Bill'in yanından ayrıldıktan hemen sonra soluğu Mabel ve diğerlerinin yanında almıştım. Sevgili arkadaşlarım gerçekten de görünüş olarak değiştilerse de hala aynı arkadaşlarımdı. Soos biraz daha olgunlaşmış, Wendy asi tavırlarını bırakmış ve Finn adında bir çocukla çıkmaya başlamıştı. Peki bu beni incitmiş miydi? Pek fazla değil. Buraya tekrar gelene kadar Wendy'ye olan hislerimin hala bitmediğini sanıyordum fakat şimdi düşününce sadece çocukluk hevesi olduğunu anladım, şimdi bunu bu kadar zaman boyunca neden anlamadığıma kızıyorum.
Esrarengiz Kasabadan ayrılıp eve döndüğümüzde bütün o güzel anıları geride bırakıp hayatıma devam etmem gerektiğini de anlamıştım, ortaokul bittikten sonra nitelikli bir liseye gitmiş derslerime her zamankinden daha çok asılmıştım ve şu an YALE Fen ve Edebiyat fakültesinde üniversite okuyordum. Oregon, New Haven'a fazla uzakta değildi ulaşmak için 42 saatlik bir araba yolculuğu yetiyordu. Hey olaya bakın ki ikiz kardeşim Mabel ortaokuldan sonra hırs yaparak zorla da olsa olduğum üniversiteye gelmeyi başarmıştı, anlayacağınız ikizler yine beraber şu an ve her zaman.
Esrarengiz Kasabayı tekrar ziyaret etme olayıysa bir o kadar hızla gelişmişti. Bu kısımdan konuşmak hala beni zorluyordu bu yüzden kafamı dağıtmak ve Bill Cipher sorununu halletmek için amcam Ford'un yanına gitmeye karar verdim. Ne yazık ki biraz hayal kırıklığına uğradım çünkü Stanley ile konuştuğumda gezileri bittikten sonra biraz dinlenip yola devam etmek için kulübeye uğradıklarını daha sonra Ford'un bir işi çıktığı için McGugget ile gittiklerini öğrenmiştim.
Bunun böyle olmaması gerekiyordu...
Stanley 2 aydır Stanford'dan haber alamıyormuş bunu biz gelince söylemek istemiş. Aslında bunun bir mantığı yoktu sonuçta ne değişecekti ki? Stan'in yok olma işi beni endişelendirmişti. Eğer uzun süre daha Ford'a ulaşamazsak bu benim boku yediğimin işaretidir çünkü tek başıma nasıl bir eşkenar üçgenden kurtulacağımı zerre bilmiyordum. Evet onu bir süre saklayacaktım ama bu Ford'a açıklayabileceğim zamana kadardı. Şimdiyse uzamıştı.. Doğrusu en merak ettiğim şey Ford'un ne işler peşinde olduğuydu?
***
Stan ile yaptığım rahatsız edici konuşmadan sonra açıklamak için Bill'in yanına odama çıktığımda orada olmadığını farketmiştim. Kapıdan çıkıp diğer odalara bakacaktım ki kapının çalınma sesi duyuldu. Hızla aşağı inip kapıyı açtım ve sırıtarak bana bakan Bill Cipher ellerime iki adet çanta tutuşturdu.''Ben geldim Amerikalı arkadaşım!''
Oh hayır...
***
Açıklama yapmama izin verin, kapıyı açtıktan sonra gördüğüm manzara Bill Cipher'ın yalan söyleme özelliğine tekrar hayret ettirmeye yetmişti. Anlattığı üzere İnsan Bill, sanki daha önce kulübeye girmemiş gibi nasılsa bir şekilde ben ayrıldıktan sonra dışarı çıkmıştı. Şimdi de kapıyı çalmış ve amcam Stan ve Mabel'a kendisinin sanal mektup arkadaşım Kanadalı Phill olduğunu benim onu davet ettiğimi söylemişti.
Bill bunları günlüğümden okuduğu üzere biliyordu -aptal üçgen geldiği gibi hayatıma burnuma sokmaya başlamıştı bile-, gerçekten de Kanada'dan Phill adında bir arkadaşım vardı ve onu davet etmiştim. Fakat kız arkadaşıyla tatile çıkacağı için teklifimi reddetmişti -ta ki süpriz yapana kadar- Billphill yani kendini Phill olarak tanıtan Bill şimdiden Stan ile samimi olmuş birlikte Pitt kola içip Cash Wheel izlemeye başlamıştılar bile.Bill kısa zamanda bir çok şey düşünmüş kendine kıyafet bile bulmuştu. Şeytani zeki aptal üçgen!Bu arada Cipher'ın bunu yapması işime gelse de ona zerre güvenmiyordum. Her an ailemden birine zarar verecekmiş gibi geliyordu bu yüzden onu sürekli göz önünde tutmak zorundaydım.
