TARÇIN ÜLKESİ

SONİKA

Hedefine inancın varsa, dalından kesildikten tam beş yıl sonra, yayının rotasına bir ok olabilirsin..

Keyifli okumalar.. ☕

🎯🏰💙

Yedi kartal ömrü vadilerde, dağların çatısında,

Kanatları hakikat ateşine değerek uçan, cennet kuşları gibi süzüldüm..

Krallıklar, bereketli buğday tarlaları, suları dokuz dünyaya akan okyanuslar gördüm,

Hayat veren Nil'in kenarında, gerçeğe çekilmiş yedi perdeyi araladım..

Haziran beyazı umutlarımın bukleleri, nehrin ıslak taşlarına döküldü,

Su Ninesi'nin kehanetinde, bir masala tomurcuklandı akıbetim..

Gökkuşağı Dağlarının mukaddes topraklarında ipi eğrilen, kumaşı altın tezgâhlarda dokunan libasların sahibi,

Havayı ikiye bölerek ilerleyen, aslan yeleli, yeminli okların kemankeşi,

Sarayın Hüma kuşu, yedi terkli tacın varisi, turnaların dilini çözen prensesim ben.

Çelikle uyumuş kılıcımı, bir vuruşta Nil Nehri'nin akışını değiştirecek kadar biledim..

Gündüz kayaların ecelinde geyik kanı akıtıp, gece gümüş gergefte defne dalı işledim,

Muradımı güneş kokan beliklerimin arasına ördüm, gün gelir saçlarımı biri rüzgarında savurur diye..

Pençeleriyle filleri avlayan, dev kuşların diyarından gelen,

Süratiyle nam saldığım, yelelerine umutlarımı bağladığım safkanım:

Eyerindeyken, tarçın ağaçlarının rayihası dörtnala savruldu..

Kunduz derisinden kaftanımın omuzlarında, Alaca Doğanımın kanatları dalgalandı,

Parmaklarımın ucunda arpım, huşuyla ormanın kandillerinde yandı..

Ölüme doymayan savaş meydanında doğduğum gün, duyduğum ilk ses ecel feryadı oldu,

Merhamet o an, bir çığ gibi kalbimin en derin kalyonlarına yuvarlandı,

Bir gezginden arta kalan küllerin uyanmasına benzedi toprak ve ülke sevdam..

Her yıl, doğduğum gün, safir rengi gölün üzerine, altından sarayın kapısı indirildi,

Mağrip'ten, Rum diyarından, Rus elinden çıkıp, aylarca kervan süren,

Gezici zanaatkârlar, güzel koku satıcıları, çerçiler, hitabet ehli tacirler..

Büyük pazarı renklendiren: dili kıvrak ozanlar, evrenin bilinmezliğine sadece gidiş satan mitologlar,

Sarayın yedi kulesinde devamlı çalan dev davullarla, şenlendi ülkem..

Kehanetin güneşi altında kaynayıp, buharlaşan yüreğim,

Gurbet ateşiyle derisi yanan o nakkaşın avuçlarındaydı,

Yedi iklimden geçip gelen, ölümün yedi sarayında konaklayıp sağ çıkan,

Daha görmeden, baş döndürücü sandal ağacı kokusuna vurulduğum,

Alçin kızılına bürünen hayallerimin şafağı,

Verimli Hilal'den kıvrılarak akan, dalkılıç topraklarımıza ilerleyen kaçınılmazım..

🎯🏰💙

Bölümün sonuna geldik. Kalemim birkez daha akpak sevdasına kavuştu, özlemle yandığı hergün için sevdiğinin saçına bir yıldız bağladı ve yurduna doğru kanat çırparak uçup gitti..

Nasıl bulduğunuzu tabiki merakediyorum..
Yorumlarınızı okumayı heyecanla bekliyorum.. 🙋💙🌹