my dear mafia (jikook)

Beni Bariz Bir Şekilde Arzuluyorken

Jimin oppa mı...?! Bir dakika ya.. Ben böyle birşeyi nasıl söylerim...karşımda şaşkınca bana bakan Jimin'e baktım:

"buraya nasıl geldin??!"

"... Az önce bana oppa ded-" onun boş anına denk gelerek ellerini kelepçeledim:

"siyah gölge!!!tutun şunu!!!" polislerin hepsi Jimin'e baktıktan sonra iki polis onu kollarından tuttular.Suga ve Tae benim sesimi duyup yanıma geldiler. Polisler Jimin'in maskesini çıkarınca Suga şok olmuş bir nida çıkardı:

"aman tanrım harbi yakaladık lağn!"

Tae'nin maske altından sırıttığını görebiliyordum:

"yakaladık sikiği.." polislerle birlikte onu birkaç soruşturmadan sonra tabii ki hapis cezası verildi 😊
Ben yıllardır bunu istiyordum. Ama sanki...çok sevinmemiş gibiyim? Neden?

**5 ay sonra**

Jimin'in hapise girmesinden 5 ay sonra. Jimin hapise girdiği ilk zamanlarda onunla dalga geçtiğimi sanıyordu. Ama baktı ki ben ciddiyim. Artık bana çok tuhaf bakmaya başlamıştı.. Ama benim içim hiç rahat değildi.

Lan zaten uzun bir süredir bir tane kız beni elinde kamerayla izleyip duruyordu...ama her zaman ben Jiminleyken..?neden lan?birde onun.. Ağzının suyu akıyordu...gözlerinden kalpler çıkıyordu.. Ama Jimin hapse girdikten sonra o kızı görmedim..korkunçtu ha..

Jimin'in bulunduğu koridorda yürürken ona bir bakış attım. Onu parmaklıklara yapışmış bir halde beklemediğim için korktum ve irkildim:

"anaskm!!"

"vaay hain bey de burdaymış? Nasıllarmış??"

"ben hain falan değilim... Orada sana yardım etseydim hain olurdum seni lanet olası"

"altımda sikinin havalanması. Bana oppa demen?? Bunların hepsini bilerek yaptın yani??" hafif hafif kızarmaya başladığımda kaşlarımı çattım:

"evet bilerek yaptım!!!ben sikimi kontrol edebiliyom!!!".... Siktir... Dediğim lafa ben bile inanmadım aq..
Jimin "ne dedin lan" der gibi bana bakarken ben boğazımı temizledim ve hafif öksürdüm:

"neyse.. Açsan yemek getireceğim yemek saatin geldi"

"kendimi köpek gibi hissettim"

"öylesin çünkü... Sen bir köpeksin Park Jimin...birde havlasan tam olacak.." Jimin hırlamaya yakın sinirli bir ses çıkardığında onunla daha fazla uğraşmamanın daha iyi olacağını düşündüm. Kafamı Jimin'in odasında bulunan minicik cama çevirdiğimde orda duran kamerayla şoke oldum:

" lan kamera var! " kamera benim sesimi duyunca dışarı kaçtı...jimin'le beni çeken kızın kamerasına çok benziyordu...neyse..dünyada sadece o kameradan o kızda yok..jimin dediğimi anlamamış gibi cama döndü:

"şimdi de şizofren mi oldun??"

"siktir git işine..." oradan uzaklaşırken Jimin'in güldüğünü duyabiliyordum.. Sikik herif...

**10 ay sonra**

Jimin artık benimle ne konuşuyor.. Ne de yüzüme bakıyordu...ki bu benim hoşuma gitti...mi acaba...? Bilemiyorum...Jimin'in olduğu koridordan geçerken bir öksürük sesi duyunca Jimin'in olduğu yere baktım. O.. Yatıyordu?ve yanakları mı kızarmıştı onun?parmaklıklara vurup bana bakmasını sağladım:

"oi iyi misin?"

"ç.. Çok hastayım" öksürüğü derinleşti.ona inanmak istememiştim.. Ama şimdi düşününce 4 gündür yemek istemiyordu:

"sana inanmıyorum.. Sen hasta olmazsın"

"biliyorsun ki.. Bende bir insanım"

"ah doğru unutmuşum"

"...bana ilaç falan getir.."

"tamam..." Jimin için birkaç ilaç getirdim ve odasına girdim. Aslında korkmuyor değildim.ayaklarım nedensizce titriyordu.yanına geldim ve ilaçları masanın üstüne koydum:

"önce şu yemeği ye..."

"yiyemem..miğdem çok kötü"

"yemediğin için miğden kötü lanet olası. Ye şu yemeği" baktım gerçekten kalkacak durumu yok.. Dudağımı alnına bastırarak ateşine baktım. Bayağı va-... Dur bir dakika... Bu duyduğum ses.. Onun kalp atışı mı?! Oha lan!!
Kafamı kaldırıp ona baktığımda terler içinde bana baktığını fark ettim. O kadar ateşi vardı ki ağzından verdiği nefesten buhar çıkıyordu.tam doğrulacağım sırada beni tutup altına almasını beklemiyordum. Hareket ettiği için boynundaki terler yanaklarıma damlamıştı:

"n.. Ne??" ben kızarırken o yüzüme damlayan terlerini sildi:

"çok inatçısın Jeon Jungkook..."

"h.. Ha?! Nedenmiş lan o?!" bacağını şeyime bastırdı:

"sence?"

"n.. Nha.. N.. Napıyon lan şerefsiz!" yüzüme yaklaşırken ben kafamı yastığa gömebildiğim kadar gömdüm:

"çok bariz değil mi?" bacağını şeyime sürtmeye başladığında boğuk boğuk inlemeye başladım. Kendimi tutamıyordum.kafamı indirdiğimde çenemden tutup yüzümü kaldırdı:

" bana bak Jeon Jungkook!!!" çok sinirli görünüyordu.şeyimi eliyle gösterdi ve sırıttı:

"beni çok bariz bir şekilde arzuluyorken... Nasıl hala bana bakmazsın?"

Eveeet tamam taşlamayın. Ekşın olsun istedim oldu.şu kameralı kızın sırrı 2 bölüm sonra açıklanacak arkidişler.merak etmeyin bu çiftin başına bela olmicak. Şimdiden içiniz rahat olsun. Okuyan herkese teşekkür ederim. Sizi sefiyorum 💓💓💓