''Ee hangi takımı tutuyorsun Phill? Kanada'da futbol oynayabiliyorlar değil mi?'' Stan bunu dalga geçer gibi göz kırparak söylemişti. Bill gerildi ve gözlerimin içine tuhaf tuhaf bakmaya başladı. Sorunu anlasam da anlamamış gibi yaparak omuz silktim.
''Oyun oynamayı bırak ve bana bir takım söyle çam ağacı!'' Sesi beynimin içinde yankılanmıştı. Bill Cipher'ı daha fazla kızdırmamak adına. aklıma gelen ilk takımı söyledim.
''Vortuka de'' Sırıttı ve Stan'e cevap verdi.
''Vortuka tabii ki de'' onun bu emin konuşmasına göz devirip Stan'in şakalarını bölerek konuştum.
''Saat epey bir geç oldu, artık yatsak iyi olur ve sen de benimle gel Phill, sana yatacak yer hazırlayalım.'' Şaşırtıcı bir şekilde Bill karşı çıkmamış kalkarak beni takip etmeye başlamıştı. Tıpkı annesini takip eden bir yavru köpek gibi merdivende arkamdan geliyordu. Bacağıma inen sert darbeyle aniden inleyip basamağa oturdum. Bill ise ifadesiz bir şekilde beni geçerek, merdivenleri çıkıp odaya gitmeye başlamıştı.
''Düşüncelerine dikkat et Dipper.''
***
Bill'e hazırladığım yer yatağına bakarak zafer kazanmışcasına sırıttım. Mabel pijama partisi yapmak için Candy'lerin evine gitse yatağının üstünde bir sürü bavulu olduğu ve üzerinde küçük bir notta kocaman pembe harflerle 'EŞYALARIMA DOKUNMAYIN' yazdığı için onu oraya yatıramazdım bu yüzden yere yatak yapmıştım fakat Bill pek tatmin olmuşa benzemiyordu. Surat ifadesi iğrenir gibiydi.
''Ben şimdi burada mı uyuyacağım?''
Omuz silkerek onu onayladım. ''Aynen öyle, neden ki?''
''Ben Şeytan'ın ta kendisiyim karanlıklar boyutuna hükmediyorum en azından ediyordum ve sen benim böyle bir yerde mi insansal ihtiyaçlarımı karşılamamı istiyorsun?'
''Sabah sana Mabel içeceği verdim ve ondan önce de benimle aynı yaşta olan bir İnsanoğluna dönüştün. Ve baş düşmanım olup beni ve tüm dünyayı yok etmeye çalıştığını da göz önüne alırsak evet. Evet insansal ihtiyaçlarından biri olan uykuyu burada karşılamak zorundasın.''
Bill'in sarıya çalan gözleri kısa süreliğine kırmızıya dönüşse de ses çıkartmadan yatağına geçti. Ben de ışığı kapatarak yatağıma geçtim ve sırtı bana dönük olan Bill Cipher'ın muhteşem saçlarını incelemeye başladım. Nasıl bu kadar kusursuz görünebiliyordu? Bir an kendimden nefret ettim. O bu kadar muhteşem görünürken benim neden bu kadar kötü göründüğümü sorguladım.
Bu sırada Bill'in erkeksi sesi beni irkitti. ''Beyninin kapatma düğmesi yok mu? çok saçma salak şeyler düşünüyorsun ve uyuyamıyorum.'' bunu söylerken bana bile dönmemişti.
Utanarak kafamı örtünün altına soktum ve duymamış gibi yapmaya başladım.
''Sen olduğun halinle de gayet iyisin Çam ağacı ve uyumadığını biliyorum, hala bazı güçlerim var unuttun mu?'' Saçma salak gülümsemeye başlasam bile yine duymamış gibi yaparak arkamı döndüm.
Sabah uyandığımdaysa arkamdan sımsıkı sarılmış bir adet Bill Cipher ve yerde keçi ile yatan Mabel'ı görmüştüm. En tuhafıysa eşkenar üçgenin elini tutuyor olmamdı.
Tanrım şaka mı bu?
// Arkadaşlar çok beklettim ve kısa oldu farkındayım ama ilham gelmiyor çok özür dilerim bir de yanlışlarım varsa affedin öpüldünüz<3//
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad Ways~ Billdip
FanfictionBen Dipper Pines, baş düşmanımı uyandırmıştım. Sadece yapmıştım işte.