1

149 26 5
                                    

"Yağmur yağıyor şemsiyeni al." Annem çatık kaşlarıyla dışarıyı izlediği pencere kenarından bana döndü.

Ayakkabılarımı giyerken hafifçe somurttum ve başımı iki yana salladım. "Anne, yağmurlu havalara bayıldığımı biliyorsun."

"Bilmez miyim... Sonra üşütüp başıma bela oluyorsun." Koridorda ki dolabı açıp küçük şemsiyeyi aldı ve yanıma bıraktı. "Okuldan sonra eve gel. Bu aralar geç dönüyorsun, baban kızıyor."

Cevap vermeden yerde ki çantamı alıp taktım ve yanağına ufak bir öpücük bırakıp şemsiyeyi alarak çıktım.

Şemsiyeyi açıp yavaşça yürümeye başladım. Okullar açılalı birkaç gün olmuştu. Daha dün sıcaktan dışarıya çıkamazken bugün yağmur yağması fazla dengesizdi.

Şikayetçi olsamda yazı pek sevmiyordum. Çok sıcak oluyordu. Terlemek hoşuma gitmiyordu ve tatil araya girince onu sosyal medya dışında hiçbir yerde göremiyordum.

Sahi, o demişken.... Henüz okula gelmemişti, sosyal medyada sessizdi ve bu beni telaşlandırıyordu. Deli gibi özlemiştim ve görmek için okulun ilk günü ders dokuzda olmasına rağmen sekiz gibi okula gelmiştim. Tamam, belki bu biraz aptallık olabilirdi ama onu göreceğim için gece uyuyamamıştım bile. Sonuç olarak okula gelmemişti ve ben gün boyunca somurtmuştum. Şimdi ise Perşembe günündeydik ve o hâlâ ortalıkta yoktu.

Etrafıma bakındım. Okula az kalmıştı. Şemsiyemi kapattım. Yağmur hızını arttırmıştı ve ıslanıyor olmak beni rahatsız etmiyordu. O da yağmuru seviyordu. Belki de bu yüzden yağmura olan sevgim iki yıl içerisinde daha fazla olmuştu.

"Yağacak günü buldun anasını satayım."

Tanıdık sesle yavaşlayıp birkaç adım geri gittim. Yanlış mı duymuştum, onun sesi miydi bu? Kalp atışlarım hızlanırken başımı yavaşça sola çevirip şaşkın gözlerle yüzüne baktım. Aynı şekilde karşılık verirken bedenimi ona çevirdim ve biraz yaklaştım.

"Niye öyle diyorsun ya..Sen sevmiyor musun yağmuru?"

Yekta | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin