2.Başka Bir Benlik

5 0 0
                                    

Hala inanamıyordum. İlk kez illegal olan bir şeyi başarmıştım. Tuğçe'yi en son durduğumuz benzinlikte bıraktıktan sonra hızla annemin yanına gitmiştim. Sabaha karşı olduğu için hocama gitme işini öğlene bırakarak iznimi zorda olsa almıştım. Otobüse yetişmek adına koşturarak gittiğim zaman buranın yoğun yaşamında iyice tökezlediğimin bir kez daha farkına varmıştım.

Hocamın zilini saygısızca çaldığım zaman hali ile telaşlı bir şekilde açan Duygu öğretmenle karşılaşmıştım. Tam bana sarılacakken iken nefes nefese olayları anlatıp bir an önce onu benzinlikten almasını söylediğimde hali ile olayları sindirmeye çalışmıştı.

"Hocam başka şansım yoktu."

"Arkadaşının fotoğrafı var mı? "

"Yok. Soranlara ablasının geleceğini söylemesini tembih ettim."

"Sende gel benle dur sen in aşağıya tamam ben geleceğim."

Tam gidecekken sabaha karşı sesin bana tembihlediği şeyleri iletmeyi unutmadım elbette.

"Hocam polisi lütfen karıştırmayın. Can meselesi. Yoksa biliyorsunuz bende yapmam böyle bir şey. Zaten üniversiteyi kazanacak. Birkaç ay lütfen."

Söylediğim şeylerin ikna edici olmasına çok sevinmiştim. Yolda Tuğçe için endişelenmem kat ve kat daha artmıştı. Onu sağ sağlım marketin içinde gördüğüm anda ilk kez bu kadar candan birine sarılmanın garipliğini yaşamıştım.

"İyi misin?"

"Evet. Sağ olsun abi yardımcı oldu."

"Bu şey çok sağ olun."

Yol bizim için olayları daha detaylı anlatabileceğimiz bir süreç olmuştu. Ön koltukta oturan ben hareketli bir şekilde olayları anlattığımda arkadaki Tuğçe de detayları vermişti. Sonuç olarak Tuğçe şimdilik güvendeydi. Tabi aynısını benim için geçerli değildi çünkü kolejde eğitimime devam edecek olmam işkenceydi. Annem ile babamın kesin kararı olunca susmak bana düşmüştü. Annem ne kadar zor ikna olsa da bana telefon alabilme lütfuna sahip olmuştu.

Teknoloji meraklısı biri olmasam da yine de gençlerin neler yaptığına özenmiyor değildim. Annem ile okul için alışverişe çıktığımızda yine benim için işkence başlamıştı. Hep güzel kıyafetleri gördüğünde bedenlerinin olmaması beni üzüyordu. Mankenlerde güzel duran her şey benim üzerimde resmen ağlıyordu. Bu yüzden basit giyim tek kurtarıcım olmuştu.

Ara sıra Tuğçe'yi ziyaret etsem de uzun süredir sesini duymadığım gece gün doğumunda beni ziyaret etmişti. Yaz olduğu için gündüzler daha uzundu ve gün doğumu nedense yazları daha çok beğeniyordum. Balkonun demirlerine yaslanmış bir şekilde gökyüzüne bakarken sohbetimiz başlamıştı ve özel kalması adına iç sesimle konuşmaya devam etmiştim. Konuşmayı o başlatınca içimden konuşsam da sesimi düzeltmeme engel olamamıştı.

"Tuğçe için bir kez daha teşekkür etmek istedim Gündüz."

"Rica ederim. Bir can her şey den önemlidir."

"Kesinlikle."

"Sanırım artık Araf'tan çıkacaksın."

"Sanırım öyle olacak."

"Gitmeden sana bir şey sorabilir miyim?"

"Ölümümü bende bilmiyorum."

"Güçlü telepati bu olsa gerek."

"Açıkçası sen ne biliyorsan bende onun bilgisine sahibim."

"Bence bu olay için senin inanmadığın Allah seni bana yollamış olabilir."

DilenmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin