Yeşim kulübeden ayrıldı. Ancak bu sefer tek değildi
Efeyi de arkadaşlarını tanımak istemesi ile yanına almak zorunda kalmıştı. Aslında yeşim de kızıyordu kendine içten içten; 'nereden bulaştım ben bu Efeye ya! Ah o beni tutsak eden merakım ah!' diyordu. Yeşim ama bu kısa boylu cüce Efeye de acıyordu nedense. Yeşim bu çelişkili duygular içerisinde yolu bulmaya çalışıyordu..
Nihayet eve vardılar. Yeşimin bu ansızın kaybolması çiftlikteki herkesi çok korkutmuştu. Bir dakika daha gecikseymiş aramaya koyulucaklarmış bile.
Murat yeşimi görünce o kadar rahatlamıştı ki efeyi göremedi
Ama görünce hiç de iyi olmadı. Çünkü Murat Yeşim'i Efe dolayısıyla sorguya çekti ve olanları anlatmasını istedi. Yeşim de başladı abarta abarta anlatmaya..
Murat'ın sorgusu bitince Yeşim odasına çekildi ve Ennur Efe ile uzuuun bir sohbete daldı. Ebrarda Ennur'un yanında onu desteklemeye çalışıyordu...
Ennur efeden pek rahatsız olmamıştı ama Ennur da gitmesini istiyordu çünkü Ennur'un da efenin yavşak olduğunu anlaması pek uzun sürmedi çünkü insanlara yavşadığı konuşmasından belli oluyordu yani o çok samimi ve sıcak kanlıydı
Ebrar bir zamandan sonra konuşmaya müdahale etti ve ennur ile konuşması gerektiğini söyledi efe ise hiç zaman kaybetmeden evin içini dolaşmaya başladı hatta dolaşmakla yetinmedi evin bazı kısımlarını kurcalamaya başladı neden kimse görmüyordu ki bu efeyi
ve efe hiç yakalanmadan mutfaktaki dolabın içine saklanmış poşetteki paraları gördü ...
Yeşim efeyi evlerine getirmekle hatta direk o kulübeye girmekle beraber büyük bir hata yapmıştı ama iş işten geçmişti efe yalnızca o adaya gelen zengin bir iş adamı idi ve şimdi 5 arkadaşın dişlerini tırnaklarına takarak kazandıkları parayı alıp saçma istekleri için bir hiç edecekti
ama Ebrar efenin kaçmasına yetişti
paranın yerini Ebrar'dan iyi bilen yoktur parayı sevdiği için paranın olduğu dolaba günde iki kez bakardı yani resmen paranın başında nöbet tutardı ona çiftlikte paraların bekçisi diyorlardı
Ebrar efenin amacını anladıktan sonra bir saniye bile tereddüt etmeden tavayı aldı ve efenin kafasına var gücüyle vurdu Ebrar'ın eli de hafif değildir doğrusu bir çaktı mı adamı öldürürdü yani o derece bide tavayla vurdu mu efe iki kez öldü yere yapıştı ve can çekişmeye başladı Ebrar efenin taş kafasına tavayla vurduğunda öyle bir ses yankılandı ki murat,yeşim ve Ennur koşarak mutfağa geldiler ...
Ebrar olayları anlattı ve murat efeyi havada kaldırıp kapıya kadar götürdü ve efeyi kapının dışarısına doğru fırlattı tabi efede böyle küçücük bir şey ya murat onu 3 metre ileriye kadar fırlatabildi yani
□■□■□■□■□■□■□
~küçük ayrıntı~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Moruk Panpalar 💗~
Phiêu lưuHiç yaşanmamıştı bu denli duygular.. Kim bilebilirdi ki aslında hayatın anlamının ömrün kısa bir vakti olduğunu? :( O vaktin de; ~moruk panpalar~ ile geçirildiğini... |bilemezdi kimse| Not: tamamen mizah amaçlıdır. ~küçük a...
