~Moruk Panpalar 💗 Bölüm Altı~

78 16 8
                                    

Sonra parti bitti. Ve Rana çocuğa hala açılamamıştı. Ennur ise buna bir çözüm aramaya koyuldu ama bir türlü bulamadı. Ama Emre akıllıydı gitmeden önce Rana tam merdivenlerden Muratın hazırladığı pikaba binecekkken arkasından 'dur' dedi.

Rana da bunu kaçırır mı? Hemen durdu. 

a a çok garip,

Neyse biz hikayeye devam edelim. 

Emre Rana'nın eline yarısıda kendisinde olan yarım bir kalp verdi. Rana bunu görünce hem sevindi hem üzüldü.

Sevinmesinin nedeni Emre nin de onu sevdiğiydi.

Ancak üzülmesinin nedeni ise artık onu göremeyeceğiydi..

Belkide bir şans olabilir diye içinden düşünmeye başladı. Ve merdivenlerden çıkmaya devam ederken de Emre nin onu usulca izlediğini anladı. 

Rana arabaya bindi ve elindeki yarım kalbi ceketinin cebine sakladı. 

Rana ağlamaya başlamıştı çünkü Emre'yi bir daha göremeyebilirdi. Rana yol ayrımına 1 km kadar kala ağlamasını kesti ve bir plan düşünmeye başladı. Bu kaçma planıydı. Teyzesinden Emre'nin Ankara'da yaşadığınıda öğrenmişti o yüzden tam yol ayrımına gelince;

(bu arada yol ayrımının sağında sivas solunda ise Ankara var) 

Arabadan atlayacaktı.
planı buydu.

Rana'nın ağlaması geçmiş hatta üstüne üstlük bir de sinsice gülmeye başlamıştı. Yol ayrımına geldiler ve Rana birden kapıyı açıp atladı bu delilikti ama aşk insanın gözünü karartır demişler. Rana da buna kapılmış ve arabadan atlamıştı. Ama araba yol ayrımına geldiği için çok hızlı değildi hatta yavaştı bile o yüzden Ranaya çizikten başka zarar gelmedi3>
(Hadi bakim Rana sen bittin)

Rana'nın atladığını gören Ebrar mal gibi bağırmaya başladı. Muratta  arabayı yana çekti. Sonra Ennur yol ayrımına koşmaya başladı ancak Rana koşmaya dünden başlamıştı. Sonra diğer 4 arkadaşta bir anın korkusuyla arabayı almayı akıllarına getirememiş onlarda Rananın arkasına takılıp koşmaya başlamışlardı. (Herkes mal)

Ah Rana ahh başımıza daha neler açacaksın kim bilir???

Rana'nın ayaklarında topuklu ayakkabı olduğu için hızlı koşamıyordu. Bu yüzden en iyi çözümü ayakkabıyı çıkarmakta buldu. Sonra ayakkabılarını çıkarıp çıplak ayakla yola devam etti.

Yeşim yorulmaya başlamıştı. Ranayı kovalamak çok ta basit değilmiş dedi. O yüzden Murat onu sırtına aldı ve yolu koşamaya devam ettiler ama Murat'da sonsuza dek devam edemeyeceki bunu hepsi biliyordu.

Sonra karşılarına bir han çıktı bu handa Murat ve Yeşimi bırakmaya karar verdiler çünkü ikiside  koşmaktan ölecek gibiydiler. Sonrasında da haberleşip handan ayrılacaklardı.

Neyse işte sonra Muratla Yeşim'i handa bırakan 2 genç kız Ebrar ve Ennur ise Rana'nın gittiği yerleri koşmaya devam ettiler. {elbetki yakalayacaklardı}

Rana da yorulmaya başlamıştı ancak tam bir taşın yanına oturup dinlenecekkken, bir silahtan 2 el ateş sesi geldi. Rana çok korkmuştu hemen oturacağı taşın arkasına çekilip gelenleri izlemeye çalıştı. Bunlar kimdi kendisini öldürmek mi istiyorlardı? Rana şüphelice gözetlemeye devam etti.

Ama bu gelenler gerçekten Rana için gelmişlerdi...

Rana ıssız yollarda yürüdüğünün farkına yeni varmıştı. Adamların konuşmalarını dinlemeye biraz daha devam ettikten sonra anladı ki bunlar terörist evet evet... bunlar yerleri daha tespit edilemeyen günlerce dağlarda yaşayan kimlikleri silinmiş teröristlerdi!!!

Ve Ranayı da tek başına  koşarak  görünce hepsi birlikte kötü arzularla Rana'nın olduğu yere gitmeye başlamışlardı. Rana ne yapacağını bilmiyordu ki teröristlerin elebaşı konuşmaya  başladı. Ama bu seferki ses tonu çok farklıydı.. O bağrıyordu. Sanırım Rana'nın kendisini duyduğunu da biliyordu. 

-evet arkadaşlar bugün ne güzel bir gün değil mi¿

Hepsi hep bir ağızdan sarhoşça evet evet demeye başladılar.

-o uzaktan gördüğümüz kişi de kimdi kendini bize tanıtmayı çok isterdi  öyle değilmi?

Dedi ve  elebaşının arkadaşları  gülmeye başladılar.

-o zaman çıksana hadi korkma sana zarar vermeyeceğiz(ya He he)

Dedi ve hep bir ağızdan küfür sallamaya başladılar.

elebaşı devam etti

-elma dersem çık armut dersem çıkma(!)

Rana ne yapacağını bilmiyordu(yak bi cugaraa)

ilerden Ranaya yetişmeye çalışan Ennur ve Ebrar vardı onlarda adamları görünce bir taşa saklanmışlardı. Ama adamları onları görmemişti.

Sonra 'çekilin uleeeeeeeeğn' diye bir ses geldi. Bu köroğlunun sesiydi yok yok pardon pardoon bu gelen Emreydi! Güneşin  narince savurduğu altın ışıkları onun saçlarının arasından yeni bir güneş gibi süzülüyordu :*

Bu iyi haberdi. Emre Ranayı kurtarmaya gelmişti. Beyaz atının üstünden indi ve gömleğini tıpkı bir goril gibi ortadan çekip yırttı..

"-çekilin laaaaan"

Ancak Emre'nin yalnızca kılıcı vardı. (Bende diyom bu gelen köroğluna niye benziyo) teröristlerin ise silahları vardı böyle Kadir'in onları yenmesi imkansızdı.

Rana da bir an gaza gelip saklandığı taştan çıkıp; Emre'nin yanına gitti. (mal)

Teröristler hiç korkmuşa benzemiyorlardı. Emre de silahın kılıcı yeneceğini bildiğinden konuşmaya başladı... (aga be)

-beni alın ama bu güzel genç bayanı bırakın!!

Dedi.

Sonra teröristler kabul etti ve Ranayı bırakıp Emrey'i aldılar ve evire çevire dövmeye başladılar. (Silahları yokmuydu aq bunların) Sonra Rana yine gaza gelip;

-hayır kadiri bırakın beni alın

Diye ısrar etmeye başladı Kadir'in zaten konuşacak hali kalmadığı için  bu karara itiraz edemedi.

Sonra kadir'i bırakıp Ranayı dövmeye başladılar,,

1 saniye sonra...

Rana konuşmaya hemen devam etti:

-tamam lan beni bırakın kadiri alın vazgeçtim (aşkın batsın rana.)

Dedi bunları gören Ennur ve Ebrar ise saklandıkları taşın arkasından sessizce polisi aramaya karar verdiler. (Daha yeni)

□■□■□■□■□■□■□■□■

~küçük ayrıntı~

~Moruk Panpalar 💗~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin