMADIĞINI BİLMİYORUM İNŞ UZUN OLMUŞTUR BU SEFER :D
BU ARADA MULTİMEDİADA ASYA'NIN ABİSİ VAR :D BİDEEE NİCKİ MİNAJ-ANACONDA NIN KLİBİ :Ddd BİZ BU KLİBİ İZLERKEN BU NE AMK TRİPLERİNE GİRDİK EMİNİM SİZDE ÖYLE OLMUŞSUNUZDUR :Ddsd İYİ OKUMALAR :D
İnsanlar heyecanla kapıların açılmasını beklerken ben tüyler ürpertici binanın önünde durmuş hafif esen rüzgârdan dolayı karışan saclarimla boğuşuyordum.Dün geceden beri düşündüğüm şeyler yine aklımı kurcalamaya başladı.Ya yaptığı şeyden pişman olmadığını söylerse ya da hiçbişey olmamış gibi koşup sarilirsa napmaliydim?İçeri girince kaçmak daha güç olacaktı.Bu yüzden şimdi kacmaliydim.Hiç girmemeliydim.Ama ne kadar kabul etmekte zorlansamda ihtiyacım vardı.Ona ve cevaplarina...
Daha fazla beklemenin bi faydasinın olmayacagini bildiğimden ağır adimlarla kuyruğa doğru ilerledim.İnsanların ne yaptigina bakıp bende görevliye kimliğimi verdim ve kapıların açılmasını beklemeye başladım.Kapılar açıldığı anda insanlar birbirlerini iterek içeriye koşmaya başladılar.Bende aceleyle içeri girdim.Yeni bir kuyruk karsima çıkınca bi an kacmayi düşünsemde hemen bu fikrimden vazgeçtim. Görevlinin acele etmemi söyleyen sesini duyduğumda sıranın bana geldiğini anladım.Kimliğimi uzatıp göz uyuşması midir her ne haltsa yapıp sıra numaramı da alarak yeniden bekleyişe geçtim.Yine sıra benle birlikte bi kaç kişiye geldiğinde ıçerde görüşme var sanarak içeri girdim.Dolaplari görmemle hayal kırıklığına uğramam bir oldu.Üzerimde ne kadar metal eşya varsa cikarip dolaba koydum.Dolapların olduğu bölümden çıkıp insanları takip ettim.Üst aramasının yapıldığını görünce bu sefer sıkıntımı sesli bir şekilde oflayarak dile getirdim.Ziyaretciler mal mal suratıma bakarken ben de onlara 'hayırdır gardas' dercesine baktım haliyle.Üst aramasindan geçip bu sefer gerçekten peşpeşe sıraların dizili olduğu görüşme salonuna geçtim.Koğuşlara çıkan kapı açılıp mahkumlar dışarı çıkmaya başlayınca tüm organlarimin yer degistigini hissediyodum.İçimden gelmemesi için dua ederken kapıda onu gördüm.Dağınık saclari,kirli sakali,yemyesil, yorgun ama bir o kadar da hala umutla bakan gozleriyle onu tanımam çokta zor olmadı.Gözleri etrafı tarayıp beni bulduğunda kısacık bi an gözleri parladı sonra yine soğuk bakışları aldı o heyecanlı bakışın yerini.İkimizde öylece ayakta dikilirken gardiyanın uyarmasiyla boş bi masaya oturduk.Kısacık bi an ikimiz de sustuk.Sonra sürenin kısıtlı olduğunu anlamış olacakki sessizligi bozdu.
-Geldin.
-Çok zekisin,derken fazla mi yumusadim diye düşünmeden edemedim.O da böyle düşünmüş olacakki gülümsedi.Sonra benim ciddiyetimi görüp yine ciddileşti.
-Merak ediyosun,derken sesinin titrediğini sandım bi an ama takmayip lafa girdim.
-Bunca yıldan sonra senin için gelmiş olamam değil mi?Kafamda dönüp duran onlarca soru var ve eğer cevap alamazsam beni yiyip bitirecekler.Bunları cevapliycaksin.Başka şansın yok.
-Hayır henüz değil hala zamanı var sana soyleyecegim şeyleri kaldiramazsin,dediginde kan beynime sıçradı.Sinirden elim ayağım titriyodu.Sandalyeyi sertçe iterek ayağa kalktım.Tum gözlerin bize cevrildigini hissediyodum ama umrumda değildi.
-NE DEMEK HENÜZ DEĞİL YA BEN 4 SENEDİR KENDİMİ YİYİP BİTİRDİM.BUGÜN İÇİN HAZİRLADİM KENDİMİ.HESAP SORMAK İÇİN GERİZEKALİ.YA ŞİMDİ SÖYLEYECEKSİN YA DA SONSUZA DEK SUSACAKSİN!1!1
Son soyledigimin ne kadar saçma olduğunu farkettigimde çekinerek etrafa baktım ve yerime oturdum.Rezil olmuştum.Ama sonra konunun bu olmadığını hatırlayıp ona döndüm.
