•1•

559 24 21
                                    

Elimdeki tepsiyi yere atmamla kırılma sesi evde büyük bir yankı yapmıştı.Duyduklarımla olduğum yerde donup kalmam uzun sürmedi.Beynim annemin söylediklerini reddetip yanlış duyduğumu haykırırken bir kez daha o sesi duymuştum.

Annem hayatımda daha ismini duymadığım bir adamla evleniyor ve bunlar yetmezmiş gibi evimi o adamın çocuğuyla bir süre paylaşmak zorunda kalacağımı söylüyordu.

Ellerim ceplerimde sırılsıklam olmuş bir şekilde titremesi ne hakim olamıyordum.

-"Ne saçmalıyorsun yine bilmiyorum anne ama uzun zamandır seninle şakalaşmayı bıraktım"

-"Seninle şakalaşacak kadar samimi olduğumuzu düşünmüyorum kızım , düğün günü öğrenip benden nefret etmemen için söyledim.Fikrini sormak için değil!"
.
-"Ne tür bir kafadasın sen bilmiyorum.Tamam istediğin adamla git evlen ama daha hayatımda tanımadığım adamın çocuğuyla bir evi paylaşmam seni nasıl rahatsız etmez ya?" demiştim bağırıp gözlerinin içine bakarak.

-"Sana da iyi geceler Defne!"

Gözlerimden izinsiz akan yaşlar hiç durmaksızın yuvarlak ve pürüssüz beyaz tenimde süzülürken bir kez daha doğduğum için kendime lanet etmiştim.Nasıl bir anne çocuğunun yaş olarak en önemli dönüm noktasındayken hiç rahatsız hissetmeyip bir erkekle ev paylamasını onaylayabilir?

Belki de hâla babamın katilinin ben olduğumu düşünüyordur.Zaten o gittikten sonra her şey değişmişti.Annem , amcam , kuzenlerim , teyzem , BEN.

Eskiden kendimi güvende hissettiğim birer arkadaş gibi olduğumuz annem ile şimdi iki yabancıdan farkımız yoktu.Kimse birbirine dışarı çıkarken ve ya geliyorken haber vermiyordu.

Dışarıdayken kimse birbirini arayıp sormuyordu.Hiç kimse eve geç saatte geldiğinde "Saatlerdir dışarıda ne yapıyprdun?" diye sormuyordu.Neden?

Neden mi?Tam da kızına sordunuz soruyu.Hayatımın hiç bir kısminda benim fikirlerim ve isteğim yokken ve ne yaptığıma dair en ufak fikrim yokken bunun cevabını bulamamam hiç de şaşırtıcı değildi.Ve bu bilinmemezlik benim canımı fazlasıyla yakıyordu.

Özür dilerim anne ama kızın için hiç bir gece iyi olmadı.Yavaşça gözlerimi annemin üstünden çekerek odama doğru ilerlemeue başladım.

Odaya varır varmaz kendimi siyah ve beyaz takım olan yatağıma attım.Gözlerimi yavaşca kapattım ve her zaman ki yaptığım şeyleri aklımdan geçirdim.

Komidinin üzerinde duran siyah kulaklığımı alıp yavaça kulaklarıma getirdim.Kapağı siyah-beyaz olan telefonumu cebimden çıkrarak "FERİDUN DÜZAĞAÇ:DÜŞLER SOKAĞI" şarkısını açıp biraz olsun annemin bana veremediği huzuru müzikle doldurmaya çalıştım.

Aradan dakikalar sonra gözlerimi kapatmış ruhumu siyah ve karanlık bir boşluğa bırakmak üzereyken telefonum çalmaya başlamasıyla lanet üstüne lanet etmeye başladım.

Elime komidinin üzerinde şarja takılı olan telefonumu şarjdan çıkarıp parmaklarımla avucumun içine aldım.Yavaşça ekranda yazan isme baktım.

"ILCA" tanımıyorum diyerek hâla çalmaya devam eden telefonumu sessize alarak yastığımın altına koydum ve arkamdan ağlayan yatağımla bir kez daha birlikte olmuştum.

Ardından tekrar çalan telefonumu duyunca sessize değil titreşime aldığımı fark etmem uzun sürmemişti.Bela okuyarak yastığımın altından alıp açtığım telefonu kulağıma getirdim.

-"Bir kerede ilk çalışta aç telefonu aptal" dedi Ilca sinirli bir ses tonuyla.

-"Ilca , benim telefonum 7/24 benim elimde biliyorsyn.Aramanı duymamış ve ya görmemiş olamam.Açmadığımda anla aq isteyerek açmıyorum.Ne bu yüzsüzlük herkes sabrımı falan mı sınıyor" dedim sesli bir şekilde bağırarak.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 05, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Nefretle Başlayan AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin