TLO-1

94 3 0
                                    

Adım Annabeth,Annabeth River.Crawford lisesinde,yeni lise hayatıma başlamak üzereyim.Beklentilerim.. herhangi bir beklentim yok aslında,sadece bu seneyi doğru düzgün bitirmek istiyorum.Hayatım mükemmel,arkadaşlarım ve ailemi seviyorum.Çok şanslı birisiyim cidden..

DEMEK İSTERDİM..

(DIRIRIRIM CİDDİLİ ARKA PLAN MÜZİĞİ)

Aile sevgisinin ne olduğunu bilmeden büyüyen bir çocuktum ben.

Terk edilmek,acı çekmek,sesin kesilene kadar çığlık atmak istemek ve bedenindeki bütün gözyaşları tükenene kadar ağlamak istemek.

Abartmıyorum gerçekten.. Bir çocuk için anne baba sevgisi önemlidir.Bulunduğum yetimhane kötü değildi,ama yetimhanedeki hiç kimsenin beni gerçekten önemsediğini ve sevdiğini düşünmedim.. Kötü insanlar olduklarını söylemiyorum,sadece o hissi bana veremediler.Bu yüzden,hep ailemle tanışmak istedim.O zamanlar beni bırakıp gitmelerini bile önemsemiyordum.Beni tekrar gelip alsalardı,sevselerdi ve değer verselerdi herşey yolunda olurdu.Tek ihtiyacım olan şey sevgi.Haketmiyor muyum bunu? Uslu bir çocuk olursam beni almaya gelirler mi? Küçükken düşündüğüm şeyler bunlardı.Ama düşüncelerim pekte önemli değildi çünkü beni asla almaya gelmeyeceklerdi.

Nasıl olsa ben,istenilmeyen,doğmaması gereken bir çocuktum.

Annem ve babam beni kaza ile yaptılar kısacası.Doğduğum an ilk olarak annem beni yetimhaneye bırakmış.Kadını da suçlamıyorum,sarhoşken kazala bebek yapan kadının anneliğinden şüphe ederdim.Şaka yapıyorum.. Böyle havalı görünmeye çalışsam bile hep annemin ve babamın beni yanlarına almasını,beni büyütmelerini istedim.Normal bir çocuk herhalde ailesi onu bıraktı diye sinirlenirdi ve bir daha yüzlerini görmek istemezlerdi ama şikayet edecek neyim var ki? İstenmiyorsam ne yapabilirim? Gidip zorla annemi veya babamı bulup onun özel hayatlarını işgal edemem ki.Beni bu dünyaya getirdikleri için yeterince memnunum... Ama hala bencil bir insanım.. hala onların hayatlarının bir parçası olmak istiyorum.Hala onların bir gün gelip bana sımsıkı sarılıp 

"Seni seviyoruz,İyi ki seni doğurduk ve özür dileriz,bunca acıyı çekmene sebep olduğumuz için..."

Benim için sadece bu sözler yeterliydi.Sadece bu.. doğduğum andan beri böyle bir şeyi ümit ettim.Ama asla gelmediler.Belki ailemin beni doğurduklarını yeterli bulmamın sebebi içten içe beni alacaklarına inanıyordum.. Küçükken düşündüğüm şeyler tabii.. Artık o kadar aptal değilim.Uzun bir süre önce inanmayı bıraktım.Eğer bir şeyin olacağına tüm varlığınla inanırsan ve inandığın şey,seni yüz üstü bırakırsa kalbin çok acıyor.İnanın bana,o an ki çektiğim acıyı hala hissedebiliyorum.. Yetimhanedeki zamanlarımı hatırlıyorum da.. başkalarının önünde asla ağlamazdım.Geceleri herkes uyuduktan sonra camın kenarına geçip sessizce ağlamaya başlardım.Bir gün,yanıma bir kız geldi.. yanaklarımdaki gözyaşlarını hemen silmek üzereyken ellerimi tuttu ve;

"Benim yanımdayken güçlü gibi davranmak zorunda değilsin.. Tek başına ağlamak acı verici,değil mi? O yüzden bende seninle birlikte ağlayacağım! Böylece birlikte olarak birbirimizin acısını bastırabiliriz." 

diyerek gülümsedi..O kızı çok sevmiştim.. Normalde ağlayan birini güldürmeye,rahatlatmaya çalışırsınız ama o onun yerine benimle birlikte ağlamayı seçmişti.Hep vanilyalı parfümünü sıktığından vanilya kız diyordum ona.Gerçek adı Crystal'dı.. ben ortaokul 7ye başlamışken Crystal'ı birisi evlatlık edinmişti..o anki çığlıklarımı ve gözyaşlarımı asla unutamam.. Crystaldan başka insanlara gözyaşımı gösterdiğim tek anım o andı.Crystal.. şuanda ne yapıyorsun? nerdesin? iyi misin? gibi sorular aklımda dolanırken çoktan Crawford lisesine gelmiştik.. Otobüsten indim ve emin adımlarla okula doğru yürüdüm.Girdiğimde herkesin bakışları bana yönelmişti.Ciddi misiniz? tek istediğim dikkat çekmemek ve şimdiden aşırı derecede çekiyorum? Birisi bana beddua etmiş olmalı.Kız ilişkilerinin hemen hemen çoğu sahte,bazıları yalnız kalmamak için diğerleriyle takılıyor bazılarıda sırf dedikodu yapabilsinler diye.Aptal sürtükler.. Böyle grupların hep bir lideri vardır.Birilerini kötüleyen popüler kız türü.. ve diğerleri o kıza karşı gelirse onlarda o ezilmiş zavallı kızlar gibi olurlar.En nefret ettiğim insan tipi bunlardır.. Öyle insanlarla arkadaş olacağıma ölmeyi tercih ederim.

diye düşüncelere dalmışken yanıma sarışın,mavi gözlü bir kız geldi..

"Merhaba! benim adım Nina ya sen?"

SÜRTÜK ALARMI! Ciddiyim yanlız önyargıyla falan alakası yok.Bu kız kesinlikle öyle bir his veriyor.Hislerim beni yanıltmaz.İyi davranan,seninle yakın olan ve gardını düşürdüğünde arkandan bıçaklayan tiplerden bu.. Harika! sürtükler kraliçesi okulun ilk gününden benimle uğraşıyor.Hayatım mükemmel be.Neyse,kendi şanssızlığıma yakınmanın sırası değildi.Bu kızın etrafında dikkatli olmalıydım.Başıma sonradan problem açabilir.Ya da herneyse ya.Ona direk düşündüklerimi söyleyecektim.Benim kim olduğumu sanıyor bu? bu kızın oyunlarına düşemem.

"Vay canına! Sahte bir gülümsemenin bu kadar gerçekçi olabileceğini düşünmemiştim.Adım Annabeth.Annabeth River.Tanıştığımıza memnun oldum Bayan S. (sürtük)"  Tehditkar bir şekilde sırıttım.Bir süre yüzü şok halindeydi.Maskesinin altını görmeme şaşırmıştı herhalde.Sonra şok halindeki yüzünü hemen gülümsemeye çevirdi ve hiçbir şey olmamış gibi;

"Bende tanıştığımıza memnun oldum!" dedi ve yanımdan ayrıldı..

Nina denen kızın tehlikeli olduğu kesin.Bu kadar iyi numara yapabilmesi aşırı ürkütücü.Ama bende aynı şeyi yapabilirim.Yılların tecrübesi konuşuyor sonuçta.Okulun içine girip sınıfıma doğru yürüdüm.Ah ah.. huzurlu günlerim şimdi bitiyor.Hadi başlıyoruz diyerek yavaşça kapıyı açmaya başladım...

1.BÖLÜMÜN SONU.

 MULTİMEDYA CRYSTAL

 

The Lonely OnesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin