Burak'ın elimi tutması nedense hoşuma gitmişti. Yani biz şimdi sevgili miydik?
İlk sevgilim.
Neden sırıtıyorum şuan?
Ah hayır Mısra.
Biraz ciddi olur musun?
Evet. İşte böyle...
"Çıkışta bir şeyler yapalım mı" diye sordu.
Gözlerinin yeşili beni bulduğunda gözlerimi ondan kaçırdım.
O bana bakınca nedense gözlerine bakamıyordum. İçimi rahatsız ama aynı zamanda hoş eden bir şey vardı.
"Sen benden utanıyor musun?"
Kahretsin. Bu soruyu sorduğunda yanaklarımın alev alev yandığını hissediyordum.
"Y-yok canım" diyerek sırıttım.
Bu sefer Burak'ın gözlerine bakmaya çalışıyordum.
"Sakın bana ilk sevgilin olduğumu söyleme" diyerek güldü.
Çok mu komik?
İlk sevgilim ama bilmesini istemiyordum. Ne yani böyle dalga mı geçecek böyle?
"Yok, canım ne ilki, çıkışta bir şeyler yapabiliriz" diyerek konuyu değiştirmeyi başarabilmiştim.
"Lunaparka ne dersin"
"Bu havada mı?" Diye sordum.
"Haklısın. Sinema olmaz. Iıımmm o zaman hiç bara gittin mi?" Diye sordu.
"Bara değil ama partiye gittim"
"Hım. Ne partisiydi"
"Okulun geçen sene karaoke partisine"
"Damsız almıyorlardı. Sen kimle gittin" dediğinde ellerimi ondan çektim. Bunu ani bir şekilde yapmıştım.
Çünkü aklıma o gün yaşadığım güzel şeyler geldi.
Anıl ile şarkı söylemiştim, beni evimden almıştı güzeldi.
Fakat bunları ben üzülüyorum diye yapmıştı o da ayrı mesele.
Burak elimi çektiğim için bana kaşları çatıp baktı.
Sorduğu soruya cevap vermek istemesem de "anıl" diyebildim.
Garip bir şekilde gülümsedi, alaycı bir gülümsemeydi.
Bir kaşını kaldırıp, kaşının kavislerini parmaklarıyla kaşıdı.
Anıl'ın ismi bile ortamı germeyi başarabiliyordu, birde kendisini düşünün.
Öksürerek söylediğim ismi duymazlıktan geldi "ee o zaman bara gidelim" dedi.
Aslında Burak'ı kırmak istemiyorum fakat annem böyle bir şeye izin vermezdi.
Doğrusu annem ondan izinsiz biriyle çıkmamamda izin vermezdi.
Anneme Burak'ı anlamalı mıydım?
Ah, hayır tabi ki de daha çok erken.
Burak iyi biri fakat kişiliğini tam kestiremiyorum.
Bara da gitmek istemiyordum aslında, aklıma bir an Nergiz geldi.
"Çıkışta Nergiz'lere gidelim mi?" Diye sordum kıvrılarak.
Belki de o tek olmamızı istiyordu fakat Cenk'e söz vermiştim.
Burak hiç beklemediğim bir şekilde "olur" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saat Yönünde
Teen FictionMısra'nın kahverengisiydi Anıl, en sevdiği renkti. Gün gelip ellerine karışınca, onunla beraber uçuk ama fazla sıradan bir ton yakaladılar. Karıştılar, sevdalandılar, ayrılamadılar birbirlerinden. Yıllar canlarını yaktı ama ne aşkları eksildi ne d...
