4 CİNAYET??!!

Yeter de bana

Yatağın başında adamın ailesiyle olan mutlu fotağrafını gördüm.
Niye ben diye düşündüm ki o an öldürdüğüm adamın tabancasının hayla elimde olduğunu fark ettim.
Tabancayı başıma dayadım ve...

Gözümü açtığımda kendimi çok garip hissediyordum. Ve ve o ses nereydeyse bomboş olan odanın içinde yankilanmaya başladi.
Telefon çalıyordu.
Telefonu eline aldı ve saate baktı ve bunun bir tesadüf olduğnu düşündü.
Saat sabahın 5 i idi.
Telefonu açtı umduğu şeyin çıkmaması dileği ile.
Telefonda o lanet sesi duydum.
Anthony
Bu ses bu sesi bir yerden hatırlıyordu hatta çok iyi biliyordu.
Sonra Army nin çığlık sedi geldi. Tıpkı tahmin ettiğim gibi.
Kendimi dejavu içinde hissediyordum.Daha önce bu tür şeylere asla inanmazdım fakat gerçekleşmişti. Yada ben kafayı yemiştim
Sonra karşıdaki ses yine tahmin ettiğim şeyleri söyledi.
O konuşurken ben daha da çok şaşırıyor ve çıldırıyordum.
Bana yine aynı şeyleri söyledi.
4 cinayet işleyeceğini benim ipuçlarından yararlanmam gerektiğni filan.
Ben aklımdaki herşeyi silip polise doğru koştum.
Tüm bu herşey son bulmalıydı sonuçta.
Karakolun önüne geldiğimde dışarıda bir polis memuru olduğnu fark ettim. Evet aynı düşündüğüm gibi bir dejavunun içine düşmüştüm fakat...
Fakat bir terslik vardı.
Polis memuru hatırladığım gibi değildi.
Yani aynı yüz aynı duruş ve aynı mimikler vardı suratında . Fakat daha önce görmediğim bir iz vardı kafasının kenarında
Çok umursamadım yada umursamamaya çalıştım.
Polisin önünde durdum ve bir mesaj sesi. Telefonun yere düşüşü. Ve polisin telefonu almak istemesi.
Tüm bunlar tıpkı önceki gibiydi. Herşey aynıydı.
Önceki yaptığım gibi telefonu alıp eve doğru koşmaya başladim.
Pislik yine aynı mesajı atmıştı
Büyük bir yalnış yaptığmı söyleyip bana bir şans daha vereceği filan.
Tüm bu olanlara daha fazla dayanamayacaktım. Yılların yorgunluğu artık daha fazla batmaya başlamıştı.
Masanın üzerindeki hap kutusunu eline aldı ve onlarcasını aynı anda yuttu.