Şaşkına dönmüş ve kirgin gözlerle bana bakiyodu.Sorarcasina ona baktigimda:
-Asya bak istersen bi daha hiç görmeye gelme beni anlarım.Ama geleceksin biliyorum.Beni affetmek istiyosun.Bu sebeple niye yaptigimi öğrenmek için geleceksin.Şimdi de bu yüzden geldin.4 yıldır kendini benim mutlaka geçerli bi sebebim olduğuna inandırmaya çalışıyosun.Şimdi de benden duymak istiyorsun.Ama olmaz
Sinirden kıpkırmızı olduğumu hissettigimde devam etti:
"Sebebi ne olursa olsun.Berbat bişey yaptım.Ve şimdi onun cezasını çekiyorum.Kendimi affedemiyorum.Daha ben kendimi affedemezken senin beni affetmene göz yumamam.Şimdi evine git,gel dediğimde anlaki hazırım Asya.
Sözleriyle beynimden vurulmuşa dönerken gözyaşlarimi kontrol etmekte zorlaniyodum.
"Aşalığın tekisin.Bana işkence yaparken bile kendini dusunuyosun.Kötü olduğumu söylüyorum ama sen kendini affetmen gerektiginden bahsediyorsun.Gelmekle hata ettim."
diyip ayaklandigimda karşı masada bizi izleyen bir çift mavi göz gördüm.Abicigime arkamı döner dönmez gözyaşlarım akmaya başladıgindan aptal çocuk ağladığımı görmüştü.Kaşlarımı catip ona baktığımı görünce hemen başını çevirdi ve yanındaki kızla konuşmaya başladı.
Daha fazla dayanamayip kendimi temiz havaya biraktim.Durağa doğru ilerlerken salya sümük agliyodum.Otobüse binip sahilde indim.Boş bank bulup oturdum.Cantamdan cezaevine girerken kapattigim telefonumu çıkarıp açtım.Açar açmaz 20 cevapsız aramayla karşılaşınca yuh artık ebenin amı!1!11?!1 diye mirildandim.Empati pls.s.ss Usenmeyip 20 kere beni arayan Serap ablayı fakirlik mod:on triplerine girerek caldirip kapattım.Üzerinden saniye geçmemiştiki telefonum çalmaya başladı.Cevapla tuşuna basar basmaz "ASYA NİRDESİN KAŞAR.SENİ BULMAK İÇİN GÖTÜMUZU YIRTTİK BURDA!"diyen cirtlak sesi duymam bir oldu.Tabiki Serap abla değildi.Serap abla telefonu kaşar Berfodan çekip almış olacakki bi an ses kesildi.Sonra Serap ablanin nerdesin iyi mısın faslı başladı.Sorduğu her şeyi yalan yanlış cevaplayip telefonu kapattım.Denizin verdiği huzura kendimi bırakırken zamanın nasıl aktığını anlamamıştım.Saatlerdir burada öylece oturuyodum.Akşam olmak üzereydiki bir evim olduğunu hatırladım.Yavaşça yerimden kaldıp yola koyuldum.Aklımdaki sorularla birlikte yürürken onlarca kişiye çarpmış bi kere de karşıdan karşıya geçerken ezilme tehlikesi atlatmıştım.Sonunda sağ salim eve vardığımda kapıyı Serap abla açtı ve boynuma atladı.Ağlamıştı.Benim için.Endişelendiği için.Farkına vardığım gerçekle neye uğradığımı şaşırdım.Serap abla beni kolumdan tutup içeri çekerken kendime geldim.Herkesi benden bi açıklama beklediğini bildiğimden söze girdim.
"Bakın gerçekten özür dilerim.Sorumsuzca davrandım biliyorum.Sizi merakta bıraktım.Ama bi daha asla böyle bişey olmiycak" dedikten sonra Faruk amcaya baktım.Ona baktığımı farkettiğinde "Kızım bak seni şu ana kadar hiç bi konuda sınırlamadık.Buna hakkımız da yok zaten.Ama en azından ortadan kaybolacağın zaman bize nereye gittiğini falan söyle
-Haklısınız.Bi daha asla olmiycak,diyip izin isteyerek daha fazla soru sormalarını istemediğimden odama geçtim.Kendimi yumuşacık yatağa attığımda rahat bi nefes aldım.Oraya gitmekle hata yaptığımı bildiğim halde rahatlamıştım.Onu görmek iyi gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim için
RastgeleDurdum ve mükemmel yüzüne baktım. Bunu neden yaptığımızı hala anlamamıştım. " Bunu neden yapıyoruz ? " Sesim bir ara titremişti. " En dibe vurmak için. Eğer en dibe vurursak birbirimizden başka önemseyecek hiç bir şeyimiz kalmayacak." Tuttuğu elimi...