Ayın parlak ışığı Aloeus'un yüzüne dokunuyordu. Bugün ne kadar harika bir gece, diye geçirdi içinden. Kırmızı gözleriyle ayı bir süre süzdü, heyecanından gözüne uyku girmemiş, oda gökyüzünü seyretmeye karar vermişti. Aloeus derin derin düşünürken güneş yavaş yavaş kendini göstermeye başlamıştı. Gökyüzü kızıla bürünerek hor bir ateşi andırıyordu. -Güneş doğduğuna göre yavaştan yola koyulmalıyım. Ağaçtan atlayarak hızlı bir şekilde indi, doğruca konakladığı mağaraya doğru yöneldi. -Hadi oğlum gitme vakti geldi ama istersen burada kalabilirsin. Dev kurt bu sözleri duyduktan sonra irkildi. Pür dikkat bakışları ile çocuğun yanına kadar geldi başını öne doğru eğdi. Bu sanki bir saygı duruşunu andırıyordu. Aloeus gülümsedi kurdu boynundan okşamaya başladı. -Pekala hazırsak gidelim. Ani bir manevra ile kurdun üzerine atladı. -Hedefimiz Ningen şelalesi! yüksek bir ses ile bağırdıktan sonra yola koyuldulular.
Yaklaşık 1 saat yolculuğun ardından şelalenin sesi hafiften duyulmaya başlamıştı. Aloeus buraya ilk kez geliyordu ve heyecanlıydı. Nasıl bir yer olduğunu merak ediyordu. Sık ağaçların arasından sıyrılarak suyun sesinin olduğu yöne doğru gittiler. Bir kaç daha adım attıklarında istedikleri yere varmışlardı. Aloeus gördükleri karşısında hayran kaldı, hayatında ilk defa böyle yüksek bir yerden akan su görüyordu. Şelale adeta devasaydı, etrafı düz çayırlarla uzanmasına rağmen yaklaşık yüz metre ilerisi sık ağaçlarla çevrili idi. Adeta saklı bir cennete benziyordu, bir çok çiçek türü de şelalenin etrafını sarmıştı. Devasa yükseklikten akan sular aşağıdaki büyük kayalara çarparak etrafa hoş bir ses yayıyordu. Aloeus'a göre burası huzurlu ve hayatını geçirebileceğin nadir yerlerden biri olmalıydı. Etrafına biraz bakındı ama Dianeyi hiç bir yerde göremedi, acaba o da Aloeus'u kandıran diğer insanlar gibi miydi? Aloeus içinden düşünmeye başladı. -Ah hayır, Diane öyle biri değil. Ona güveniyorum, yoksa benim için bu kadar zahmete katlanmazdı. biraz etrafta keşif yaptıktan sonra gecenin de verdiği yorgunluk ile çimenlere doğru uzandı. -Sanırım burada biraz kestirebilirim. Kurt hafifçe Aloeus'un yanına sokuldu ve uzandı. Anlaşılan çocuk ile oda biraz kestirmek istiyordu. Yattıkları yumuşak çimenlerde kısa süre sonra uyuya kaldılar.
Diane şelaleye sonunda varabilmişti. Yolda gelirken yanlış bir sapağa girmesi nedeni ile bir hayli geç kalmıştı. Etrafına biraz bakındı ve Aloeus'un yerde uzandığını gördü, galiba uyuya kalmıştı. Yanlarına gitti, sessiz bir şekilde oturdu. Elini çantasına doğru attı, içinden bir kap çıkardı ve hafifçe kokladı. -Ah sonunda yemek yiyebileceğim. Kendine yemek yiyecek zaman ayıramamıştı ama Aloeus uyuduğuna göre hızlıca işini halledebilirdi. Şelalenin huzur verici sesi eşliğinde yemeğini yedi ve hafiften ayağa kalktı. -Sanırım uyanmayacak. Aloeus hala deliksiz bir şekilde uyuyordu, artık onu kaldırmalıydı ve bir an önce çalışmaya başlamaları gerekiyordu. Aloeus'u kolundan bir kaç kere salladı, sonunda uyanmaya başlamıştı. Aloeus gözlerini yavaşça açtı.
''-Ah! Diane, kusura bakma uyuya kalmışım.''
''-Önemli değil, hadi hızlı ol da hemen başlayalım çalışmaya.''Aloeus hızlıca yerinden kalkarak doğruldu. Bir anda karnından bir ses geldi, hafif utanmıştı. Buraya gelirken kahvaltı yapmayı aksatmıştı ve şimdide karnı sinyal veriyordu.
''-Galiba daha kahvaltını yapmamışsın, neyse şanslı günündesin bunu düşünmüştüm ve sana da bir kaç parça bir şeyler hazırladım.'' Aloeus'un gözleri fal taşı gibi açıldı, ilk defa birinin hazırladığı bir yemek yiyecekti. Diane elini yine çantasına götürerek başka bir kap çıkardı.
''-Al bakalım, bu senin, hemen ye ve işe koyulalım.'' Aloeus mutlu bir şekilde kabı aldı. Hızlıca açtı, içine baktı ama bu şeyleri ilk defa görüyordu.
''-Ben bunları ilk defa görüyorum, tatları iyi midir diane?'' Diane kendinden emin ve gururlu bir gülümseme ile karşılık verdi. ''
-Tabi ki lezzetliler, sonuçta onları ben yaptım. Bunların isimlerini galiba bilmiyorsun, sana isimlerini söyleyeyim.'' Parmaklarını yemek kabına doğru götürdü ve çocuğa tek tek yemeklerin isimlerini saydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORİON
FantasyEngin ve sürükleyici bir fantastik dünyaya atılan adım. Uçsuz bucaksız bir dünyada verilen hayatta kalma mücadelesi. Aloeus adındaki bir çocuk insanlar tarafından dışlanır. Ormanlarda yaşayan aloeus kendine bir söz verir, bu acımasız dünyada hayatta...