Bloody Moon'dan
Herkes yorulmuştu ve yaralanmıştı. Peki Aron?! Nasıl bu kadar dayanıksız olabiliyor? Bir tekmede bayıldı! Korkak kedi...
En güçlüsü Bloody Night gibi gözüküyordu. Henüz çocuk olmasına rağmen en güçlümüz o çıktı. Eeee tabi ablasına çekmiş. Onu iyiki ben büyütmüşüm. Yoksa o boktan aile ikimizle de zerre ilgilenmezdi. Aman çok da sikimde.
Bloody Night diğerlerine yardımcı oldu. Biraz soğuk su üretip Aron'un üstüne döktü ve Aron uyandı. Sonra Earl'ün parmağını sardı. Harmony zaten şanslı çıktı sadece dereye düştü. Ona da çantasından bir battaniye çıkarıp verdi. Kendi yüzüne de pansuman yaptı. Bana zaten hiçbir şey olmamıştı. Herkes olabildiği kadar iyi haldeydi. Bloody Night'ın yanına gittim ve "İyi iş, gerçekten beceriklisin. Teşekkür ederim. Sayende daha rahat ve güçlü dövüşeceğiz." dedim. Gülümsedi ve "Teşekkürler. Her zaman yaparım." dedi. Ben de ona gülümseyerek karşılık verdim.
Farkettim ki oturunca elimize birşey geçmiyor, ben de oturmaya alışıp bacakları uyuşmasın diye Teğmen Tyler'ın geleceği tarafa doğru gitmemizi önerdim. Hepsi onayladı. Çantamızı doldurduk ve ilerlemeye başladık.
Kanat, kulak, kuyruk ve boynuzlarımızı kaldırdık ki zarar görmesinler. Bir keresinde Harmony'nin kanadı dala takılmıştı ve az kalsın yırtılıyordu. Yarası birkaç hafta sonra iyileşmişti.
Bir 10 dakika kadar yürüdükten sonra helikopter sesleri duyulmaya başladı. Aron sinirden çıldıracaktı. Çünkü Teğmen Tyler'dan en çok nefrededen kişi o. Kardeşini çok seviyordu. Bize hep ne kadar iyi ve tatlı bir kız olduğunu anlatırdı.
Aron'u zar zor tutabildik. Yoksa hemen saldırıya geçecekti. Diğer herkes de çok sinirliydi ama kimse Aron kadar değildi. Ama ona gerçekten hak veriyorduk.
Teğmen Tyler gözlerini kısmış etrafına bakıyordu. Bloody Night ve ben görünmez olduk, diğerleri ise devrilmiş bir ağacın içindeki boşluğa saklandı. Tyler malı hiçbir şey farketmedi. Gerizekalı. Bu yer saklanılacak en iyi yerdi. İnsan bir inip kontrol eder. Ama o insan bile değil. Korkunç bir canavar.
O gidince herkes saklandığı yerden çıktı ve onu takip etmeye başladı. 3 helikopter birden ilerliyordu. En öndekinde Teğmen Tyler dışarıyı gözlüyordu. Kanatlarımızı çıkardık, ben boynuzumu çıkardım, Harmony, Earl ve Aron boynuz ve kuyruklarını çıkardılar, Aron pençelerini çıkardı ve uçmaya başladık. Bu kadar aşamalı olması sinir bozucu. Hem zamanımızı alıyor.
Ben, Bloody Night ve Aron Teğmen Tyler'ın helikopterine, Earl soldakine ve Harmony sağdaki helikopterin üstünden uçacaktık. Yerimizi aldık. Ben Harmony ve Earl'a işaret verecektim ve onlar da helikopterlerin üstteki pervanelerine kaya atacaklardı. Onlardan sonra da biz aynısını Teğmen Tyler'ın helikopterine yapacaktık. Helikopterler düşünce de ben yakacaktım.
İçimden üçe kadar saydım, ve işareti verdim. Ve o eğlenceli an!
Helikopterler tek tek yere çakıldı. Teğmen Tyler'ın yüz ifadesi kesinlikle çok komikti! Onun helikopteri yere tam yere çarpacakken atladı ve hafif yarayla kurtuldu. Aron onun üstüne atladı ve sırtını yardı. Tyler boş durur mu? Cebinden çakı çıkarıp Aron'a sapladı. Aron çıldırıyordu. Onu hiç bu kadar sinirli görmemiştim. Bir anda ağzından kan fışkırdı. Ne oluyor lan?! Bir an içime bir psikopatlık doldu. Hepimizin yüzünden aklımızdan geçenler anlaşılıyordu. Hemen Bloody Night'ın yanına uçup Teğmen Tyler'ın aklından geçenleri okumasını söyledim. Birkaç saniye onun yüzüne dikkatlice bakınca çok sinirlendi ve "Çok beklersin seni OROSPU!" diye bağırdı ve Teğmen Tyler'ın bulunduğu toprak parçasını havaya kaldırıp görünmez oldu. 1-2 saniye sonra onun arkadında belirip kaplana dönüştü. Onun ağzına sıçacağına emindim. Etrafıma baktım ve Earl'ün helikopterlerden kurtulanlarla savaştığını, Harmony'nin Aron'a yardım ettiğini ve Bloody Night'ın Teğmen Tyler'la kapıştığını gördüm. Ve ben ise boş boş duruyordum. Neden kimseye yardım etmiyordum ki?! Herkesin gözü döndüğü için ne yapacağımızı şaşırmıştı. Sonra yapabileceğim en mantıklı şeyin Earl'a yardım etmek olduğunu anladım ve onun yanına koştum. Kulağına fısıldayarak "Güçlerimizi birleştirip şu pislikleri şimşeğin tadına baktıralım." dedim. Sonra havayı kontrol edebilme gücümle fırtına çıkarttım. Earl da elektriği kontrol edebilme gücüyle şimşeği adamların üstüne çaktırttı. Hemen ardından adamlar öldüğü için yağmuru dindirttim. Yorulmuştuk ve yere oturduk. Harmony'nin işi bitmişti ve Bloody Night'a yardım ediyordu. Aron ise bir ağaca yaslanmış dinleniyordu. Bu halde savaşamazdı zaten. Biz de Harmony ve Bloody Night'a yardım etmeye gittik. Bu çocuk nasıl hepimizle birden başa çıkabiliyordu?! İyi hazırlanmış demek ki. Bir an bizden kurtulup kendi helikoprerinin içinden bir balta çıkardı ve ortamıza geçip hepimizin karnını yardı. Bu lanet piçe eninde sonunda gününü göstereceğim. Kahkaha atarak aramızdan ayrıldı.
Aron'dan
Şuanda en sağlıklı kişi bendim. Harmony ve Earl acıyla inliyordu. Bloody Night sessizce ağlıyordu. Bloody Moon ise sadece sinirli ve şaşkınca Teğmen Tyler'ın arkasından bakıyordu. Kalktım ve onlara yardımcı oldum. Yaralarını sardım ve su verdim. Savaşı hem kazanmış hem de kaybetmiştik ama en azından kimse ölmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bloody Sisters
Mystery / ThrillerBu kitabı @bloody_moon_52 'ye adıyorum. Kapak fotoğrafında telefonumun antika olması sebebiyle sorunlar yaşandı. @bloody_moon_52 de benim için buna benzer bir kitap yazıyor. Onu da okumanızı öneririm. Aman burada sanki sohbet ediyoruz siz sadece kit...