Secret Agent VS Gangster {Bts)

Secret Agent {3}

Giymiş olduğu kısa ve siyah olan elbisesini düzeltip barın girişine yürüdü Mina. Açık bıraktığı saçlarını geriye doğru salarken kulağına gizli bir şekilde takmış olduğu gizli kulaklığın yerine oturduğundan emin oldu.

"İçeri giriyorum."

Dizlerinin üstüne kadar gelen uzun ve siyah botlarının çıkardığı seslerle birlikte girişe yürürken karşı taraftan onay gelmişti.

"Anlaşıldı. Barmenin karşısında duran masaya otur. Orda seni fark edecektir. Dikkatli ol, yakalanmamaya bak ve sana dediklerimizi uygula."

Emin bir şekilde içeri girdiğinde gözleriyle etrafı yoklamışve ardından barmenin karşısında oturan bir oğlanı fark etmişti. Tarif edildiği gibi saçları gri rengine boyanmıştı. Oraya yürümeye devam ederken kulaklığından gelen serre de kulak veriyordu.

"Yanındaki sandalyeye otur ve o ilk konuşana kadar sakın birşey söyleme. Barmene bir bardak viski istediğini söyle."

Saçlarını son kez düzeltip kulaklığın görünmediğinden emin olduktan sonra bahsedilen yere oturmuş ve oğlanın tıkırtılar yüzünden kendisine bakmasını sağlamıştı. Sanki onu fsrk etmemiş gibi barmene ona bakmasını işaret etmişti.

"Bir bardak viski lütfen."

Barmen kızın bardağını hazırlarken yanındaki adam, beklendiği gibi kıza bakmaya ve dudaklarını yalamaya başlamıştı. Barmen kızın bardağını önüne koyduğunda oğlan konuşmuştu.

"Buralarda yenisin sanırım güzellik. Seni ilk defa görüyorum."

Mina birşey söylemedi ve kafasını çevirmedi, gelecek talimatları bekledi.

"Arkadaşınla buluşmak için geldiğini söyle. Konuşurken onun yüzüne bak. "

Mina yüzünü ona çevirip konuştu.

"Arkadaşımla buluşmak için geldim buraya, birazdan burda olur."

Adam ıslık çalıp bedenini tamamen kıza çevirdi. Saçlarını geriye atıp konuşmaya devam etti.

"Adım Daniel, seninle tanışmamıza ne kadar sevindim bilemezsin. Senin adın ne tatlı kız?"

Mina karşı taraftan cevap gelmesini bekledi.

"Ağırı oyna Mina."

Mina bunun üzerine bardağını eline aldı ve "yabancılarla konuşurken isim vermem" diyip viskisinden bir yudum içerken adam kahkahalara boğuldu. Ardından kıza yeniden baktı köyü gözleriyle.

"Zor kızlara bayılırım. Beraber bu gece biraz eğlenmek ister misin güzellik? Seni benim mekanıma götürebilirim."

Mina viskisini yudumlarken gelen talimatı bekledi.

"Gidemeyeceğini, ama arka taraftaki bahçede vakit geçirebileceğinizi söyle."

Bardağını masaya bırakıp adama döndü.

"Arkadaşımı beklediğimi söylemiştim size. Malesef biryere gidemem, ama çok istiyorsanız arka bahçede vakit geçirebiliriz."

Adam bubu duyduğunda hoşuna gitmiş olacak ki, anında kabul etmişti.

"Hiçbirşey belli etme Mina, bahçeye gidene kadar bekle."

Mina talimata uyup adamla birlikte bahçeye doğru yürüdü. Kimse yoktu ve bahçenin kenarlarında kulübe şeklinde ufak, tahtadan yapılmış evler vardı tek odalık. Mina adam ölürken fazla ses çıkarmak istemediğinden kulübelerden birinin kapısını açıp adama baktı sahte bir gülümsemeyle.