Geçen bölümde' de belirttiğim üzere fazlasıyla meşgulüm bu yüzden pek vakit ayırmaıyorum. Lakin öte yandan da elimde olan taslakları veyahutta gelecek bölümleri atmak için bir gün belirlemeyi başarmış bulunuyorum. Ve bugün de çarşamba günleri olacak. Tabi atmayı unutmadığım sürece.
Neyse iyi okumalar!!Birkaç hafta sonra;
Sabahın erken saatlerinde kulaklarıma dolan kahkaha sesleriyle uyanırken gözüme alan güneş ışığını ise elimle engellemeye koyulmuştum.
Ayaklanıp salona ilerlediğimde ise bakışları anında üzerime kilitlenen üçlüye anlamsızca bakış başımı kaşıdım. Onlar ise gülmeyi kesip donmuşcasına bana bakıyorlardı.
"Bu kadar komik olan ne?" Diyerek kendimi koltuğa bırakmışken onlar ise bakışlarıyla beni izlemiş ve hiçbirşey yokmuşcasına davranmaya çalışıyorlardı. Sessizliği Yugyeom bozmuştu.
"Yok birşey ya, sadece jimin bize makyajın sana ne kadar yakıştığını gösteriyordu." Diyerek kendini yanıma bırskıp ekrandaki fotoğrafı bana gösterdiğinde kızgın bakışlarım jimin'i bulnuşken o ise bana karmaşık bakıyordu.
"Onunla bunu nedne paylaştın ki? Şimdi cenesi asla durmayacak. Ve sen sıska bence fazla gülmesen iyi edersin."
"Tamam, diklenilmeye başlandığına göre bay Jeon tamamen uyanmış demektir bu."
Jiminin söylediğini görmezden gelirken yugyeom a dönmüştüm. "Bu saatte ne işin var senin burda, sırf dakga geçmek için mi geldin? Çünkü eğer öyleyse-"
"Yeni komşuna merhaba de." Diyerek elini bana uzattığında cümlemi tamamlayamamışken şaşkınlığım yüzümden anlaşılıyordu.
"Nasıl yani, sen o koca evini bırakıp bu daireye mi taşındın? Dalga geçmeyi bırak benimle."
"Evet, aslında Bambam in fikriydi. Seni ve Jimin'i yanlız bırakmak istemedi."
Yugyeom benden birşey sakladığında onu anlardım ve bu kez de gözlerini kaçırıp tırnaklarıyla oynamaya başlamıştı. Yüzüne ise yalandan bir gülücük kondurmuştu.
"Hayır başka birşey var, asıl nedeni'ni söyle bana çabuk." Derken sesimde ciddiyet hakimiyet kurmuştu.
"Aslında-"
"Baban birşey mi yaptı? Beni endişelendirmeyi bırakıp konuşur musun artık."
Söylemekten çekiniyordu ama birşey olduğuna emindim. Sonuçta o benim kardeşimdi ve ben onu kendimden daha iyi tanıyordum. Böylelikle bakışlarımı bam bam e çevirmiştim ki o da konuşmaya başlamıştı.
"Bay kim, bizim ilişkimizi kabbulenmedi ve yugyeom'un ondan aldığı herşeyi geri istedi. O da verdi ve en azından bir yere taşınacaksak bunun sizin yanınız olduğunu düşündük."
Ben başını öne eğmiş olan yugyeom a sarılmışken jimin ise bambam'in omzuna elini atmış yatıştırıyordu.
"Ona hiçbir şekilde ihtiyacımız yok ki zaten. Boşver şunları."
Yugyeom başını onaylarcasına sallayıp ondan ayrıldığımda ise başını kaldırmıştı. Onun yüzünün soluk olması en nefret ettiğim şeydi.
"Hey, gülümse hadi. Hem sen sadece bunun için gelmemişsindir. Ben kardeşimi iyi tanırım. Dökül bakalım."
O an konuyu değiştirdiğime mutluydum ki karşımdaki beden de en az benim kadar mutluydu ve ayaklanıp arka cebinden bir davetiye çıkarıp masaya bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilfiruz |kookmin
FanfictionHiç sevgi görmeniş olan jimin'e sevgiyi tattıracak olan jungkook. Herşeyden kendini sorumlu tutan jungkook'u suçlarından arındıracak olan jimin. Hikayenin telif hakkına yanlızca mucizem sahiptir. •Başlangıç tarihi; 14.03.2019 •Bitiş tarihi; 20.0...