İnananlar İçin

Şeker Diller

Sadece kendi yazdığım bir kurgudan ibarettir. İyi okumalar...

Merhaba ben Sissy. Hikayem pek iç açıcı değil. Bu hikayemi titreyen ellerimle yazıyorum. Eğer bunu okuyorsan kendine dikkat etmeni öneririm.

Sadece normal bir gündü. Evde yalnızdım. Kapı çaldı. Delikten baktığımda kimse yoktu. Haylaz çocukların şakalarında biri olduğunu düşünüp odama geçtim. Tam sandelyeme oturduğumda kapı yeniden çaldı. Kapının önüne gittim ve "Anne sen misin?" dedim. Kapının dışından annemin sesi geldi. Annem, "Kapıyı aç kızım. Elimdeki poşetler çok ağır." dedi. Annemin sesini duyunca hemen kapıyı açtım. Karşımda çarpık dişli bir adam duruyordu. Elinde bir poşet vardı. Korkuyla odama koştum. Adam da peşimden geldi ama hemen odamın kapısını kapatmayı başardım. Şu an kapım kilitli ve masamda size bu hikayemi yazıyorum. Adam kapıyı yumrukluyor. Yakında içeri girecek ve bana zarar verecek. Ne yapacağı hakkında hiçbir fikrim yok ama bu yazıyı devam ettirmesini umuyorum. Sırf o görüp bu yazıyı devam ettirsin ve yaptıklarını yazsın diye bu yazıyı kırmızı kalemle yazıyorum. Ailem, arkadaşlarım ve kedim sizi çok seviyorum. Beni sakın unutmayın ama kendinizi de yıpratmayın. Elveda...

Selam! Ben bahsettiği adamım. Kıza ne yaptığımı soracaksanız hemen söyleyeyim. Sadece şeker dillerimin içinden bir dil seçmesini istedim. Zorla da olsa bir dili seçti. Seçdiği dili ağzıma atıp yedim. Kıza da tam olarak şöyle dedim;
"Yediğim dilin yerini senin dilin alacak."

Bunu dememle çok yüksek sesle çığlık atmaya başladı. Dilinden tuttum ve kopardım. Artık bağırmıyordu. Dilini poşete koyup gittim. Hey bu hikayeyi okuyan sıradaki sensin. Kapıyı kimseye açma!

Bu biraz psikopatça bir hikaye oldu ama ders çıkarılabilir. Korkunç hikaye ağırlıklı olacak ama eğer böyle iğrenç hikayeleri beğenirseniz birkaç tane daha yazarım.

Kapınızı Kimseye Açmayın!
Kapının Dışındakine Güvenmeyin!