[19]

18K 968 287
                                    

Medyada ki Deniz. (Pantolona düştüm)

~19. Bölüm~

"Sence bu nasıl?" diye sordu Emir. İnstagramdan Emir beyimize uygun bir manita arıyorduk. Daha doğrusu Emir bulup bana gösteriyor bende fikrimi söylüyordum.

"Fazla uzun senin yanında. Ama yakışıklı." Emir'in boyu benimle aynı gibi bir şeydi. Ya da beş santim uzun da olabilir. Aman neyse ne o da benden uzun. 

"Fazla mı uzun? Bunu Ege ile arasında yirmi santim olan kişi mi söylüyor?" Konu niye her seferinde Ege'ye geliyordu bir türlü anlamış değildim. Kiminle konuşsam aynı şey oluyordu. Ve bunu en çokta yapan bu canını yediğimin yapıyordu. 

"Bir kere de Ege'yi katmasan ortaya he nasıl olur?" dedim gözlerimi devirmeyi unutmadan.

"Olmaz aşkım. O senin ilerde kocan olacak ben bunu hissediyorum." İnşallah olurdu ama daha sevgili bile değilken bu his nereden geliyordu?

"Sevgilisi varken bunu söylemen de ne bileyim fazla inandırıcı," dedim dalga geçerek. Bir de bu mesela vardı. Eğer kız da bir şeyler bulabilirsem aralarını bozabilirdim. Ama yoksa da oturup mutluluklarını izlemekten başka bir çarem de yoktu.

"Bence ciddi değil Ege."

"Ciddi olmasa neden sevgili olsunlar? Diğerleri gibi takılıp bırakırdı."

"Haklısın sanırım." Telefonu tuş kilidine alıp masaya bıraktı. "Ne yapmayı düşünüyorsun peki?" diye sordu sonra da.

"İnan ki tam olarak bende bilmiyorum. Ama kızı araştırmayı düşünüyorum." Ama nasıl yapacaktım bunu bilmiyordum.

"İstersen yardım edebilirim," dediğinde "Edeceksin zaten salak," diye karşılık verdim. Tepkime kahkaha atarken bende güldüm.

"Adı ne peki kızın?" diye sordu Emir. Harbi bu kızın adı neydi? Çakma sarışın diye geçirirdim hep içimden.

"Bilmiyorum ki adını kızın."

"Ne biliyorsun peki hakkında?" diye sordu bu kez de.

"Çakma sarışın olduğunu biliyorum sadece."

"Dalga mı geçiyorsun? Okulda kaç tane çakma sarışın var sen biliyor musun?" Gözümün önünde canlandırınca bir sürü olduğuna kanât  getirdim.

"Belki Ege fotoğraf paylaşmıştır," diye seçenek sundum. Yaklaşık beşyüz tane fotoğrafı vardı hesabında. Ne yapsa atıyordu çocuk. Korkuyorum artık başka şeyler yapıp onu da atar diye.

"Kullanıcı adı ne söyle ben bakayım?"  kullanıcı adını söylediğimde sadece soyadının baş harfini yazması ile en üste çıkmıştı. "Oha" Takipçi sayısına dedi. Çünkü bende böyle bir tepki vermiştim ilk gördüğümde. "Yüz otuz bir bin takipçi nedir abi?" adamın takipçi sayisi bile canebet artık siz düşünün. 

"Satın almıştır kesin. Para bol," dedim. Yapar mı yapardı bu Ege sonuçta. 

Hesabı kurcalarken ikisinin fotoğrafları yoktu. Etiketli olduğu fotoğraflara baktığımda ise hiç bir tane fotoğrafta orada yoktu. Sanırım temizliyordu etiketli olduğu fotoğraf bölümünü.

"Yürü gidiyoruz," diyerek ayağı kalktı Emir. Oturduğum yerde Emir'e anlamsız bakışlar attığımda bana dönüp "hadi," dedi eli ile kalkması ifade ederek.

Oturduğum yerden kalkıp Emir'i takip ettim. Koridorda ayakkabısını giyerken "Nereye gidiyoruz?" diye sordum. 

Başını kaldırıp kısık gözleri ile "Okula gidiyoruz kızı araştırmaya," dedi.  Topuğundan ayakkabıyı zor geçirdiğinde güldüm.

"Geri zekalı bacıklarını çözüp öyle giysen daha rahat olmaz mı?" diye sordum gülerek.

"Hayır daha zor olur öyle. Kim uğraşacak bağlamayla sonra?"

"Bu üşengeçliğin bir gün beni öldürecek." dediğimde o da gülümseyip yanağıma bir öpücük kondurdu. Yüzümde büyük bir gülümseme oluştu anında. İyi ki var dediğim sayılı insanlardandı benim için.

🌙🌙🌙

Okula vardığımızda çakma sarışın hakkında bir kaç bilgi edinmiştik. Bilgiler şu şekildeydi; Grafik tasarımı  2. Sınıf öğrencisiydi. Adı Zeynep ama ben ona çakma sarışın demeye devam edecektim tabii ki. Ege'den önce fakülteden 6 kişi ile daha çıkmış üstüne birini aldatmaş. Bir kaç bilgi daha vardı ama önemsiz bir bilgiydi.

"Ege'yi de aldatır mı diyorsun sen şimdi?" diye sordu Nazlı.

"Tam emin değilim ama bunu yapmış olan biri bir kez daha yapabilir. Ve zaten Ege'yi gerçekten sevdiğini düşünmüyorum ben. Bir çıkarı var gibi,  bir kız."

"Haklı olabilirsin ama ön yargı yapmayalım da," dedi Emir. Haklıydı.

"Evet ama ben yinede takip edeceğim kızı bir şey var hissediyorum. Neyse gidip Ege'yi bulacağım ben. Bakalım be yapıyor sırık," diyerek ayağa kalktım.

🌙🌙🌙

"Vay ufaklık bu ne okul sevdası böyle?" dersimin olmadığını bildiği için böyle bir şey demişti.

"Ben sen miyim? Severim okulu , dersleri."

"Seversin canım bir şey demedim."

"Senin ki nerede?" diye sordum. Bütün gün gözüm onu arıyordu, çakma sarışını.

"İlk önce o benim ki değil, ayrıldık biz onunla." Ne yani ben onca araştırmayı boşa mı yapmıştım?

Duyduğum cümleler içimde sevince neden olurken dışa vuramıyordum. "Neden?" diye sordum.

"Siktir et," belimden kavrayıp kendine çekti sertçe. Koridorda bir kaç yüz bize dönerken sadece Ege'nin o an yapmaya çalıştığı şeyi anlamaya çalışıyordum.

"Ne yapıyor-sun?" bir şeyi söylemeden sadece belimdeki ellerini biraz daha aşağı kaydırdı. Gözlerinin içine bakamıyordum. İstesemde bakamazdım utançtan.

"Artık bir sevgilim yok, ileriye mi baksak derim?" bakmalımıydık? Sever miydi gerçekten? Ya daha kötüye giderse...

🌙🌙🌙


Bölümü kontrol etmeden attım eğer yanlışlarım varsa belirtebilirsiniz.


Ve oy ve yorum bırakarak çıkarsanız mükemmel olur

- Birkan

Ufaklık ve Sırık [BoyxBoy]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin