Prensin Geldi Uyuyan Güzel

1.9K 86 20
                                    

Aşağıda yazacak olan bölüm biraz cinsellik içeriyor. Eğer rahatsız olacağınızı düşünüyorsanız geçmenizi tavsiye ederim (ki rahatsız olacak olsanız bu kitabı okumazsınız... Hem azda değil bölümün yarısı elleşmeyle geçiyo)

Yazarın ağzından:

Jimin bu sözleri söyleyince, Jungkook boku yediğini anlamıştı.Jimin'in büyük vücudu üstüne abandığında ona tekme atmak için her türlü hareketi yapmıştı ama jimin yerinden oynamıyordu bile.Jimin, jungkook'un sıyırdığı gömleği biraz daha kaldırarak göğüslerinin ortaya çıkmasını sağladı:

"şu küçük pembe dağlara da bir bakın~~" alaylı bir şekilde konuşması Jungkook'u hem utandırmış, hemde sinirlendirmişti.ağzını açıp laf edeceği sırada Jimin'in göğüs ucunu mıncıklamasıyla, inlemeyle beraber kafasını geriye attı:

"ooo???demek hassas yerlerinden birisi göğüslerin???" jungkook'un böyle inlemesi Jimin'in hoşuna gitmişti.içinden "daha fazla duymak istiyorum" diye bir fikir geçince jungkook'un göğsüne eğildi ve göğsünü sömürürcesine öpüp emmeye başladı:

"seni öldürücem jim-ah!BIRAK BENİ SAPIK PİÇ!!!" jimin, jungkook'un göğsüne eziyet etmeyi bırakarak alt taraflara inip jungkook'un pantolonunu hafif sıyırdı.jungkook biraz tırsmaya başladığından çırpınmalarına devam etti:

"hele bana öyle birşey yapmaya kalk!! Senin sikini keser piranalara veririm!!!!" jimin, jungkook'un bu tehdidiyle güldü:

"ne güzel fantazilerin var jungkook" bunu söylerken jungkook'un boxer'ınıda çıkardı ve azdırdığı şahesere uzaktan bir baktı:

"mükemmelsin Jungkook~" jimin, jungkook'un yüzüne biraz eğildi ve boşta kalan elini jungkook'un arkasına doğru uzattı. Arka deliğinin olduğu yeri bulduğunda jungkook'a baktı:

"sakın..bunu yapma!" jungkook'un gözleri dolmuş, sinirli bir ifade vardı yüzünde. Ama hareket edecek gücü kalmamıştı. Jimin elini jungkook'un arkasından çekerek üç parmağınıda jungkook'un ağzına soktu:

"yala... Eğer ısırırsan direk girerim" jungkook tabii ki onun emrini yerine getirmeyip yalamamıştı ama jimin'in parmakları orada zaten yeterince ıslanmıştı. Jimin parmaklarını Jungkook'un ağzından çekti ve tekrar arkasına götürdü.orta parmağını jungkook'un deliğine soktuğunda Jungkook'un bütün bağırışları çatıyı sarmıştı:

"niye bu kadar bağırıyorsun ki jungkook.. Duyanda tacize uğruyorsun sanacak.."

"piç kurusu!! Orospu evladı!!! Öldürücem seni olum!!! Sağ çıkamicaksın!!!" jimin artık jungkook'un bağırmasından sıkılmıştı. Bu yüzden oda jungkook'un içinde olan parmağını hareket ettirmeye başladı.jungkook kesik kesik inlemeye başladığında jimin ona yaklaştı:

"ne oldu?? Hala bağıracak gücün var mı??" jimin 2. Parmağınıda sokunca Jungkook gözyaşlarını tutamadı:

"jim..in...kes..ş..şun-AH!!" jimin, jungkook'un konuşmasına izin vermeyerek parmaklarıyla onu becermeye devam etti.biraz böyle yaptıktan sonra sırıttı:

"bence artık üçüncü parmağa hazırsın~" jungkook'un gözleri yuvalarından fırlayacak gibi açılmıştı:

