"İnsanoğlu her şeye bir şekilde alışıyor."
2 yıl sonra...
Bir sonbahar günü...Dalından birer birer düşen ve ağacı terkeden yapraklar rüzgarın etkisiyle savrularken uzun zamandı alışkanlık haline getirdiğim gibi aynı bankta oturuyordum.
Evimize yakın olan bu huzurevinin sakinleri için haftanın belirli günleri buraya geliyordum.Nice hikayeler duymuştum ve nice hayatlar tanımıştım.
Meğer herkesin ayrı bir yaşanmışlığı ve hikayesi varmış.
Ve herkese bir diğerinin hayatı hikayemiş gibi gelirmiş.Ağaca ihanet eden bir yaprak havada dansını tamamlayıp avuçlarıma düşerken irkilmiştim.
Buraya gelip de oturunca dalıp gidiyordum düşüncelere.Kurumuş ve rengini değişmiş yaprağı sapından tutup birkaç tur döndürdüm.
"Bu yaprak gibi çoğumuz solduruyor ömrünü...Gereksiz işler,düşünceler,kararlar, insanlar...Hepsi ve nicesi..."
Bir vakit ben de öyle değil miydim?
Hatta o solmuşluğa neden tüm faktörleri doğru olarak kabul etmiştim.
Yanlışlar nasıl da dönüp doğru oluyordu bu hayatta.
Ve bir de bakıyorsun bir tokat çarpıyor yüzünüze.
Evet o tokat tüm sözde doğru olan gerçekleri parça parça ediyor.
Lakin görünüş olarak parça parça olacak bir şey gibi durmuyor gözünüzde.
İşte böyle...
Traji de bundan sonra başlıyor.
İnsanoğlu çoğu şeyi kabullenmemek için çok çaba sarf eder.
Gel gör ki şu çaba insanı fazlaca yorar ve yıpratır.
Yıpranmış ve yorgun düşmüş insan sararmış sonbahar yaprağı gibi savrulup gider.Tıpkı benim gibi...
Dingil ve sakin bir liman bulmak nasip olmuş ben...Ve şimdi ki zaman...
Sakin limanım...
Ailem...
Babamın eksikliğini duyduğum ailem...
Annem,Hümeyra Teyze ve abim...Annem bize yaslanıp ayakta durarken biz de onun varlığından güc alarak savrulmadık...
Aile de bu demek değil mi zaten?
Ben çok geç anladım...
Çok geç...
Anladığımda babam yoktu...Ben bir evlat olarak pişmandım...
Bir insan olarak da aynı duyguyu tatmışdım.Pişmanlık ve geç kalınmışlık...
Bu iki kelime de insanı fazla bir yoruyordu.
İsterdim ki benim gibi çoğu şeye geç kalmasın insanlar...En önemlisi evlat olarak anne babasıyla geçirmedikleri zamanın pişmanlığı....
Bu yüzdendir ya burada oluşum...
Bugüne kadar kaç tane gözü yolda olan anne ve babayı mutlu etmeyi nasip etmişti Rabbim bana.
Her anne ve babanın hikayesini dinleyişim...Çoğunluğun evlat özlemi...O özlemi dindirmek için çabalamam beni asla yormadı...
Evlat özlemi son bulanlardan daha çok son bulmayanlar var...
Benim konuşmalarımı ve pişmanlığımı görmezten gelip yoluna devam eden insanlar.
Pişmanlığımı anlatmamın nedeni benim gibi olmalarını istememem.
Ben geç kaldım ama onlar için hala vakit varmış gibi.
Bu yüzden çabalamam...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zindana Mahkum [TAMAMLANDI]
Spiritual"Dur" dedim titreyen ellerimle kolundan tutup gitmesine engel olmak isterken.Yerde olan bakışları gözlerime bir anlık dediğinde ürpermiştim.Nefretle bakan bakışların altında ezilirken kolunu hızla çekip bir iki adım atmıştı. "Böyle gitme.Bak bu sefe...