abim çiçeklerin bir melodisi olduğunu söylerdi...
ona göre papatyalar; rüzgarın sesine karışmış, birbirini seven iki insanın neredeyse mavi gökyüzüne değecek olan bir vadinin tepesinde, piknik yaparken ettikleri muhabbetlerin melodisiydi.
yine bir öğleden sonra oturduğum kafede bunları düşünürken arka fondan çalan hafif bir müzik ile kahve kokuları beni bunları düşünmeye zorluyordu.
ne çok merak ederdim düşündüklerini, melodini, çiçeğini. mavi gözlerinde yatan sayfalarca hikayeni...
her zamanki gibi; kafede çalan aynı müzikler eşliğinde ruhuna ulaşmaya çalışan ruhum, düşüncelerimin verdiği heyecan ile titreyen kalbim ve anın verdiği mutlulukla kıvrılan dudaklarım.
•
"huzur bir gülümsemeyle başlar."