"j.. Jimin hayır.. Lütfen.. Lütfen bunu yap-a.. Ahh!" jimin tabii ki tekrar jungkook'u dinlemeyerek onun dar ve küçük olan deliğine üçüncü parmağını itti.jungkook çığlıkları arasında boğuk boğuk inlerken, jimin'de bu sesleri dinleyip büyük bir hazla jungkook'u elliyordu. Artık Jungkook'un kollarını tutmayı bırakmıştı çünkü hareket edecek gücü yoktu.o eliyle kendi pantolonunu çıkardı ve kendi penisiyle Jungkook'un penisini birleştirerek çekmeye başladı. Jungkook hangisine tepki verip bağıracağını şaşırırken jimin çoktan büyük bir zevkle, Jungkook'la beraber boşalmıştı.jimin boşaldıktan sonra ayağa kalktı ve kendini toparladı. Uzaktan gelen helikoptere baktı, sonra tekrar jungkook'a döndü:

"cık cık cık... Çok sapıksın jungkook...neler yapmışsın böyle.. Bir polise yakışır mı bunlar" o helikopter çatıya yaklaşınca jimin helikoptere bindi.artist bir şekilde jungkook'a göz kırptı:

"adios~ Jungkook!" dedi ve helikopter tekrar uzaklaştı..

Jungkook'un ağzından:

Yarak kafalı Jimin bunu söyleyip helikopterle kaçtığında, arkamdaki sızlayıp duran kalçam yüzünden hafif iniltilerle ağlamaya başladım.o ara çatının kapısı hayvancıl bir şekilde açıldı:

" EFENDİM!!" tanıdığım o ses ile daha derin ağlamaya başladığımda Tae koşarak yanıma gelip kafamı yerden kaldırdı:

"bu haliniz..size ne yaptı?!?"

"t..tae.." tae'ye sıkıca sarıldığımda beni kendine iyice sarıp kucakladı ve evime götürdü.ne kadar ben reddetsemde beni temizledi ve giydirip salondaki mühürlü olan koltuğuma otutturdu.oda karşımdaki koltuğa oturarak sinirle ellerini birbirlerine vurdu:

"şimdi anlatın... Ne kadar ileriye gitti.. Ve sizin orada ne işiniz vardı??!"

"tamam.. Sakin ol.." ona herşeyi en başından anlattım. Konu ilerledikçe daha çok sinirlenen Tae ayağını sallamaya başlamıştı:

"işte sonrada...ibne helikoptere binip kaçtı.."

"o helikopteri onun götüne sokmak var...pardon efendim.."

"sorun değil.."

"eee???şimdi ne olacak?? Onu direk öldürebilir miyim?iznim var mı?"

"onu öldürecek tek kişi var.. Oda benim.."

"e bende bi kafasını patlatsam bari..?"

"olmaz.."

"e bari ısırayım.." tae'nin bu sözüyle gülmeye başladığımda oda kıkırdadı:

"işte... Sizi hep böyle mutlu görmeyi istiyorum efendim..." tae'nin dediğine şaşırarak ona baktım:

"aptal..beni mutlu edecem derken sen mutsuz olma sakın"

"siz mutluysanız bende mutluyum.."

..

Jimin'in taciz olayından sonra 2 hafta geçti. Ona olan sinirim hala dünkü gibi tazeydi... Ki zaten ben onu her hatırladığımda daha çok nefret ediyordum...bugün devriye sırası bendeydi ve ben devriye gezmek yerine yaşlı meraklı teyzelerin sorularına tutuluyordum:

"kaç yaşındasın yavrum??"

"22 efendim"

"sevgilin var mı? Yada nişanlı falan?"

"yok.. Daha öyle şeyleri düşünmüyorum"

"aa öyle deme ama bak kocaman olmuşsun evde kaldı derler"

"teyze ben dışardakilerin fikrini ne yapam...?"

"deme öyle deme.. Sen evlen çocuğum"

"he he teyze tamam.." bunlara söz geçiremezsiniz. Tek kurtuluş söylediği her tavsiyeye "he he tamam" demek...

"oooo şu polis arkadaşına da bir uğrayalım~" teyzeler oraya gittiğinde bende oraya döndüm.o tam karşımda duruyordu: (medyadaki haliyle)

"prensin geldi uyuyan güzel~"

////////

Iviiit..bu bölümüde böylece bitirdik..sizleri sefiyorum.

my dear mafia (jikook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin