Bloody Sisters

#5

Harmony'den

     Evde toplanmış yaklaşık yarım saattir Bloody Night'ı bekliyoruz. Saat 09.15'te evde olacaktık ama Bloody Night söz vermesine rağmen gelmedi. Endişelenmeye başladık.

     En sonunda Bloody Moon ayağa kalkıp "Artık bekleyemeyeceğim! Onu aramaya gideceğim." dedi. Aron "Ben de geleceğim." dedi ve arkasından gitti.

     Onlar gittikten 3-4 dakika sonra yanlarında Bloody Night ile geri döndüler. Doğal olarak yanına gidip nerede kaldığını sorduk. "Ormanın çok derinlerine gitmişim. Yolumu kaybettim." diye cevap verdi. Rahatlamıştık. Bloody Moon "Bir dahaki sefere ben de seninle geleceğim." dedi. Bloody Night "Ne? Olmaz! Asla olmaz! G-Gelemezsin! Bana bir şans daha ver! Lütfen!" dedi. Şaşırmıştık. Neden bu kadar tepki vermişti ki? "Bu kadar kötü karşılamanın sebebi ne?" dedi Bloody Moon sertçe. "Bunu sana daha sonra özel olarak söylesem olur mu?" dedi Bloody Night çekingen bir şekilde. "Peki." diye karşılık verdi Bloody Moon. Bloody Night çok sevinmiş görünüyordu.

     Birkaç saat sonra herkes evlerine dağıldı. Ben de odama geçip biraz bilgisayarla uğraştım.

Bloody Night'tan

.    Evimizin yolunda ilerliyorduk. Evimizden 56 metre uzakta olan büyük çınar ağacını görünce ablam bir anda durdu. Ben de durdum ve ona baktım. Çınar ağacına bakıyordu. "Ne oldu?" diye sordum. Bana döndü ve "Biraz eğlenmeye neden dersin?" diye sordu. Pek anlamamıştım ama "Olur." diye cevap verdim. Ellerini ceplerinden çıkardı ve ağaca doğru koştu. Sonunda anlamıştım. Küçükken yaptığımız gibi ağaca tırmanıp keyip yapacaktık. Hem ağaç da bizim 40 katımızdan bile büyüktü. Dalları 30 santimetre kadar genişti. Metrelerce uzun bir ağaçtı. Yani eğlenmemizi kolaylaştırıyordu.

     Birlikte ağacın yüksekteki dallarına tırmandık. O dallardan birine ayağını geçirdi ve arkasına yaslandı.

     Onunla aynı dala çıkacaktım ama sonra daha iyi bir fikir geldi aklıma. Onun uzandığı dalın biraz uzağındaki bir dala çıkacak ve saklanacaktım. Öyle yaptım ve ablam bunu fark etmedi. Bana "Sen bugün bana bir açıklama yapacaktın?" dedi. Ben de şakayı eşek şakasına çevirmek istedim ve ağacın altına kendi cesedimin bir hologramını yarattım. Ablam benden cevap alamayınca "Night?" diye seslendi. Ben de yere çakılma sesi çıkarttım.  Hemen kafasını yere çevirdi ve sahte cesedimi gördü. Şaşkınlıktan gebereceğe benziyordu. Hızlıca kanatlarını çıkardı ve yere süzüldü. O yere inmeden ben indim ve gülümsedim. Ablam daha da şaşırmıştı. Bana hafif bir tokat attı ve gülüştük.

     "Ne kadar safsın moruk! O kadar yaşlısın ki burdan eve uçarken beni geçemezsin!" dedim ona. Bana küçümser gibi bir bakış attı ve "Emin misin?" diye sordu. Ona "Yarışa var mısın?" diye karşılık verdim. Sorulara soruyla cevap vermeye bayılıyorum. Sırıtarak "Hazırlan." dedi ve pozisyon aldı. Ben de kanatlarımı çıkardım ve pozisyon aldım.

                      "Bir, iki, üç!"