❝O senin bir parçan Antony. Lütfen, düşlerimdeki o kusursuz adam ol ve ona babalık yapmayı dene. Bu ölüm döşeğindeki bir kadının son isteği. Bir süper kahraman ol ve bir ölünün dileğini gerçekleştir.
Siz beni tanımıyorsunuz Bay Stark. O da beni tan...
henüz ekşınlı bölümlere geçmedik ama siz şimdiden hikayeyi çok sevdiğinizi söylüyorsunuz... awww!teşekkür ederim!
yolda söyledikleri şarkı :
mariah carey - hero
gif, bebek tonya ve steve.. :')
☆☆☆
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"
Pekala, Avengers'la yaşamak kulağa harika geliyor. Sen neden mutsuzsun?"diye sordu Peter. Çatık kaşları ve ,her zaman olduğu gibi, her yeri dikkatle inceleyen ifadesi bana dönüktü.
"Onu görmek istemiyorum."dedim yavaşça. "Ona baba demek istemiyorum." Ekledim. "Onu istemiyorum."
"Tony Stark'ı, ha?"dedi Peter iç geçirerek. "Edith, iyi veya kötü.. Bir baban var. Onu kaybetmemelisin." Yavaşça bana eğildi. Ellerimi elleriyle kavradı ve destek veren bir şekilde usulca sıktı.
"Peter.. Özür dilerim.. Ben.."diye geveledim ama kelimeleri tamamlayamadım. "Önemli değil Edith. Burada önemli olan, Tony Stark'ın baban olması ve senin de buna katlanamıyor olman." Kıkırdadı.
"Gel buraya." dedi kollarını açarken. Kollarının arasına daldım. Başım ufak yapışkan bir şeye temas etti.
"Bu ağ nereden çıktı?"dedim merakla. "Yolda Örümcek Adam'la çarpıştım." Kıkırdama sırası bendeydi.
"Avengers ona Örümcek Çocuk diyor." Kaşları çatıldı.
"Yemeğini ye."dedi dedi Peter hemen. "Sonra fizikte açlıktan guruldanmaya başlıyorsun, ve ben seni doyurmak için en sevdiğim dersten kendimi kovdurmak zorunda kalıyorum."
Gülümsemem büyüdü ve ağzıma Peter'in tabağındaki makarnadan büyük bir çatal attım. "Sönö sövöyöröm, bölöyösön döğöl mö?"dedim ağzım doluyken.
Taklidimi çıkardı. "Bön dö sönö sövöyöröm."
"Stark, bir bakar mısın?"dedi biri pürüzsüz, ince bir sesle. Arkamı döndüğümde manzara tanıdıktı. Okulun en pembe giyinen kızı? Sıfatı bu olmalıydı.
Çünkü oldukça güzel esmer tenine baktığınızda gördüğünüz ilk şey pembeydi. Dudakları pembe parlak bir rujla boyanmıştı, kürkü pembeydi ve yüksek bel pantolonundan aşağı indiğinizde rugan pembe stilettolarını görebilirdiniz.
"Lütfen Antonia, önemli."dediğinde ayaklandım. Kendimi onunla karşılaştırdım.
Siyah parlak spor ayakkabılarımın üzerine mom jean yırtık kotumu geçirmiştim ve kalın siyah bir kemerle, siyah arkasında Captain America'nın kalkanı basılmış tişörtüme uyumlu hale getirmiştim.
