Rüyasında Monalisa

70 13 2
                                    

1 Hayat
Ey insanlar artık uyanın
Uyanın hezeyan karanlıklardan.
Sizi boğan gecenin görünmez karabasanının
Üzerinizde hissettirdiği korku titremesini
Atıverin üzerinizden derin hülyalara ağuş açarak
Ve sisini alarak gecenin gökteki bulutlar altından
Yakıverin masanın köşesindeki mumun fitilini
O ki yanan büyük bir nefret olsun.

Ben ki yeşilliklerden çağlayan nefretimi
Sizden öğrendim
Yalan söylemesini çok iyi bilirim
Evet hemde nasıl yalanlar
Ki onlar yansımasıdır düşlerimin(düşlerinizin)

Birçok günaha daha anne rahminden çıkmadan meyilliymişiz gibi
Şahit buna cennetteki Aden bahçesi
Nefret, kin, yalan, güvensizlik
Bunlar bize yaşam öncesi de verilmedi mi?

Her sabah seher vaktinde rast geldiğim
Güneşe beraber merhaba dediğim
Mendil satan ak saçlı o adam
Bugünlerde neden pek çaresiz gözüktü gözüme
Bilmem katı iştahıyla servet düşkünlerinin
Neden bu kadar kağıt parçasını çok sevdiğini
Tıraşı uzamış bir mendil satıcısından.

2 Hayatım
Ben ki çok kelimelerle zulme uğradım çoğu zaman
Bunu titrek kalp çarpmalarımdan
Tenimin ani sıcaklaşmasından
Ve de şakaklarımın terlemesinden
Hissettim
Bir zulmün bedenimdeki değişimlerini.

Rüya görmüştüm bilmem hangi gece
Rüya karışık
Hemen aklımda Monalisa tablosu
Onda ki  eşsiz sır ki çözülemiyor
Uyandım ve yalnızım
Etrafımda sineğin vızıltısı
Yanan sarı bir lamba
Çoğu meraklar birikiyor beynime sinsice
Aklımda bir gizem
Bilmiyorum ki neyden oluştu bu gece gece.

Ben artık çözmek istiyorum gizemini Monalisa'nın
Meraktan, hayattan, umuttan
Çıkaracağım insan uykusundan gizemi
Öyle eminim ki katı değer yargılarının
Olimpustan kaybolmuş bir filozof yargısıyla
Peşine düşüyorum sözde endişemin
Ve hissediyorum o anda içimdeki kayıp insan sesini
Rüyalar rüyasında Monalisa'nın.

3 Gizli Hayatlar
Gece şehirde fısıltılı bir ses
Kalabalık yüreklerde unutulmuş ezgi
İşte o benim
Adımı kazırım bileklerinize
Demirlerde yeni erimiş
Ve taze yontulmuş ağaçtan
Bedenizdeki son acılı eser haline gelir;
Adımdaki yaşantı.

4 Açık Hayatlar
Gördüm
Bir zenginin satarken kendini, yükseldiğini
Fakirin ise vererek ve daha da vererek gözümdeki yüksekliğini.

Güvercinin vereceği bahar haberinden
Buğulu pencerelere
Pencereler kaskatı olmuş.
Bir fakir baharda zenginin posta kutusuna
Karın tokluğuna para dolu zarf atıyor
Neresinde insanlık
Anlatın bana
Bilmek istiyorum
Nerede eşitliğin simgesi beyaz güvercin
Karl Max ne söylemek istiyor?

Şimdi uzun köprülere karışsın insanlığın yolu
Bu yol ki adalettir, erdemdir, eşitlik ve sevgi
Hiç uğramamış belli bunlar mola yerinden çok
Adsız insanlığa.

Çağımızda neye değer biçilirse çok şey
Gözümde değersizdir kara duvarlar gibi
Ey ucuz insanlar
Köle pazarında bir Yusuf duruyorken
Bakire bir kızı satın alacağınızdan neden bu kadar eminim.

Ben ki özgürlüğün simgesi bir fakirlik istedim
Bir insandan
Devletten
Yahut tanrıdan
Evet tanrı ve sonsuz külliyatı
O zaman benim kalbimde derin zenginlikler yaratır
Ki hiç paslanmayan.

Şimdi herkesin gücü yetsin
Özgürlükler yönetsin bizleri
Ve hepimizi
Şahit olsun buna rüyasından yeni uyanmış
Gökteki beyaz güvercin.

RÜYASINDA MONALİSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin