5. BÖLÜM

78 1 0
                                    

Sese odaklanamadım. Arkama dönemedim. Nutkum tutuldu resmen. Ne yapacağımı bilemedim. Ama bir şey yapmam lazım bence. Çünkü yaptığım şeyin bir açıklaması olmalı. Ama ondan önce arkamdaki kim?

Bir cesaretle arkamı döndüm. Ohh Allah’ım. O değil Varol değil. Ama Varol’un sıra arkadaşı. Yani büyük ihtimalle haftaya kanka olurlar.

‘’Ben.. şey ben.. Benim internet paketim bitti.  Facebook sayfama bakmam lazım.’’

‘’İyi tamam da izin aldın mı Selçuk’dan’’

‘’O şimdi uzun eşek oynadığı için rahatsız etmek istemedim. Kızar mı?’’

‘’Herkes internet paketini kullanan insanlara kızar’’

‘’Söylemezsin değil mi?’’

‘’Söylemem ama facebook da ünlü olduğunu biliyorum’’

‘’Evet’’

‘’Beni de ünlü yapmalısın’’

Primci piç.

‘’Tamam kabul’’

‘’Twitter’ın yok değil mi?’’

‘’Aynen yok.’’

Aslında var biliyorsunuz. Hatta baya da ünlüyüm. Ama facebook da ünlü olmamın sebebi şarkı söylüyor olmam. Twitter’da böyle bir şey olsun istemediğim için ismim gizli. Yani twitter insanları beni BGÇ olarak biliyorlar. Kimse tam adımı, kaç yaşında olduğumu, nereli olduğumu.. bilmiyorlar. Çünkü insanlar ben olduğumu öğrenince prim yapmaya çalışıyorlar. Beni kullanmalarını sevmiyorum. Tamam bende sesimi kullandım ama böyle olacağını bilmiyordum. Youtube’dan paylaşıyordum ben şarkıları. Sonra facebook’da patladı gitti. Ama twitter’da öyle olmadı. Herkesin beni ünlü olduğum için değil de samimi olduğum için sevsinler istedim ve ben başardım.

Bu konuyu da hızla geçelim. Zil çaldı. Varol benden telefonunu istedi. Bende verdim.

‘’Yiğitcan ders ne?’’

‘’Bilmiyorum’’

‘’Şu kıza sorsana’’

‘’Bağdat komik misin?’’

‘’Niye lan?’’

‘’Sanki benim kızlarla hatta erkeklerle bile konuşamadığımı bilmiyorsun’’

‘’Ama sende fazla heyecan yapıyorsun be kanka’’

‘’Ya ne alakası var yavru be’

‘’O kadar DJ’sin. Biraz kendine güven’’

‘’ Sonra güvenirim. Şimdi sen sorsan olur mu?’’

‘’Tamam. Piştt çocuk baksana.’’

‘’OHAA. Bağdat Gurur Çınar bana pişşttt dedi’’

Hafif sırıttım.

‘’Abartma. Sınıf arkadaşıyız artık. Adın ne senin’’

‘’Okyanus’’

‘’Tamam Okyanus’çuğum ders ne?’’

‘’Edebiyat’’

‘’Tamam canım sağol’’

Beni bu kadar abartmalarını anlayamıyorum. Ama tabi biraz ego var bende. Yani bi düşünün. Okulun eziği konumundasınız. Kimse sizin farkınızda değil. Sonra bir gün mektup alıyorsunuz. Kardeşinizi buluyorsunuz. O seni güzelleştiriyor. Sesinin meydana çıkmasına izin veriyor. Bende doğal olarak egolandım.

Herşeyimi Yiğit’e borçluyum ben. Şu hayatta bir o bir de annem için herşeyi yaparım. Neyse ders başlıyor.

Kısa bi konudan daha bahsetmek istiyorum. Yiğit neden çekingen? Aslında çocucğun bir tarzı var. Yani saçları sarı, küper takıyor, gayet iyi bir fiziği var, hafif çalışkan, romantik de aynı zamanda. Bütün kızların hayali yani. Ama o kimseyle konuşamıyor. Nedenini hiç bilmiyorum. Kimse bilmiyor. Hatta o bile bilmiyor. Panik atak mıdır nedir ondan varmış. İnşallah zamanla geçer.

2 hafta sonra:

2 hafta öyle molotonlukla geçti. Çok da büyük bir olay olmadı. Şimdi ise öğle arasına girdik. Bende kantine gideceğim. Normalde öğle aralarında kantin nasıl kalabalık olur anlatamam. Ama bir Bağdat Gurur Çınar sıranın hemen önüne geçebilir. Çünkü herkes er veriyor. Torpilliyim anlayacağınız. Yemeğimi aldım sınıfa çıkarken öğretmenin teki beni durdurdu.

‘’Nereye kızım böyle’’

‘’Hocam sınıfaa’’

‘’Sınıfa çıkmak yasak burda ye’’

‘’Boş yer bulsaydım hocam emin olun burada yerdim’’

‘’Ayakta ye. Sınıfta yemek yasak’’

‘’O zaman haftaya buraya inşallah ek masalar konur. ‘’

Birşey demedi. Diyemedi. Bak şimdi ukalalık yaptım. Biliyorum. Ama ne yapayım. Dana gibi 12’ler kapmış bütün masaları bana yer kalmadı. Ayakta yemek zorunda kaldım. Yemeği yedim sınıfın katına çıktım. Baktım bizim sınıftakilerin hepsi dışarıda.

‘’Ne oluyor. Neden dışarıdasınız?’’

‘’Selçuk ve sevgilisi vurdulu kırdılı konuşuyorlar’’ dedi Helin.

‘’Selçuk kızdan ayrılınca kız sinir krizleri geçirmiş. Bir kızı arıyor. Elinde en so bıçak gördüğüme yemin edebilirim’’ dedi Sena.

Yiğit yanıma usulca yaklaşarak: ‘’Sanırım o kız sensin geçmiş olsun’’

Ben Allah'ın her günü böyle etrekşınlar yaşamak zorunda mıyım? Şimdi ne yapacağım ben. Kızdan korktuğumdan değil. Elinde de bıçak varmış. Ama bıçağı bana zarar vermek için getirmediği çok belli. Varol’a zarar verecek. Bu düşüncelerle içeri girdim. Kız Varol’a dönüp:

‘’Bu kız o kız mı?’’ dedi

‘’Hayır. Dedim ya bizim okulda değil.’’

‘’Sana inanmıyorum’’dedi Rüya. Adı buydu sanırım.

‘’Evet bu kız o kız oldu mu?’’ dedi. Demesiyle elini ağzına götürmesi şaşkınlık ve korkudan gözlerinin fal taşı gibi açılması ve bana ‘’beni affet üzgünüm’’ bakışı atması bir oldu. Neden olduğunu anlamam uzun sürmedi. Çünkü kız elindeki bıçakla üzerime doğru geldi. Ne olduysa o an oldu. Bıçağı bacağıma doğru sapladı. Bende o sıra bayıldım. Ve sonra ne oldu bilmiyorum.

LİSE.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin