Lugubrious [Shizaya]

Serendipity

"Leş gibi kokuyorsun." Shizuo, başına aldığı direk darbesi yüzünden sendeleyen kişiye doğru ilerlerken burnunu kırıştırdı rahatsızlıkla.

"Hiç burnunda sorun olduğunu düşündün mü?" Izaya sendeleyerek birkaç adım attı ve Shizuo'nun omzuna tutunarak destek aldı. Shizuo tekrar burnunu kırıştırdı.

"Ugh. İğrenç kokuyorsun." Alnındaki damarlar atmaya başlamıştı bile.

"Burnun Shizu-chan." Izaya tekrar etti, öteki elindeki çakıyı sallarken. Görüşü iyi değildi, eve dönüp sakinleştiricilerini alması gerekiyordu. Shinra'ya içinden tonlarca laf etmek istedi fakat düşünceleri bulanıklaşmaya başlamıştı bile.

Izaya'nın davranışlarındaki değişimi çabucak fark etti Shizuo, karşısındakini tam olarak çözmek için onun kendisinden biraz daha destek almasına müsaade etti.

Onu orada bırakmalı ve arkasını dönüp gitmeliydi. İkisinin de olmasını istemediği şey olmadan önce merakına yenilmeyip onu yumruklamalıydı belki de.

Izaya destek alıp kendini toparlamaya çalışırken bakışları tekrardan odağını bulmaya başlamıştı. Sakinleştiricileri düzenli olarak aldığı ve çıkmadan önce de bir tanesini içmeyi unutmadığı için o kadar ciddi bir durum değildi onunkisi, kısa sürede düzeleceğine emindi. Yalnızca, aldığı yatıştırıcıların kuvvetli olması böyle bir etki yapıyordu.

"Izaya-" Shizuo, sinirli bir şekilde başlayan cümlesini devam ettiremedi. Burnuna gelen tatlı koku ile cümlesini yarıda kesen sarışın, bu kokunun gerçekten de Izaya'dan gelip gelmediğini anlamak için karşısındakinin boynuna yaklaştırdı burnunu ve derin bir nefes aldı.

O çirkin, dayanılmaz kokunun altında eşsiz bir şey vardı, Shizuo hissetmişti. Kalbi hızlıca atmaya başlarken tatlı kokudan daha fazla içine çekmeye çalıştı, hoş kokuyu kapatan çirkin tabakayı sevmemişti ama. Hiç sevememişti, Izaya'nın rahatsız edici kokusu olarak varsaydığı bu tabakayı.

"Shizu-ah." Izaya gözlerini dehşetle açtı, ne yaptığının farkında olmayan Shizuo ise dişlerini daha sert bastırdı.

"Shi-" Izaya tekrardan sesini yükseltmeye çalıştı fakat boynunda hissettiği acı, ağzını sadece hava yutmak için açmasına izin veriyordu.

"Mm." Kapalı gözleri ve yerinden çıkacakmış gibi atan kalbi ile geri çekildi Shizuo, ne olduğunu anlamak için Izaya'nın kokusunu içine çekme amaçlı birkaç derin nefesten fazlasına ihtiyacı olacaktı.

Izaya titreyen sesiyle kendini geri çekmeye çalıştı, belini saran kollardan kurtulmasının imkânsız olduğunun bilincinde olsa da. Yıllardır atladığı 'o evre'nin bu şekilde karşısına çıkabileceğini düşünmemişti, özellikle de Shizuo ile. Kalbi hızlanmaya, vücudu terlemeye ve ağzı sulanmaya başlarken yaşayacağı etkilerin sadece bunlarla kalmasını diledi.

Dileğini duyabilecek bir Tanrı'ya inanmıyordu, havaya savurduğu dilekleri öylece uçup gitti.

Shizuo gözlerini açtı ve Izaya'nın sıcaktan kızarmış vücudu ile karşılandı. Gece havasının soğuk rüzgarı Shizuo'nun sırtına vurup onu titretirken Izaya dudaklarını aralayıp ağzına dolmuş olan tükürüklerini dışarı akıttı, bu raddede ağzındaki sıvıya tükürük değil de salya demek daha doğru olurdu.

Shizuo'nun gözleri hızlıca Izaya'nın boynundaki kanayan diş izine kaydı, ardından Izaya'nın kendi tükürüğünde boğulmak üzere olduğunu fark edip onu yüz üstü çevirdi ve ağzındaki sıvının yere dökülmesine yardımcı oldu. Daha önce birkaç omegayı çiftleşme evresinde görmüştü fakat ilk kez birisinin vücudunun bu kadar yoğun tepkiler verdiğine tanık oluyordu.

"Izaya." Shizuo, Izaya'nın saçını okşayarak onu rahatlatmaya çalıştı. İçgüdüsel olarak yaptığı bu hareketin sebebini çözümleyemiyordu. "İyisin."

Izaya iyi değildi ve işlerin ilerleyen vakitlerde ikisi için de daha kötü olacağını ikisi de biliyordu, buna rağmen Shizuo neden kalkıp gidemediğini cevaplayamazdı.

Izaya'nın tükürük bezleri sonunda dinginleşmeye başladığında, Shizuo karşısındakinin pantolonundaki ıslaklığı fark etti.

Izaya'nın pantolonundaki ıslaklığı dürttüğünde, kolları titreyen Izaya hafifçe inildemişti. Bu, Shizuo'nun uzaklaşması için bir işaret niteliğindeydi fakat aksine Shizuo'nun daha da yakınlaşmasına sebep oldu.

Kucağında iyice sardığı Izaya'nın kokusunu derince içine çekti, artık o çirkin koku yoktu. Sadece tatlı, tatlı, tatlı...

"Bir omega olduğunu bilmiyordum." Shizuo itiraf etti, Izaya'nın bluzunun yakasını yırtarak dişlerini geçirmeden önce.

Izaya iradesini çoktan kaybetmişti.