0.4

281 46 22
                                    

Jimin o gün Jungkook'u bir daha görmedi. Sonraki gün de. Onu o günden sonra ilk defa iki gün sonra bahçede arkadaşlarıyla otururken gördü. 

Çardakta tek başına oturuyordu. Kulağında kulaklık, önünde açık ders kitapları vardı. Kıvırcık uzun saçları rüzgarda dalgalanıyordu. Gözlerinin altı biraz kararmış olsa da hala çok güzeldi. 

Jimin onu izlemeye o kadar dalmıştı ki o oturduğu çardaktan kalkana kadar yanına gitmek aklına bile gelmedi. 

Jungkook elinde kitaplarıyla kalkınca yanına gitmek için o da ayaklandı fakat üzerine aniden çöken çekingenlik hissiyle tekrar yerine oturdu. Yanına gidip ne söyleyecekti ki?

Bu yüzden Jungkook okula girerken sadece onu izlemekle yetindi. 

Omzunda hissettiği elle birlikte o tarafa dönünce Namjoon'un ona baktığını gördü. 

"O kim ?" 

Jimin önüne dönerken boş bir sesle onu yanıtladı.

"Kalbini kırdığım biri." 

Namjoon elinin çekerken Jimin göremese de anlamış bir şekilde kafasını salladı.

"Peki neden özür dilemiyorsun ?" 

"Bir özür kırık bir kalbi onaramaz."

"Ama tekrar kırılmasını önleyebilir."

Jimin tekrar Namjoon'a tekrar baktı. Namjoon ona yumuşakça gülümsedi. Jimin iç çekerek tekrar önüne döndü.

"Tekrar kıracağım bir kalbi neden koruyayım ki."

Namjoon yüzündeki gülümsemeyi sildi, kaşları hafifçe çatıldı.

"O zaman kırma."

"Ben buyum."

"O zaman değiş. Ben buyum diyerek insanların kalbini kırmaya devam edemezsin. Sen onun için çabalamazken onun senin için çabalamasını bekleyemezsin."

Namjoon okula girmek için ayağa kalktı, yürümeye başladı. 

"Yoksa etrafında kalbini bile kırabileceğin kimse kalmayacak"


a kind smile // JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin