"Hani vardır ya birçok yorucu şey yaparsınız dinlenmek için oturursunuz ama tekrardan iş çıkar. Eğer işi seviyorsanız yorucu değildir. Sevmiyorsanız o size işkence gibi gelir. Bazıları hep iyi kapılarda bekler. İşte bu aşktır. Sizce aşk sevdiğine ya...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Özellikle asya kıtasına ait okul kıyafeti seçtim. Çünkü onlar hep mini. ~Okulun açılmasına 1 gün var~ Bu gün müdür okul kıyafetlerini açıklıcak. Adam akıllı bişey olsun. Rahat edek lan okulda. Yatılı bura. Okula neredeyse herkes geldi. Bizi görenler şok oluyor. Okulda kız mı var diyorlar. Evettt kız var. Diye bağırmak istiyorum. Abim Ezgiyi dışarı çıkarmıyor. Millet görüp beğenmesin diye. Çooook saçma. Okulun koridorumda bir ses yankılandı. Bu müdürdü. Müdür: Serseriler lan. Bahçeye gelin. Hepimiz aşağı indik. Müdürün yanında Berk de duruyordu. Ona sinirli sinirli bakıyordum. Oda gülümsüyordu bana bakıp. Olabildiğince sakin oldum. Müdür başladı. Müdür: Serserilerin yeri olan lisenin öğrencileri okula 4 yeni öğrenci geldi. Bu öğrencilerin 3ü kız. Eğer bu kızlara bişey olursa sorumlusu sizsiniz. Onlara zarar vereni ..... yaparım. Konumuz okul kıyafeti. Bu sene canım oğlumun ısrarı ile değişti. (Berk o anda bana piç gülüşü attı.) Serveeet getir. Kıyafeti görünce şaftım kaydı. Lan bu etek. Ben ve etek. Lan. Derin nefesler aldım. Çünkü kendime hakim olamıyordum. Hızla odama gittim. Kıyafetlerimiz yataklarımızdaydı. Benimkinde bir not vardı. "Bana meydan okuma dedim. Şimdi Sana HODRİ MEYDAN" Tasarımcı Berk Not kağıdını buruşturup aşağı Berk ordaydı. Not kağıdını kafasına fırlattım. Öykü: Lan Berk. Hodri Meydan. Berk önünü döndü. Kağıdı aldı. Berk: Meydan boş hacı. Eğlence arıyor. Eğlence sensin. Oyna hadi. Çok daha sinirlendim. Ona doğru yürüdüm. O an Murat ve Sinem beni tuttu. Beni ters bir biçimde sürüklüyorlardı. Ayaklarımı vuruyordum. Öykü: Görüşcez sizle Berk Bey. Berk: Sen nasıl istersen. Etrafa bakındığımda herkes şaşkındı. Beni yatağıma oturturdular. Çok sinirliydim. Yalnız fark etmedim o an ama Murat ve Sinem sürekli bakışıyordu. Öykü: Lan gidin başka yerde aşk yaşayın. Ve odadan çıktım. Arkamdan Sinem koşuyordu. Sinem: Öykü. Kimseye bulaşma. Öykü: Git lan. Boşver beni. Sinem hızla odaya gitti. Abimi aramalıydım. Telefonumu çıkardım. Ne göreyim mesaj. Tahmin edin kimden. Acaba kimden. "Hodri Meydan." Bu kim acaba. Tabiki Berk. Sinirden ölüyordum. Abimle merdivenlerde karşılaştık ona sıkıca sarıldım. Ve ağladım. Abim: Noldu öykü? Öykü: Aaa-bi okul kıyafeti mi-ni e-tek. Abim: Ne var bunda? Öykü: Abi tüm kızlarınki mini etek. Abim: Ne? Öykü: Abi benim kaç tane mini eteğim var? Abim bana boş boş baktı. Akşam olmuştu. Çok yorgundum. Gözlerim sanki 300kg kaldırmış gibiydi. Kendimi uykuya yenik düşürdüm.
Sabahleyin herkesten önce kalktım. Saat 5.00 dı. Evet. 9 da başlayan okul için erken. Ama saçımı yapmalıyım. Düzleştiriciyi fişe taktım. O ısınırken üzerimi giyindim. Saçlarımı düzleştirdim. Belli olmayan hafif bir rimel sürdüm. Ve bizimkileri uyandırdım. Herkes beni çok beğendi. Bende beğenmedim☹️. Onlarda giyindikten sonra yemekhaneye indik. İğrenç bir koku vardı. Yanık bişeyler. Yemekhaneye girince herkes bize baktı. Berkte bizim yerimizde Muratla oturuyordu. Berkin arkasına geçtim. Suyu aldım. Öykü: Beeerk. Suyu dökecekken abim elimi tuttu. Abim: Öykü saçmalama. Otur yemeğini ye. Öykü: Abi. Sonuçta yengem bu okulda unutma. (İmalı konuşmayı severim.) Abim: Öykü. Sende bu okuldasın. (İmasını yesinler. İmamı bu.) Yemeği yemek için abimin yanına gittim. Karşımda Berk vardı. Abim Berkle sanki 40 yıllık arkadaş gibi sohbet ediyorlardı. Abim ve Berk. Öğğ. Kafamı sağa çevirince ne göreyim. Sinem ve Murat. Bakışıyorlar. İğrenç. Aşk yaşıyorlardı. Ezgiye döndüğümde Ezgi ile bakıştık. Ayağa kalktım hızla odama doğru gittim. Telefonumu alıp annemi aradım. Annem: Öykü çabuk söyle ne oldu?Toplantım var. Öykü: (Ağlayarak) Anneee lütfen beni bu okuldan al. Çok yalnızım. Annem: Öykü sakin ol annem. Abin, abin nerde. Öykü: Anne hiçbir şey sorma. Lütfen. Sen işine bak. Ben Ezginin yanına gidicem. Annem: Gidince abine söyle. Beni arasın. Telefonu kapattım. Aşağı indim. Abim sınıfına gitmişti. Ezgi ile aynı sınıftaydı. Onun yanına gittim. Masaya vurdum. Herkes o an bize baktı. Öykü: Annemi arayacakmışsın. Şimdi arama toplantısı varmış. Abim: Öykü noldu? Ezgi: Arda bırak biraz yalnız ayaklarının üzerinde dursun. Yengem ben yanındayım. O an sınıftakiler "Ooo Arda kardeşim. Yengemiz falan." Çok üzgündüm. Dinlemeden sınıfıma gittim. Aslında sınıfımı bulamıyordum. Sinemi aradım. Öykü: Sinem sınıf numarası kaç bro? O sırada etrafımda dönüyordum. Ayaklarım dolaştı. Berk ben tam düşecekken beni belimden kavradı. Öykü: Napıyorsun lan. Berk: İyiyim. Öykü: Bırak beni. Berk: Bırakayım mı? Öykü: Evet. O an yere çakıldım. Lan noluyor. Öykü: Mal böylemi dedim ben. Berk: Ben böyle anladım. Şimdi sınıfına git. Telefonu elime alıp. Sineme bağırdım. "Lan mal bebe nerede bu sınıf" Sinem: Öykü 10A zaten 1 tane 10. Sınıf var kanka. Telefonu kapatıp 10A ya girdim. Ne göreyim. Berk ve Murat. Şimdi biz Berkin yardımcılarıyız. Berk ne isterse o. Alıcam şimdi. Sinemin yanına oturdum. İlk başta ders kimya. Kimya hocası derse girdi. Hoca: Berk Bey. Oturma düzenini siz mi yaparsınız ben mi? Berk: Ben yapayım hocam. Bana döndü ve piç gülüşünü attı. Bu gülüş. Offf. Beni korkutuyor. Başladı milleti oturtmaya. Millet her seferinde "Yine mi erkekle oturcam?" Diyordu. Gülmemek elde değil. Her neyse en son 2 sıra ve murat sinem ben ve o mal kaldık. Ter dökmeye başladım. "Sinemle oturayım." Berk: Sinem ve murat en arkanın bir önüne oturum. Ve sen öykü en arkaya geç. Bende senin yanına. Uffflayarak yerime oturdum. Yanıma oturdu. Hoca: İlk günün şerefine ders boş. Keyfinize bakın. Murat ve Sinem arkasını döndü. Berk: Öykü Hanım bu okulda her şey benim isteğimle olur. Anlıcan 1/0 yenik başladın. Sırayı ona doğru itip onu sıkıştırdım. Öykü: Ben mi yenik. Hahaha çok komik.(O manyak piç gülüşünü yaptım.) Berk: Lan o bakış bana ait. Sen bakma öyle hem. Tamam azının payını verecekken zil çaldı. Sinem ile abimin yanına gittik. Abim: Lan gelmeyin yanımıza. Öykü: Abi. Annemi aradın mı? Abim: Annem hesabına para aktardı git harca keyfince. -------------------- Sevgili arkadaşlar. Beğendiniz mi yazın.
