65 saat önce
Taehyung, mutlu bir şekilde çalan alarmı kapattı. Kendini yataktan zar zor kalırdı ve hemen önünde duran şeylere baktı. Yüzü hemen ifadesizleşmişti.
Önünde aşırı düzenli duran bir çift ayakkabı, kravat, gömlek ve takım elbise vardı. Hatta koluna takacağı saat bile vardı.
Kafasını geriye atıp off'ladı. Sıkılmıştı artık bu düzenden. Fazla düzenliydi. Jungkook, onu fazla sıkıyordu, belki sevgisinden yapıyordu ama Taehyung'un hoşuma gitmediği kesindi.
Onun için hazırlanan 'fazla düzenli' kıyafetleri giydi ve odadan çıkıp merdivenlerden aşağıya indi.
Salona girdiğinde her çeşit peynir, salam ve zeytin olan bir kahvaltı masası karşıladı onu. Ve masayı düzenli bir şekilde hazırlayan Jungkook.
"Günaydın hayatım, uyanmışsın."
Taehyung zoraki bir şekilde gülümseyerek "Günaydın" dedi, fakat zoraki güldüğü çok belliydi. Jungkook bile anlıyordu.
Masaya oturduklarında Jungkook, Taehyung'un önüne güzel bir omlet koydu.
"Beğendin mi tadı nasıl?"
Jungkook hep gülümsüyordu ona karşı. O hiç gülmese bile.
"Güzel olmuş eline sağlık."
Çok konuşulmadan yenilen yemeklerden sonra Taehyung, dişini fırçalamak için tuvalete girdi.
Diş macununu açıp, macunu fırçaya sürdükten sonra dişlerini fırçalamaya başladı. Arkasından hemen Jungkook girdi ve diş macununun kapağını kapatıp yerine koydu.
Taehyung ağzını temizlemek için lavabonun yanında bulunan su dolu bardağı alıp ağzını temizledi. Suyu lavaboya sertçe tükürdüğü için her yer su olmuştu.
Arkasında duran kişiye aynadan bakıp hafif bir gülümseme ile
"Özür dilerim." Dedi.
Jungkook, dolaptan bir havlu çıkarıp her zaman olduğu gibi gülümseyerek su olan yerleri sildi.
Taehyung evden çıkacakken Jungkook, askılıktan bir hırka giydi ve bahçeden sokağa kadar Taehyung'a biraz eşlik etti.
Elini birden havaya kaldırıp Taehyung'a sordu.
"Nasıl olmuş?"
Tırnağına küçük boncuk gibi bir şey taktırmıştı.
"Güzel olmuş."
Uzun süren sessizlikten sonra Taehyung, Jungkook ile konuşmaya başladı.
"Yarın bankaya gideceğiz unutma."
"Taehyung bilemiyorum. Emin değilim kafenin durumu zaten ortada."
"Bana güvenmiyor musun? Sana söyledim bir şey olmayacak diye."
"Tamam, akşam konuşuruz bunu şimdi ayaküstü bunları konuşursak birbirimizi yanlış anlayabiliriz."
Taehyung, sinirle yürümeye devam edip bahçenin kapısından çıktı. Jungkook hala onu takip ediyordu.
"Akşama ne yapmamı istersin?"
Taehyung duraksadı.
"Akşam beni bekleme geç gelirim."
O sırada yan komşuları evlerinden çıktı ve konuşmaya başladılar. (Ağağağa sope 💜)
"Eve erken gel tamam mı? Seni çok özlüyorum."
"Erken geleceğim bebeğim. Seni seviyorum."
Birbirlerini öpmeye başlamışlardı ve Taekook ikilisi sadece onları izliyordu.
"Hayatım akşama yemek yapma sana çok güzel sürprizlerim var sakın kendini yorma."
"Ama hayatım sen çok tatlısın."
Sadece izliyorlardı.
O sırada Jungkook, Taehyung'a döndü.
"Takmazsan olmaz."
Elindeki gözlükleri Taehyung'a taktı ve hala orada duran romantik ikiliye döndü.
O sırada ikili, Taehyung ve Jungkook'a nispet yaparmış gibi baktı.
Taehyung gidecekken Jungkook'un yanağına bir buse kondurdu ve oradan ayrıldı.
Jungkook'tan anlık bir gülümseme kazanmıştı. Fakat değerini bilmiyordu.
*****
Taehyung, garajda duran arabaya bindi ve hızlıca yüzünü ekşiterek parmakları ile dudağını sildi.
Garajdan arabayı sürerek çıktı ve kafenin yolunu tuttu. Arkasından Jungkook el sallıyordu. Ama gülümsemesi Taehyung'un gitmesi ile aniden silinmişti.
*****
Taehyung, müşterilere kafenin popüler içkisi olan mühürlü aşk adlı şaraptan veriyordu.
"Bu şarabı çok duyduk. Sırf onun için geliyoruz."
Taehyung, müşteriye gülümsedi. Jungkook'a uzun süredir asla bu yüzünü göstermemişti.
O sırada kapıdan içeri bir adam girdi ve Taehyung hemen adamı karşıladı.
"Merhaba hoşgeldiniz. Buyrun buraya oturun lütfen."
Kafede çalışan olarak bulunan Namjoon, Taehyung'a yaklaştı ve fısıltı ile
"Bu kim?" Diye sordu.
"Bu adam bize kredi verecek olan bankacı. Ona iyi davranalım, sen şimdi güzel bir yemek yap."
Taehyung, bankacının karşısına oturdu.
"Yarın bankaya kredi için geliyoruz efendim."
"Ama... Taehyung Bey, eşiniz bu sabah bizi arayıp krediyi iptal ettiğini söyledi."
"N-ne? Nasıl?"
"Krediyi geri ödeyemeyeceğinizi düşünüyor. Aylık kazancınız da tam olarak bunu gösteriyor. Eşiniz haklı."
"Taehyung Bey?"
"İyi misiniz?"
"Taehyung Bey?"
"İyiyim."
